“Fonksiyonel gıda” terimi besinlerin yanı sıra sağlığa fayda sağlayan gıdaları tanımlar. Diğer bir tanımla; vücudun temel besin ihtiyaçlarını karşılamanın ötesinde insan fizyolojisi ve metabolik fonksiyonları üzerinde ilave faydalar sağlayan, böylelikle hastalıklardan korunmada ve daha sağlıklı bir yaşama ulaşmada etkinlik gösteren gıdalar veya gıda bileşenleridir. Besleyici etkilerinin yanı sıra bir ya da daha fazla etkili bileşene bağlı olarak sağlığı koruyucu, düzeltici ve/veya hastalık riskini azaltıcı etkiye sahip olup, bu etkileri bilimsel ve klinik olarak ispatlanmış gıdalar fonksiyonel gıda olarak adlandırılır.
Bireylerin iletişim biçimleri, sahip oldukları boş zaman miktarı, gıdaya erişimleri ve fiziksel aktivite seviyeleri de zaman içinde değişmiştir. Gelişmiş ülkelerde yaşam kalitesinde sağlanan iyileşmeler, daha güvenli ve daha çeşitli beslenmenin yanında artan yaşam süreleri ile de ilgilidir. Genel olarak bireyler daha fazla boş zamana ve daha geniş çeşitlilikte gıdaya çok daha kolay erişme olanağına sahiptir ve günlük faaliyetleri, daha az fiziksel aktiviteyi gerektirmektedir. Ancak bu değişimler, enerji alımı ve tüketimi arasında denge kurmayı daha da zorlaştırmış, bu da tüm dünyada fazla kilolu olma durumunun ve obezitenin artmasıyla sonuçlanmıştır.
Bu değişimler gerçekleştikçe yüksek tansiyon, kalp-damar hastalıkları ve tip 2 diyabet gibi bulaşıcı olmayan hastalıkların görülme sıklığı artmıştır. Yaşam biçimlerinin, beslenmenin ve hareketsizliğin bu hastalıkların artmasında rol oynadığı açıktır ve bu hastalıkları önleme başarısı, bu üç faktör arasında bir dengenin kurulmasına dayanır.
Enerji alımını temel metabolizma faaliyetleri ve fiziksel aktivite ile dengeli durumda tutarken yeterli besin ögesi alımı sağlayan dengeli bir diyet seçimi, sağlıklı beslenmenin temel taşını oluşturur. Bu nedenle diyetlerin ve gıdaların, uygun besin ögesi yoğunluğuna sahip olması gerekir. Bu ihtiyaç, doğal ürünlerin tüketilmesiyle karşılanabilir ancak yaşam biçimleri ve modern yaşam beklentileri, bunu zorlaştırır ve sonuç olarak bu ihtiyaçları karşılayacak endüstriyel ürünler ortaya çıkar. Aynı zamanda diyette yer alan besin ögelerinin ve diğer bileşenlerin olası faydalı ve zararlı etkilerinin daha iyi anlaşılması, temel beslenme ihtiyaçlarının ötesinde vücut fonksiyonlarını etkileyebilen spesifik özellikli gıda maddelerinin elde edilmesini mümkün kılmıştır. Bu gıdalar, “fonksiyonel” olarak tanınmıştır.
Elbette tüm gıdalar belli bir dereceye kadar fonksiyoneldir ancak fonksiyonel gıda olarak tanımlanan ürünler, hem fiziksel hem de zihinsel sağlığı iyileştirmeye yardım ederek uzun vadede sağlığı destekleme potansiyeline sahiptir.
Fonksiyonel gıdaların ortak özellikleri, içerdikleri besin bileşenlerinin sağlık üzerinde olumlu etki göstermesi, doğal olmaları, diyetin bir parçası olarak kontrolsüz tüketimde güvenli olmalarıdır. Bu konu gıda biliminde hızla gelişen bir alandır, bu gibi gıdalar genellikle sağlık beyanları ile birlikte pazara sunulur. Örnek olarak” tahıllar çok önemli lif kaynağıdır” beyanı gibi. Çalışmalara göre diyette lif miktarının artması bazı kanser türlerinin riskini azaltabilmektedir. Canlı bakteri kültürlerini içeren fermente gıdalar probiyotik yararları ile düşünülen fonksiyonel gıdalar olarak ele alınır.
Fonksiyonel Gıda Çeşitleri
1) Düşük kalorili gıdalar,
2) Düşük sodyumlu veya sodyum içermeyen tuzlar da dahil olmak üzere düşük sodyumlu gıdalar,
3) Diyet lifi içeriği artırılmış gıdalar,
4) Glutensiz gıdalar – Çölyak hastalarının tüketimi için tasarlanmış gıdalar,
5) Sporcu gıdaları – Enerji içecekleri,
6) Diyabetik gıdalar (şeker içermeyen) ,
7) Zenginleştirilmiş gıdalar: Bir gıdaya içeriğinde doğal olarak bulunan/bulunmayan bir veya birden fazla esansiyel besin öğesinin popülasyonda veya popülasyonun özgün bir grubunda kanıtlanmış bir eksikliği gidermek amacıyla ilave edilen gıdalar,
8) Fenilketonuri hastaları için özel gıdalar,
9) Probiyotik ve prebiyotik içeren gıdalar,
10) Çoklu doymamış esansiyel yağ asitleri olarak omega-3, omega-6 ve omega-9 yağ asitleri içeriği artırılmış gıdalar.