Nöroloji Uzmanı Dr. Ayşegül Daldal, uyku apnesi sendromunun ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini ve şiddetli horlama, uyku bölünmesi ile gündüz aşırı yorgunluk ve uyku hali gibi belirtiler gösterdiğini açıkladı.
Uyku apnesi nedir?
Dr. Daldal, uyku apnesi sendromunun, uyku sırasında solunumun kısa süreli ve aralıklı olarak durmasıyla karakterize olduğunu açıkladı. Apne, 10 saniye veya daha uzun süreyle ağız ve burundan hava akımının durması olarak tanımlanıyor. Uyku apnesinin şiddetli horlama ile de kendini gösterdiğini belirten Dr. Daldal, bu durumun uyku kalitesini ciddi şekilde bozarak, gündüz aşırı uyku hali ve yorgunluk gibi belirtilere yol açtığını söyledi.
Horlama masum değil!
Obstrüktif Uyku Apne Sendromu (OSAS), toplumda yaygın görülen bir hastalık olduğunu söyleyen Dr. Daldal, "Her dört kişiden birinin bu hastalığı geliştirme riski bulunmaktadır. Özellikle ileri yaş ve erkek cinsiyeti başlıca risk faktörleri arasında yer almaktadır. Erkeklerde kadınlara göre iki kat daha fazla görülen bu hastalık, menopoz sonrası kadınlarda da artmaktadır" dedi. Ayrıca, obezite, genetik yatkınlık, burun tıkanıklığı, sigara kullanımı ve gebeliğin de uyku apnesi gelişiminde etkili olabileceğini ifade etti.
Gece nefes durması, gündüz yorgunluğu
Dr. Daldal, uyku apnesinin en yaygın belirtilerini şiddetli horlama, uykuda nefes durması, hava açlığı veya boğulma hissiyle uyanma, uyku bölünmesi ve gündüz aşırı uyku hali olarak sıraladı. Ayrıca, hastalığın ilerleyen dönemlerinde kilo alımı, unutkanlık, depresyon, dikkat eksikliği, cinsel fonksiyon bozuklukları, sabah baş ağrısı, ağız kuruluğu, gece terleme, diş sıkma ve reflü gibi ek şikayetlerin de görülebildiğini söyledi. Bu tür belirtiler yaşayan kişilerin bir uzmana başvurması gerektiğini belirtti.
Kalp krizi riski artıyor
Tedavi edilmediğinde, uyku apnesinin yüksek tansiyon, inme, kalp hastalıkları ve depresyon gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğine dikkat çeken Dr. Daldal, hastalığın tanısında kullanılan polisomnografi testinin altın standart olduğunu söyledi. Bu test ile Apne-Hipopne İndeksi (AHI) ile hastalığın şiddetinin belirlendiğini aktardı.
Tedavi edilebilir
Dr. Daldal, uyku apnesinin tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu vurgulayarak, kilo verme, sigara kullanmama, alkol tüketiminden kaçınma ve yan pozisyonda yatma gibi yöntemlerin hafif seyreden vakalarda etkili olabileceğini belirtti. Ancak, AHI değeri 15'ten fazla olan veya daha düşük AHI değerine sahip olup hipertansiyon, inme, aşırı uyku hali gibi başka sağlık sorunları bulunan hastalar için CPAP tedavisinin ilk tercih olduğunu söyledi. CPAP cihazının düzenli kullanımıyla hastaların şikayetlerinin azaldığını, kardiyovasküler hastalık riskinin ortadan kalktığını ekledi.
Dr. Daldal, CPAP tedavisinin başarısını artırmak için burun tıkanıklığının giderilmesi, hasta eğitimi ve ısıtıcılı nemlendirici kullanımının önemli olduğunu da sözlerine ekledi.
