Küresel ısınma aşırı hava olayları ve özellikle de yaz aylarında orman yangınlarını tetiklerken tarımda da ekosistemin bozulmasına neden oluyor. Küresel iklim değişikliğinin yol açtığı sıcaklık artışının buğdayda hastalık ve zararlı popülasyonunu arttırdığını söyleyen Prof. Dr. İsmet Başer, buğday tarlalarında karşılaşılan zabrus zararlısının en az 170 dekar alanın bozulmasına yol açtığını vurguladı.
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Başkanı Prof. Dr. İsmet Başer, küresel iklim değişikliği etkilerinin tarımsal üretimde fazlasıyla hissedildiğini belirtti.
Sıcaklık artışlarının tarımı olumsuz etkilediğini aktaran Başer, “Çayır tırtılı, 10 yıl önce yoktu şu anda hep beraber bununla uğraşıyoruz. Sıcaklık artışları hastalık ve zararlı popülasyonunu arttıracak.” dedi.
Başer, gelecekte Trakya'da çiftçilerin ve araştırmacıların ismi daha önce duyulmayan zararlılarla karşılaşabileceğini dile getirdi.
Bu yıl Trakya'da buğday tarlalarında yaptıkları çalışmalarda zabrus zararlısı (ekin kambur böceği) ile karşılaştıklarını aktaran Başer, “Bu sene aşırı derece zabrus ile karşılaştık. Yakın zamanda 170 dekar alan bozuldu. Bunun gibi birçok alan var bozulan.” diye konuştu.
Bitkinin yüzde 80’ini yok etmiş durumda
Başer, zararlılarla mücadelede çiftçilerin maliyetinin her geçen gün katlandığını kaydetti.
Zabrus zararlısının bitkiyi yok ettiğini anlatan Başer, “Gözlemlerimizde anız arkasına ekimlerde daha çok zabrus zararlısı kenarlardan geliyor ve bitkiyi belirli dönemine kadar yok ediyordu. Bu sene farklı bir durumla karşılaştık. Arazi çalışmalarımızda gözlemlediğimiz tarlanın kenarında bir şey yok. Orta yerine doğru gidiyoruz. Zarar çok daha fazla meydana gelmiş. Neredeyse bitkinin yüzde 80'ini yok etmiş durumda.” ifadelerini kullandı.
Başer, küresel iklim değişikliği yanında çiftçilerin yanlış uygulamalarının başka hastalıklarla karşılaşılma olasılığını yükselttiğini ifade etti.
Islah çalışmalarında bitkilerin hastalıklara dayanımlarının göz ardı edilmemesi uyarısında bulunan Başer, “Islahçılar olarak bitkileri hassaslaştırıyoruz. Bitkinin hastalıklara ve zararlara karşı dayanımını azaltıp, verimini arttırıyoruz. Biraz buraya önem vermemiz lazım. Islah edilen her çeşidin bölgemize girmemesi lazım. Bölgemizde bir standart olması lazım.” dedi.
