Semra İğtaç- 21 Eylül Dünya Alzheimer Günü, en zorlayıcı nörodejeneratif hastalıklardan biri olan Alzheimer’a dikkat çekiyor. Klinik psikolog Pırıl Bilger Özkaranfil, Alzheimer hastalarına ve ailelerine yalnızca tıbbi değil, psikolojik desteğin de sağlanmasının önemine vurgu yapıyor.
"Birçok aile hastalığı saklama eğiliminde, genellikle korku ya da inkâr nedeniyle," diyor Özkaranfil. Özellikle çocuklar, ebeveynlerinin kendilerini unutmasından büyük endişe duyabiliyor. Alzheimer ilerledikçe, beyin küçülmeye başlar ve hayati fonksiyonların kaybına neden olur. Bu durum, hastalığı kabullenmeyi zorlaştırır.
Psikolojik destek, öncelikle sevgi ve anlayışla yaklaşacak aile bireylerinden başlamalı. Alzheimer hastalarını sosyal hayata teşvik etmek, hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilir. "Hasta ne kadar sosyal olursa, kendini hem psikolojik hem de fizyolojik olarak o kadar iyi hisseder," diyor Özkaranfil. Bulmaca çözmek, yürüyüş yapmak, kitap okumak gibi basit aktiviteler, bilişsel fonksiyonları desteklerken; tanıdıklarla düzenli iletişim, hastalığın kötüleşmesini geciktirebilir.
Alzheimer Günü'nün sembolik rengi olan mor, bu zorlu hastalık hakkında farkındalık yaratma çabasını simgeliyor.