Günümüzde her biri en fazla birkaç yüz izleyici alan tiyatro salonları çok zor doluyor. Bugün tiyatrolar ayakta kalabilmek için devletin ve özel sponsorların yardımına ihtiyaç duyarken, 2 bin 400 yıl önce  İzmir'in Kadifekale semti yamacında bulunan Smyrna Antik Kenti Tiyatrosu 20 bin kişilikti. Binlerce yıl önce tiyatro sanatı sizce daha çok mu seviliyordu? Günümüzün tiyatroları güçlükle ayakta dururken her biri binlerce seyirci alan amfi tiyatrolar antik çağda nasıl seyirci ile buluşuyordu? Seyirci desteği ile finanse edebiliyor muydu? Peki 4.5 milyon nufuslu İzmir'de tüm tiyatro salonlarının toplam seyirci kapasitesi nüfusun kaçta kaçı?  Antik kentlerin nüfusu amfi tiyatroların seyirci kapasitesinin 10 katı olarak hesaplanır. Bir zamanlar 200 bin kişilik kentimizde gün doğumundan gün batımına devam eden oyunları binlerce seyirci izlerdi.  Elbette bu oyunlar o dönemde haftada bir değil, 7 gün süren bayramlarda ve özel günlerde sergileniyordu. Bu gösteriler tiyatro izleyicisi bulmakta güçlük çekmiyordu. Hatta o günlerde devlet daireleri, mahkemeler ve işyerleri  tatil edilirdi. Belki de oyun günleri mahkumlar salıverilirdi. Çünkü gösteriler dinsel törenlerin bir parçası olarak kabul görürdü. Oyunların herkesin gelebilmesi için büyük önem verilirdi. Kent bütçesinin  nerdeyse beşte biri tiyatro sanatçılarının maaşlarına ya da bina giderlerine ayrılırdı. Her birey mutlaka tiyatroya giderdi. Çünkü bu gösteriler toplumun eğitimi ya da  normlarının benimsettirilmesi için bir araç olarak kullanılırdı.

Bugün  Smyrna Antik Kenti tiyatrosunda yürütülen kazı çalışmalarında elde edilen bulgular, dönemin sosyal ve kültürel hayatına ışık tutmayı sürdürüyor. Hocaların hocası arkeologların duayeni sevgili Doç. Dr Akın Ersoy başkanlığında yürütülen bu çalışmalar, dönemin en önemli yerleşim merkezi Smyrna'da tarihi zenginliklerle birlikte unutulmuş ya da unutulmaya yüz tutmuş hikayeleri bir bir gün yüzüne çıkarmaya devam ediyor.

diyanisosa-benden-selam-soyleyin (1)

2020 yılında İzmir Smyrna Tiyatrosu sahne binası kazıları sırasında mitolojik bir varlık olan ve elinde avcı sopası (Lagobolon) bulunan genç bir Satyros kabartması bulundu. Satyr’lar genelde üstü insan altı ise keçi görünümlü şarap ve eğlence tanrısı Dionysos'un yanından ayrılmayan groteks varlıklardır. Dionysos aynı zamanda  sanatın, özellikle de tiyatronun hamisiydi. Onuruna trajedi ve komedilerin sahnelendiği “Dionysia” adı verilen festivallerle onurlandırılırdı. İzmir Arkeoloji Müzesi'ne yolunuzu düşürün; illaki bu kabartmayı görün.

Smyrna Antik Tiyatrosu'nu  göz kamaştırıcı yapan tüm Körfez’i görecek şekilde inşa edilmiş olması. Yapılan kazılarda tiyatroya dışarıdan gelen izleyicilerin oturma yerlerine ulaşmak için kullandığı bir alt geçit de bulunuyor. Uzun uğraşlar sonucu tiyatronun üç kademeli izleyici bölümünün doğu tarafında bulunan oturma sıraları, sahne binasında yedi kulis mekanı ve servis koridoru ortaya çıkarılmış durumda. Tiyatro duvarlarında, dönemin başka tiyatrocularının adları görülüyor. “Burası benim yerim” diyerek kuliste soyunduğu yere adını kazıyan oyuncuların adları var.  Antik tiyatronun içinde  yer alan 13 kişilik bir "sanatçı tuvaleti" ise, oldukça sıra dışı ve ilginç. Muhtemelen sadece sahne binasında çalışan ve yine tiyatroda performans gösteren sanatçılar tarafından kullanılıyordu. Çünkü sahne binası izleyiciye kapalı.  Bu da Akdeniz coğrafyasındaki tiyatrolarda bir ilk olarak karşımıza çıkıyor.

diyanisosa-beeeenden-selam-soyleyin

İzmir'in tarihine ve kültürel zenginliklerine saygı göstermek isteyenler için bu tiyatro sadece taşlardan oluşan bir mekan değil, İzmir'in tarihindeki unutulmaz bir sayfa. Muhteşem ve büyüleyici bir yer. İzmir'in bu antik hazineye sahip olması, bu muazzam tiyatronun günümüze kadar ayakta kalmasını sağlayan başta Akın Ersoy hocamızı ve emeği geçen herkesi yürekten alkışlıyorum.

Gün gelecek belki de bu çalışmalar sonucunda hemen tiyatronun doğusunda tiyatro sanatçılarının yetiştirildiği jimnasyum, paleastra(avlu) ve bunların güneyinde çok zarif bir Roma hamamı da bulunacak. Bulunanlar bulunacaklarla ilgili heyacanım okadar yüksek ki..

Eğer arkeolojiye biraz olsun ilgi duyuyorsanız Smyrna Antik Tiyatrosu’nda umduğunuzdan çok şey bulucak; neşe, kutlama ve yaratıcılık tanrısının konuğu olacak ve söylencelere dalıp gideceksiniz.

Dionysos, ölen annesinin karnından Zeus tarafından kurtarılmış ve doğmaya hazır olana kadar uyluğuna dikilmiştir. Bu nedenle bazen iki kez doğan tanrı olarak adlandırılır. Smyrna’nın bu büyüleyici tiyatrosuna ve oranın hamisi  isyan ve direnişin sembolü Diyanisos’a benden selam söyleyin…