Ege’nin incisi İzmir, tarih boyunca birçok büyük medeniyete ev sahipliği yaptı. Bu köklü geçmişin izlerini ise en çarpıcı biçimde İzmir Arkeoloji Müzesi gözler önüne seriyor. Konak’ın kalbinde yer alan müze, ziyaretçilerine unutulmaz bir tarih ve sanat yolculuğu sunuyor.
İzmir Arkeoloji Müzesi’nin köklü serüveni
İzmir; Hitit, İyon, Lidya, Pers, Helen, Roma, Bizans ve Osmanlı gibi kadim uygarlıkların izlerini taşıyan nadide şehirlerden biri. Tarihi Smyrna adıyla da bilinen şehir, adını mitolojik bir Amazon kraliçesinden alıyor. İzmir Arkeoloji Müzesi ise bu zengin mirası günümüze taşıyan en değerli yapılardan biri olarak dikkat çekiyor.
Müze ilk olarak 1924 yılında Basmane’deki terk edilmiş Ayavukla Kilisesi'nde kuruldu. 1927 yılında halka açılan müze, 1951’de Kültürpark’taki Milli Eğitim Pavyonu'na taşındı. Ancak bölgeden çıkarılan eserlerin artmasıyla yeni bir binaya ihtiyaç duyuldu ve müze, 1984 yılında Konak Bahribaba Parkı’nda yer alan 5.000 m²’lik modern binasında hizmet vermeye başladı. Bayraklı (Smyrna), Efes, Bergama, Teos, Milet ve Klazomenai gibi Batı Anadolu’nun önemli antik kentlerinden elde edilen eserler, müzede ve bahçesinde ziyaretçileri karşılıyor.
Kat kat tarihe adım
Üç katlı müzenin her bölümünde farklı bir tarihi dönem canlanıyor. Zemin katta restorasyon laboratuvarı, eser depoları ve kütüphane bulunurken; sergileme salonları ikinci ve üçüncü katlarda yer alıyor. Giriş katı ise bilet gişesi, konferans salonu ve taş eserler salonuna ev sahipliği yapıyor.
Müzenin orta katında, Helenistik ve Roma dönemlerine ait mermer heykeller, büstler, portreler ve masklar dikkat çekiyor. Özellikle Kadifekale’den çıkarılan mozaik zemin döşemesi ve doğurganlık sembolü Kibele heykelleri büyüleyici bir atmosfer sunuyor. Roma döneminden kalan “Rahip Heykeli”, Efes’te bulunan Androklos Heykeli ve Torbalı Metropolis kazısından çıkan “Çifte Kızlar Heykeli” gibi önemli eserler burada sergileniyor. Her biri Ege tarihinin ruhunu yansıtan bu heykeller, adeta geçmişle günümüz arasında köprü kuruyor.
Günlük hayatın sanatla buluştuğu nokta
Müzenin en ilgi çekici bölümlerinden biri olan seramik eserler salonu, ünlü arkeolog Ekrem Akurgal’a ithaf edilmiştir. Prehistorik dönemlerden Bizans’a kadar uzanan seramik koleksiyonu, dönemin yaşam tarzı, dini inançları ve sanat anlayışı hakkında detaylı bilgi sunuyor. Urla civarında yer alan Klazomenai’de üretilen pişmiş toprak lahitler, üzerlerindeki zengin bezemelerle dikkat çekiyor. Müzenin bahçesinde ise farklı dönemlere ait lahitler, mezar taşları, sütun başlıkları ve heykeller doğayla iç içe bir ortamda ziyaretçileri bekliyor.
İzmir Arkeoloji Müzesi, sadece geçmişi görmek isteyenler için değil, tarihle bağ kurmak isteyen herkes için büyüleyici bir keşif noktası. Peki siz, Ege’nin binlerce yıllık hikâyesine adım atmaya hazır mısınız?
İzmir Arkeoloji Müzesi'ne nasıl gidilir?
İzmir Arkeoloji Müzesi varyantın hemen sonunda ve merkezi bir noktada yer almaktadır. Konak'a ulaşan herkes kısa bir yürüyüşün ardından tarihin kapılarını aralayabilir. İzmir Arkeoloji Müzesi'ne önünden geçen ESHOT otobüsleri aşağıdaki gibidir:
18 Yeşilyurt - Konak
19 Şehitler - Konak
20 Kooperatif Evleri - Konak
21 Halil Rıfat Paşa - Konak
23 Uzundere - Konak
27 Çamlık - Konak