Özellikle tarıma desteğin ortadan kalktığı ülkemizde, ikinci üçüncü kuşağın tarımdan ve kırdan uzaklaşırken, bu süreci yaşayan özellikle İtalya, Almanya, Avusturya, Gürcistan, Yeni Zelanda, Litvanya, Pakistan, İsviçre ve İngiltere’de tarım turizmi gittikçe daha önemli hale gelmeye başladı. Toskana’da Tarım Turizmi İşletmesi yöneten Özcan Sağlam ile Foça Tarih ve Doğa Talanına Hayır Platformu’ndan Aynur Acar ve Ziynet Özçelik’in inceleme gezisi aracılığıyla iletişime geçtik. Toskana’dan 39 yıldır “tarım turizmi” yapan Özcan Sağlam ile Foça’da yıllardır tarım yapan Aynur Acar’ın tarım turizmi başlatma projesini konuştuk.
Toskana tarım turizminin merkezi
Münih ve Hannover Üniversitelerinde Gazetecilik ve Sosyoloji bölümü okuyan Özcan Sağlam, Alman sendikasının Türk İşçileri Bölümünü yönettikten sonra 1985 yılında eşiyle birlikte Toskana’da bir çiftlik alıp, buraya taşınır.
O dönemki tarım turizmini anlatır mısınız?
O yıllarda bütün Toskana’da yaklaşık 200 işletme bulunuyordu. Biz, tarihi kentimiz San Miniato’da ilk, Vilayetimiz Pisa’da 76. işletmeyi kurduk. Bugün Toskana’da 4 binden fazla Tarım Turizmi işletmesi bulunuyor. O zaman Tarım Turizmini düzenleyen eyalet kanunu daha çıkmamıştı fakat genel çizgiler tarım sektörünü ve tarım arazilerini düzenleyen kanunlardan belli oluyordu. Daha başlardan beri bu tür çiftliklerin varlığı ve büyük bir yönlenme kapasitesi olduğu özellikle Almanya’da biliniyordu. Bunun sonucu olarak, evimizi doldurmakta Almanya ile ilişkilerimiz yardımıyla baştan beri hiç zorluk çekmedik.
Turizm geliri tarım gelirini geçemez
Toskana’nın bu özel konumu nereden kaynaklanmaktadır? Bu kuruluşlar nasıl destek görür?
Toskana’nın bu alanda bu denli gelişmesinin en önemli nedeni, bu eyalette, güzelliklerinin yanı sıra bölgenin endüstrileşmesi sonucu büyük çiftliklere bağlı binlerce köy evinin terk edilmiş şekilde kalmasıdır. İtalya’da Tarım Turizmi için özel yapıya izin verilmez. Ancak buna gerek de yoktur. Bu alanda kullanılan yapıların hemen hepsi restore edilmiş eski beylik köşkleri veya bunların arazisi içinde bulunan, eskiden varlıksız çiftçilerin kullandığı, tipik bir mimarisi olan terk edilmiş evlerdir.
Tarım turizmi İtalya’da tam bir tarımsal çalışma olarak görülür. Bunlar, hem zorluk içindeki tarım işletmelerine ek bir gelir kaynağı sunmak, hem de geniş fakat boş tarım alanlarını yeniden yaşama kavuşturmak için desteklenir. Yer alışı işin doğrudan parasal destek yoktur ama yerel yönetimler her türlü bürokratik desteği severek verirler. Yalnızca 35 yaşını doldurmamış kişiler tarım çalışması başlattıklarında belirli bir alet ve restorasyon desteği alırlar ve vergi vermezler. Tarım Turizmi gelirlerine de yüzde 22 yerine yüzde 10 KDV uygulanır. Bunun dışındaki gelir vergilendirilmez.
Tarım Turizmine başlamak için yasal koşullar nelerdir? Hangi tip çalışma tarım turizmi içine girer?
Yukarıda da belirttiğim gibi kazancını öncelikle tarımdan edinen, tescilli tarım elemanları turistik çalışma yapabilir ve tarımsal cirosunun veya ürün elde etmek ve pazarlamak için harcadığı zamanın, turizmden elde ettiği gelirden veya bunun için harcadığı zamandan daha yüksek olması gerekir. Tarım turizmi işletmesine tanınan yatak sayısı işletme alanına göre belirlenir ve “doğa otellerini” önlemek amacıyla otuz yatağı geçemez. Tarım Turizmi çalışması olarak (yemekli) konaklama sunan işletmeler yanında genellikle kendi ürünlerini ve yöresel ürünleri değerlendiren kır lokantaları ve kampingler olarak tanınır.
Gençler topraklarına sahip çıkıyor
Bu işletmelerin ekonomiye ve sosyal yaşama etkileri nelerdir?
Doğal olarak bu işe giren her kişi bireysel olarak, kazanç elde etmek ve doğada iyi bir yaşam sürmek ister. Ancak bu tip bir işletme, hem de diğerleriyle birlikte yöreye sıfırdan çıkarak ek bir ekonomik canlılık getirir. İşletme yalnızca kendi ürünlerini değerlendirmekle kalmaz, yöredeki diğer işletmelerden kendi üretmediği gıda maddeleri ve turizm için gerekli eşya ve ürün alır. Tüm aile orada çalışsa bile, ek işgücüne gereksinim doğar. Yöresel yönetim ve devlet yeni bir vergi (KDV) kaynağı bulur. Turizm sektörü bu yeni kapasiteyle genişler. Örneğin İtalya’da toplam 26 bin tarım turizmi işletmesi 2 milyar avrodan fazla ciro yapmaktadır. Sosyal etkenlere bakacak olursak, bunlar çok daha ilginç ve çeşitlidir. Kırsal yörede yaşayan aileler topraklarını daha iyi değerlendirir ve geçim derdinden kente göçe zorlanmaz. Kırsalda yaşayan gençler de toplumsal açıdan daha saygın ve kaliteli bir iş sahibi olur ve yerlerinde kalırlar.
Tarım turizmi Türkiye’de, daha somut olarak Ege bölgesinde nasıl gelişebilir? Siz İtalya tarım turizminin artık en kıdemli elemanlarında biri olarak, özellikle İzmir Büyükşehir Belediyesi alanını iyi tanımaktasınız. Bu bölgenin olanaklarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Seferihisar’dan başlayarak tüm Çeşme yarımadası ve Foça’nın sahile yakın şeridi çok uygundur. Gördüğüm önemli sorun, buralarda Toskana’daki gibi Tarım Turizmine uygun evlerin bulunmamasıdır. Bu nedenle başlangıçta kır lokantalarına ve küçük kır kampinglerine öncelik verilebilir. Ancak kısa süre içinde belediyeler tipik bir tarım turizmi mimarisi geliştirmelidir.
Tarım turizmi topraklarımızı koruyabilir
Aynur Acar, yıllardır Foça’da tarımla hatta organik tarım yapmaya çalışıyorsunuz. Toscana’ya tarım turizmini incelemek için 3-7 Ekim 2024 tarihlerinde gittiniz. Buradaki gözlemleriniz nedir? Neden “tarım turizmi”?
Toscana’daki Aglioni çiftliğinde 4 gece misafir olduk. Özcan Bey, 39 yıldır orada yaşayan bir çiftçi, işletmeci ve aynı zamanda bir sosyolog olarak bize bölgenin dünü, bugünü konusunda çok kıymetli bilgileri bize aktardı. Toscano’da zeytinlikler, üzüm bağları, yer yer ormanlık alanlar göz alabildiğince uzanıyor. Şehirlere ulaşan ana yollar dışında ara yollar aynı anda iki araba geçemeyecek kadar dar. Toscana da tarımın yanında tarım turizminin kökleri de oldukça eskiye gidiyor. Bugün ülkemizde tarım alanları değişik nedenlerle yok ediliyor. Genç nüfus kırdan kente göç etmeye devam ediyor. Avrupa başta olmak üzere birçok ülkede tarım turizmi uygulanıyor. Gözümüzün önünde yok olan tarım alanlarını korumak ve geliştirmek için tarım turizmi bir çözüm gibi görünüyor.
Toskana’da bir zamanlar gençler arasında yoğun olarak fabrika işçiliği bizdeki gibi yaşanmış. Bugün, topraklarımızı korumak için tarım turizmi için ne yapmayı planlıyorsunuz?
İtalya’da 1960’lı yıllarda yaşanan süreç bizde de 70’li yıllarda yaşandı. Bugün kendi yaşadığım Foça’daki gözlemim gençlerin topraktan, tarımdan uzaklaştığıdır. Özellikle üçüncü kuşak çiftçi bulamayacağız kaygısını taşıyorum. Tarım Turizmi özellikle Foça gibi sahil kasabalarında, genç kuşakları tekrar tarıma bağlayabilir. Toscana’da yapılan tarımsal üretimin yanında tarım turizmini bizde yapabiliriz. Tarım turizmini tarım topraklarına sahip, fiilen tarım yapan çiftçilikle ilgili sicile kayıtlı olan kişilerin yapması topraklarımızın ve gençlerimizin geleceklerinin teminatı olabilir.