Sonbaharın gelmesiyle birlikte havaların soğuması, günlerin kısalması ve gökyüzünün gri tonlara bürünmesi, birçok insanı yorgun ve enerjisiz hissettiriyor. Ancak bu durum her zaman "bahar yorgunluğu" olarak değerlendirilmemelidir. İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Aktaş, bazı hastalıkların bahar yorgunluğuyla karıştırılabileceğine dikkat çekti.
Aktaş'a göre, kansızlık (anemi) yorgunluk, halsizlik ve ciltte solgunluk gibi belirtilerle kendini gösterir. Bu belirtiler, vücut dokularına yeterince oksijen taşınamamasından kaynaklanır ve bahar yorgunluğu ile karıştırılabilir. Zamanında fark edilmezse, anemi ağrı, unutkanlık ve duygu durum bozukluklarına yol açabilir.
Tiroid bezi sorunları da benzer belirtilerle ortaya çıkabilir. Yetersiz çalışan tiroid, sıcak basması, yorgunluk ve halsizlik gibi şikayetlere yol açarak bahar yorgunluğuyla karışabilir. Tedavi edilmeyen tiroid hastalıkları ileride kalp hastalıkları, kemik erimesi ve kısırlık gibi ciddi sonuçlara neden olabilir.
Vitamin eksikliği
Sonbaharda artan tatlı isteği veya kilo artışı, insülin direncinin belirtisi olabilir. Aktaş, bu durumun ihmal edilmemesi gerektiğini vurguluyor; çünkü zamanında tedavi edilmezse diyabet, hipertansiyon ve felç gibi riskler doğurabilir.
Vitamin eksiklikleri de yorgunluk, kemik ağrısı ve saç dökülmesi gibi belirtilerle yaşam kalitesini düşürebilir. Doç. Dr. Aktaş, vitamin takviyelerinin doktor kontrolünde yapılmasının önemine dikkat çekiyor.
Alerjik rinit riski
Sonbaharda sık rastlanan mevsimsel alerjik rinit, burun tıkanıklığı ve akıntı gibi belirtilerle kendini gösterir. Bu durum, bahar yorgunluğuna benzer bir halsizlik yaratabilir. Alerjenlerin tespiti, tedavi sürecini kolaylaştırabilir.
Sonbahar aynı zamanda mevsimsel depresyona da yol açabilir. Azalan güneş ışığına bağlı olarak kişilerde tembellik, iştahsızlık ve değersizlik hissi gibi şikayetler ortaya çıkarabilmektedir. Bu belirtilerin bir aydan uzun sürmesi durumunda bir uzmana başvurulması önerilmektedir.