İstanbul'da çok sayıda bebeğin ölümüne neden olan Fırat Sarı ve İlker Gönen'in aralarında bulunduğu 22'si tutuklu 47 sanık dün ilk kez hakim karşısına çıktı. 5 gün sürecek duruşmanın ilk celsesi 2. gününde sürüyor.
Davaya çete lideri Fırat Sarı'nın kot ceketle gelmesi dikkat çekti. Duruşmanın ikinci duruşmasında kürsüye gelen ilk kişi Fırat Sarı'nın hemşiresi Hasan Basri Gök oldu. Mahkeme Başkanı'nın sorularını yanıtlayan Gök, Gazeteci Emrullah Erdinç ve Rojda Altıntaş'ın aktardığına göre şunları söyledi:
Mahkeme Başkanı: Epikriz değiştirmeyi anlatır mısın?
Sanık: Bir şablon sistemi vardı. Hastane sorumluları bebeklerin değerlerini atardı, biz de bu değerleri girerdik.
Mahkeme Başkanı: Normal değerler mi?
Sanık: Karşıdaki sorumlunun gönderdiği değerler.
Mahkeme Başkanı: Kim?
Sanık: Mesela Avcılar'da bir kişi...
Mahkeme Başkanı: Sen nerede çalıştın?
Sanık: Reyap Hastanesi'nde çalıştım.
Mahkeme Başkanı: Ne olarak?
Sanık: Fırat Sarı'nın hemşiresiydim. Son 6 aydır epikriz raporlarını yazdım ve aynı zamanda şoförlüğünü yaptım.
Mahkeme Başkanı: Bir işletme konusu var, nedir bu?
Sanık: Fırat Sarı kendi personelini işletmeye gönderiyordu.
Mahkeme Başkanı: Hangi hastaneler?
Sanık: Avcılar, Doğa, Birinci, Silivri Kolon, Duygu, Bağcılar Şafak, GOP Şafak, TRG Hastanesi.
Mahkeme Başkanı: Bebek sevklerinden para kim kazanıyordu?
Sanık: Gözümle gördüğüm bir şey yok, ama kimse hayrına bir şey yapmıyordu.
SGK'dan para almak için hastalar uzun yatıyordu
Mahkeme Başkanı: 146. sayfada denetimle ilgili, hasta yatışları uzun muydu?
Sanık: Genelde uzundu.
Mahkeme Başkanı: Normalden uzun mu yatırıyorlardı?
Sanık: Evet, normalden uzun yatıyorlardı.
Mahkeme Başkanı: Neden?
Sanık: SGK'dan para almak için.
İl dışı sevklerden 5 bin TL kazanıyordu
Mahkeme Başkanı: Bebek sevkleriyle ilgili ne biliyorsun?
Sanık: Bebek sevklerini Fırat Sarı, İlker Gönen ve Mert Özdemir yapıyordu.
Mahkeme Başkanı: Nasıl alıyorlardı?
Sanık: Fırat Sarı'nın tanıdığı doktorlar vardı; bebekleri onlardan alıyordu.
Mahkeme Başkanı: Neden?
Sanık: Para kazanmak için.
Mahkeme Başkanı: 112'yi bilgilendirmeden bu nasıl yapılıyordu?
Sanık: Doktorlar üzerinden yapılıyordu.
Mahkeme Başkanı: Para kazanıyorlar mıydı?
Sanık: Kazanıyorlardı, ama gözümle gördüğüm bir şey yok. Serdar, il dışı sevklerden 5 bin lira kazanıyordu. İlker ve Fırat zaten yöneticiydi.
Mahkeme Başkanı: Mehtap ile bir konuşman var, denetime gelmişler.
Sanık: Denetimlerde Fırat Sarı'nın talimatı üzerine hareket ettik. Hasta üzerinden kullanılmış gibi gösterilen gaz ve ilaçlar vardı, onlarla ilgiliydi.
Mahkeme Başkanı: İfadenizde Serdarova bebeğin ailesinden para istediğiniz geçiyor.
Sanık: Fırat Sarı aradı; sevk vardı ancak ailenin parası yoktu. Fırat Sarı kendi komisyon ücretini aldı. Toplamda yaklaşık 40 bin lira toplandı. Hastaneye parasını verdik, gerisini Fırat aldı. Bize de ek ödeme yaptı.
Mahkeme Başkanı: Amaç neydi?
Sanık: Amaç SGK'dan daha fazla para almaktı.
Bebeği öldür demiş
Mahkeme Başkanı, Hasan Basri Gök'e Mehtap hemşire ile aralarında geçen "Bebeği öldür" diyaloğunu sordu:
Mahkeme Başkanı: Hemşire Mehtap ile bebek öldürmeyle ilgili bir konuşmanız var.
Sanık: Çirkin bir cümle. Görüşümü belli etmişim.
Mahkeme Başkanı: Siz öyle mi yapıyordunuz?
Sanık: Bebeğin sürekli kalbinin durup geri gelmesine neden olan bir durum vardı, o yüzden.
Mahkeme Başkanı: Normalde yapılması gereken bu mu? Mehtap'a "Bebeği öldür" demişsiniz.
Sanık: (Cevap belirtilmedi.)
Önümüzdeki basamakları değiştiriyorduk
Hasan Basri Gök'ün sorgusunun devamı;
Mahkeme Başkanı: Denetimlere yönelik Damla ile bir konuşman var. Sebepsiz baskın ve denetim yapılıyor, diyorsun.
Sanık: Denetimlerle ilgili konuşmamızda, ilaçlarla ilgili denetimleri konuşuyorduk. İşletme diye bahsettiğim, Fırat Sarı'nın işlettiği hastanelerdir. Epikriz raporlarını normalde doktorların yazması gerekiyordu ama biz yazıyorduk.
Mahkeme Başkanı: Denetimlerde "Allah'tan ilaca bakmamışlar, mal bunlar" demişsin.
Sanık: O ilaçların orada durması yasaktı ama Sağlık Müdürlüğü'nden gelenler dolaplara bakmadıkları için görmediler. Ona dair bir konuşmaydı.
Mahkeme Başkanı: "Bu ex bebek bana neden kaldı" demişsin.
Sanık: İlk tapelerde de bana sordular. Fırat Sarı bana söyledi. Son dönemlerde raporlarını ben yazıp hastaneye gönderiyordum. Gelen nota göre raporları düzenliyorduk.
Mahkeme Başkanı: "20 yatışa uygun epikriz raporu yazılmasını istemişsin."
Sanık: Hatırlamıyorum.
Mahkeme Başkanı: "Günlük epikriz raporu yazılırsa ciro düşer, fiyat düşer" demişsin.
Sanık: Fırat Sarı düşük ücretler ödüyordu. Fırat Sarı, tüm sorumlulara para ödüyordu. Her şeyin bir ücreti vardı; doktora yardım etmek, epikriz raporu yazılması gibi işler.
Mahkeme Başkanı: "Basamakları boşver, önemli değil" diyorsun.
Sanık: Basamak hastaneler doğru değildi. SGK'dan buna göre para alınıyordu. Önümüzdeki basamakları değiştiriyorduk. Hastanedeki ilaçları da Doğukan ile birlikte satıyorduk. İlaç satışından 40 bin lira para kazandık.
Mahkeme Başkanı: Hemşirelerden aldığınız ilaç var mı?
Sanık: Evet, aldık. Fırat Sarı'nın bilgisi dahilinde aldım. Denetim var diye bir seferinde 24 kutu ilaç verdiler. İlaçları alırken hastanenin haberi vardı. Bu raporu zaten hastane başhekimi ve sahibi görüyor. Bunlar fark edilmeyecek ilaçlar değil; sistemden düştüğünde herkesin haberi olur. Sonuçta hastanenin birdenbire cirosu artıyordu.
Opara bebeğin ölümü
Mahkeme Başkanı: Opara bebeğin ölümü ile ilgili ne biliyorsun?
Sanık: WhatsApp görüşmelerini gördüm.
Mahkeme Başkanı: Kimle kim arasında?
Sanık: Tuğçe ve Doğukan. Fark etmemişler.
Mahkeme Başkanı: Fark etmemişler mi, fark edememişler mi?
Sanık: Fark edememişler, yoksa bebek şu an yaşıyor olurdu.
Mahkeme Başkanı: Fehmi Alperen kim?
Sanık: Birinci Hastanesi'nde görüyordum.
Mahkeme Başkanı: Bebek başı komisyon alıyor muydu?
Sanık: Evet, ama canlı canlı görmedim. Kimse böyle bir şeyi açıkça yapmaz zaten.
Sanık: Fırat Sarı'nın belirlediği basamaklar vardı. Denetim olunca bu basamakları düşürüyorduk.
Mahkeme Başkanı: Neden, doğru değil miydi?
Sanık: Başta söyledim zaten, doğru değildi.
Mahkeme Başkanı: Nasıl?
Sanık: Epikriz doldurunca...
Mahkeme Başkanı: O zaman epikrizleri yanlış doldurmanız gerekiyordu?
Sanık: Evet.