12 Mart Dünya Glokom Günü dolayısıyla açıklamalarda bulunan Göz Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Levent Tök, glokomun belirti vermeden ilerleyebilen ve görme kaybına yol açabilen ciddi bir göz hastalığı olduğunu vurguladı. Tök, düzenli göz muayenesinin hastalığın erken teşhisinde kritik rol oynadığını belirtti.

Uzmanından kritik uyarı: Zamanla fark etmeden kör olabilirsiniz

Optik sinire zarar vererek görme kaybına ve hatta körlüğe neden olabilen glokom, genellikle yüksek göz içi basıncıyla ilişkilendiriliyor. Ancak normal göz basıncına sahip bireylerde de hastalık gelişebiliyor. Çoğu hasta, görme alanındaki kaybı fark ettiğinde optik sinirde geri dönüşü olmayan hasar meydana gelmiş oluyor. Bu nedenle özellikle risk grubundaki bireylerin düzenli göz muayenesinden geçmesi gerektiği belirtiliyor.

Ramazan pidesine dikkat: Sıcak tüketildiğinde bu sorunlara neden oluyor! Ramazan pidesine dikkat: Sıcak tüketildiğinde bu sorunlara neden oluyor!

Belirti vermeden ilerleyebilir

Glokom bazı hastalarda göz ağrısı, baş ağrısı, bulanık görme ve ışıkların etrafında hareler görme gibi şikayetlerle ortaya çıkabiliyor. Ancak hastalık çoğunlukla belirti vermeden ilerlediği için rutin kontrollerin ihmal edilmemesi gerekiyor.

Risk grubundakilere özel uyarı

Her yaş grubunda görülebilen glokom, özellikle ailesinde glokom öyküsü bulunan bireylerde daha sık ortaya çıkıyor. 40 yaş üzerindeki kişilerin, steroid grubu ilaç kullananların, göz travması geçirenlerin ve farklı göz hastalıklarına sahip bireylerin glokom açısından daha yüksek risk taşıdığı belirtiliyor.

Tedavi seçenekleri gelişiyor

Glokom tanısında göz içi basınç ölçümü, optik sinir muayenesi ve görme alanı incelemeleri önemli yer tutuyor. Hastalığın tedavisinde öncelikli olarak göz içi basıncını kontrol altına almayı hedefleyen ilaçlar kullanılıyor. Son yıllarda lazer teknolojileri de tedavi seçenekleri arasına girerken, bazı hastalarda cerrahi müdahale gerekli olabiliyor.

Erken teşhisle önlenebilir

Glokomdan korunmanın en etkili yolu düzenli göz muayenesi yaptırmak. Erken teşhis sayesinde hastalığın ilerlemesi durdurulabiliyor ve görme kaybı engellenebiliyor. Özellikle risk grubundaki bireylerin bilinçlenmesi ve rutin kontrollerini aksatmaması gerektiği vurgulanıyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ