Sevinç Karataş/İz Gazete-Avukat Duygu Karaok, İzTV’de yayınlanan Özgür Coşkun ile Gayrimenkul Dünyası programının konuğu oldu. Kentsel dönüşüm yasası, İzmir’de devam eden kentsel dönüşüm projeleri ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin aldığı ve daha sonra İzmir 4. İdare Mahkemesi tarafından iptal edilen yüzde 20 emsal kararından bahseden Karaok, “İnsanların üzerine binen kentsel dönüşüm maliyetleri arttı. Hal böyle olunca da insanları kentsel dönüşümden soğuttular. Kentsel dönüşümden bir kopuş var. Gözler şu an büyükşehir belediyesinde ve bölge idare mahkemesinin vereceği kararda. 9 Kasım 2023 tarihinde kentsel dönüşüm yasasında birtakım değişiklikler oldu. En önemli değişikliklerden birisi burada artık bir kat malikinin binayla ilgili riskli yapı tespiti yaptırabilmesi, buna direnen diğer kat maliklerinin artık bu sürece engel olamamasıdır. Çünkü eski yasada kapısını açmayan kat maliklerinin evlerinden herhangi bir örnek alınamıyordu. Dolayısıyla buradaki tespit süreci yıllarca sürebiliyordu. Yeni yasa bunun önüne geçti ve kolluk marifetiyle eve girip riskli yapı tespiti için karat örneği alınabiliyor. Yüzde 50+1 çoğunluk yasasının gelmesi de kat maliklerinin daha hızlı süreci ilerletmesini sağladı. Kat malikleri için süreç ne kadar yavaş ilerlerse enflasyon karşısında o kadar ezilecekler, yapı maliyetleri bir o kadar artacak ve süreç iyice zorlaşacak. Bu süreçte azınlıkta kalan pay sahiplerinin mülkiyet hakları zedelenmeyecek” dedi.
Projeler yavaşlatılıyor
İzmir’deki kentsel dönüşüm çalışmalarının müteahhitler ve belediyelerce yavaşlatıldığını açıklayan Karaok, “Kanun Riskli yapıları bir an önce dönüşmesi için yüzde 50+1 sistemi uygulanıyor. Örneğin, 50 kat malikinin olduğu bir alanda 26 kat malikinin çoğunluğunun karar almasıyla bu süreci devam ettirebilirler, işletebilirler. İzmir 4. İdare Mahkemesinin vermiş olduğu karar, belediyeleri, kat maliklerini, avukatları ciddi bir kaosa sürükledi. Şu an 4. İdare Mahkemesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin depremzedeler için verdiği emsal artış kararını iptal etti. Mayısın 3. Haftasına kadar bölge idare mahkemesine başvuru süreci var. Bölge idare mahkemesine Büyükşehir Belediyesi’nin yapacağı başvuru neticesinde bu yürütmenin durdurulması talep edilecek. Biz umuyoruz ki bu yürütmenin durdurulması kararı çıkar ise en azından şu an hali hazırda durmuş olan ya da devam etmekte olan projeler biraz rahatlayacak. Devem eden kentsel dönüşüm projeleri müteahhitler ve belediyelerce yavaşlatılıyor. Şu an Bölge İdare Mahkemesinin vereceği karar bekleniyor” dedi.
Kentsel dönüşümden kopuş
Sözlerine kentsel dönüşümdeki gecikmelerden bahsederek devam eden Karaok, “Büyükşehir Belediyesinden yapılacak yeni bir düzenlemeyle vatandaşın kentsel dönüşüme ilişkin mağduriyetinin çözülmesini temenni ediyoruz. Bu emsal artışına ilişkin yapılacak yeni düzenlemeyle vatandaşın buradaki mağduriyetinin giderilmesini umuyoruz. Yüzde 20 emsal artışıyla birlikte vatandaşlar kentsel dönüşüm projelerinde 2 kata kadar daire artışını müteahhitlere arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesiyle vererek en azından mevcut dairelerinin niteliğini, metrekaresini, konumunu koruma şansına sahip olabiliyordu. Ancak şu an emsal artışını da kaybetmesiyle mevcut kentsel dönüşüm projeleri yavaşladı” diye konuştu.
Güçlü müteahhitler şart
Karaok, kentsel dönüşümün devam edebilmesi için ekonomik anlamda güçlü müteahhitler olması gerektiğini söyleyerek şöyle konuştu: “Vatandaşlara öneride bulunacak olursam, öncelikle finansal olarak güçlü müteahhitlerle anlaşmak zorundalar. Kat maliklerinin bir avukat aracılığıyla süreci takip etmeleri çok önemli. Çünkü biz avukatlar olarak kat maliklerinin istediği her şeyi protokole madde halinde yazıyoruz ki süreç sonunda bir sürprizle karşılaşmasınlar. Vatandaşlar sürece için ilk olarak riskli yapı tespitiyle başlamamalılar. Çünkü tespitten sonra 90 günlük bir tahliye süreci oluyor ve bu sürecin sonunda yapı tahliye edilmezse ilgili belediyelerce elektrik ve su abonelikleri iptal edilecek ve o binayı tahliye etmek durumunda kalacaksınız. Bu nedenle böyle bir sürece girecek olan kat malikleri öncelikle kendi aralarında bir ortak karara varsınlar, bir müteahhitle görüşsünler, yapı maliyetleri konusunda fikir edinsinler. Bu unsurlardan emin olduktan sonra en son riskli yapı tespiti yaptırıp süreci sonlandırsınlar. Aksi halde çok ciddi mağduriyetler oluşuyor”