Mevsim geçişlerinde çocuklarda sıkça görülen ishal vakalarına dair uyarılarda bulunan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Nazlı Karakullukçu Çebi, ishalin en yaygın nedeninin virüsler olduğunu ve bu durumun özellikle mevsim geçişlerinde arttığını belirtti. İshalin, sulu dışkılamaya ek olarak ateş, kusma, karın ağrısı ve iştahsızlık gibi belirtilerle ortaya çıktığını ifade etti. Dr. Çebi, bakteriler ve parazitlerin neden olduğu ishallerin, kirli yiyecek ve içeceklerle veya kontamine olmuş ellerin ağıza götürülmesi yoluyla bulaştığını söyledi. Virüs kaynaklı ishallerin ise temas yoluyla kolayca yayılabildiğini vurguladı.
En yayın semptom halsizlik
İshale sıklıkla kusma ataklarının eşlik ettiğini belirten Dr. Çebi, belirtilerin hafif ishal ve bulantıdan, birkaç gün süren şiddetli sulu dışkılamaya kadar değişebileceğini dile getirdi. İshalin, 24 saat içinde en az üç kez sulu veya yumuşak dışkılama ile kendini gösterdiğini aktardı.
Ani başlangıçlı ishallerde görülen belirtilerin yumuşak dışkılama, karın ağrısı atakları, bulantı, kusma, yüksek ateş ve kas ağrıları olduğunu ifade eden Dr. Çebi, bu belirtilerin genellikle 3-5 gün sürdüğünü, ancak daha uzun sürebileceğini belirtti. Bazı çocuklarda ishal sonrası geçici laktoz intoleransı gelişebileceğini ve bu durumun zamanla düzeldiğini de ekledi.
Dehidratasyon (sıvı kaybı) belirtilerine dikkat çeken Dr. Çebi, idrar çıkışında azalma, ağız kuruluğu, gözyaşında azalma ve halsizlik gibi durumların yaygın olduğunu, şiddetli vakalarda ise uyuklama, soluk cilt, soğuk el ve ayaklar, hızlı ve yüzeysel soluma gibi belirtilerin görülebileceğini vurguladı. Bu tür durumlarda acilen tıbbi yardım alınması gerektiğinin altını çizdi.
Yağlı ve şekerli yiyeceklerden uzak durulmalı
Dr. Çebi, ishal döneminde bol su tüketiminin önemine değinerek, kanlı dışkı, siyah-katran rengi dışkı ve idrar yapamama gibi durumların doktorla paylaşılması gerektiğini belirtti. Evde bol su ve anne sütü ile besleme önerilirken, şekerli ve yağlı yiyeceklerden kaçınılması gerektiğini ekledi. Probiyotik kullanımının destekleyici olabileceğini, ancak 1 yaş altı bebeklerde ciddi belirtiler gözlemlendiğinde derhal doktora başvurulmasının şart olduğunu söyledi.