Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanlığı binasının satın alınması sürecinde 2019’da bir avukatlık bürosunda çekilen görüntülerden yola çıkılarak açılan davanın üçüncü duruşması görüldü. Eski CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, il binasının alımı sürecinde “Bir Tuğla da Sen Koy” kampanyasını yürüttüklerini, satın alma işleminin bu kampanya çerçevesinde gerçekleştiğini söyledi.
CHP İstanbul İl Başkanlığı binasının satın alma süreciyle ilgili açılan davanın üçüncü duruşması İstanbul 59. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından, salonu daha geniş olan İstanbul 59. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya eski CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun da aralarında bulunduğu isimler katıldı. Salonda taraf avukatları, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, Parti Meclis Üyesi Baran Seyhan, Parti Meclis Üyesi Burcu Mazıcıoğlu, Parti Meclis Üyesi Bedirhan Berk Doğru ve çok sayıda izleyici hazır bulundu.
Google algoritması dijital-bağımsız medyayı vurdu: Google yetkilisi Gingras, eleştirileri kabul etti
Kaftancıoğlu: Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum
Duruşmada savunma yapan Canan Kaftancıoğlu, il binasının alımı sürecinde “Bir Tuğla da Sen Koy” kampanyasını yürüttüklerini, satın alma işleminin bu kampanya çerçevesinde gerçekleştiğini söyledi. Bina sahibiyle anlaşma sağlandığını ifade eden Kaftancıoğlu, satış bedelinin tapuda düşük gösterilmesine yönelik talebi kabul etmediklerini belirtti.
Kaftancıoğlu, “Siyasi Partiler Kanunu’nda bağış için bir limit belirlenmiştir. Bu limitin üzerinde bağış yapmak isteyenler, yasal sınırlar nedeniyle yakınlarını bağışçı olarak gösterebilir. Bu uygulama tüm partilerde böyledir. Suçlamaları kabul etmiyorum, dosyaya sunulan görüntüler yasa dışı delil niteliğindedir. Ayrıca siyasi partilerin denetimi Anayasa Mahkemesi'nce yapılmaktadır.” dedi.
Fatih Keleş ve Tuncay Yılmaz suçlamaları reddetti
Duruşmaya SEGBİS ile katılan ve 19 Mart operasyonları kapsamında tutuklu bulunan İBB Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş, “Benim bağış alma veya verme şeklinde herhangi bir eylemim olmadı.” diyerek beraatını istedi. Aynı şekilde sanık Tuncay Yılmaz da suçlamaları reddettiğini belirtti.
Mahkeme, savunmaları alınan sanıkların duruşmalardan vareste tutulmasına, ayrıca Anayasa Mahkemesi’nin ilgili mali denetim raporunun tamamlanıp tamamlanmadığının sorulmasına karar verdi. Avukatların “davanın durması” yönündeki talebi ise kalan bir sanığın savunmasının alınmasının ardından değerlendirilecek. Duruşma 19 Kasım saat 10.00’a ertelendi.
