Eskiden çamurlu sokaklarından bahsedilen; Foça tarafına doğru giderken bazen durmaya bile üşendiğimiz Menemen kuzeyin yıldızı oldu son yıllarda. Günümüzde çamurlu sokaklarının temizlendiği; en muhteşemi de apaydınlık bir zihniyetin yönettiği bir ilçe Menemen.
Hani ülkemizi karanlıktan aydınlığa çıkaran o kutsal güç gibi dimağlarımıza yerleşen bir ışık vardı ya Cumhuriyetin ilk yıllarında; şimdilerde de buna benzer bir ışık Menemen’de de parlıyor.
Kaynağını da çağdaş yaşamın gereklerinden olan eğitim ve bilimsellikten alıyor bu ışık. Son yıllarda dipsiz bir kuyu gibi içine düştüğümüz; gerek sosyal, gerek siyasi; gerekse de ekonomik yaşamımızda onca karmaşanın, endişenin içinde bize umut veren gelişmeler oluyor bu ilçede…
Liderler olmalı kitleleri peşinden koşturan. Ancak bu da yetmez! Lidere inanmak; liderin aldatmayacağını ve daima halkı ileriye götüreceğine inanabilmek lazım… Tedirginlik ve endişe olmamalı hayatımızda. Buna ‘toplumsal huzur’ diyoruz.
Bu nasıl sağlanır? Her gün yürüdüğün sokaklar çamur ve çöpten geçilmiyorsa; şöyle derin derin tertemiz havayı içine çekemiyorsan, bir kere huzursuzluğun tablosunun en güzel köşesine şak diye seni yerleştirmişler, demektir.
Oysa insanca yaşamayı sen de herkes gibi hak ediyorsun, unutma! İşçisin, diyelim… Çok zeki bir evladın var… Dershaneye, etüde gönderemiyorsun! Şimdi seni tablonun şu köşesine yerleştirelim! Tatil de ne demek? Hayal… Eve biraz fazla alabilirsen ya da çocuğunun istediği bir şeyi… Bu senin en mutlu olduğun anlar oluyor değil mi?
Televizyonu açıyorsun şehit haberleri… Kaos, tedirginlik almış başını gitmiş! Ne yapsak, neye güvensek diye düşündüğün anda; ‘hooop’ işte sen o zaman sen bu huzursuzluk tablosunda en başköşedesin!
Ancak bu karamsar tablonun içinde bize umut veren ve peşinden koşturan liderler de yok değil! Çok uzakta da değiller! Hem de bize biz olduğumuz için değer veren; güçlerini çağdaşlık, bilimsellik ve sevgiden alan liderler…
Bizlerin en büyük lideri Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi: “Eğitimdir ki bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder”
Çünkü bu tür toplumlarda herhangi biri çıkar ya kendi ya da bir kişinin veya topluluğun menfaati adına kolaylıkla toplumun bireylerini kötü amaçlar doğrultusunda yönlendirebilir. Bazen bu yönlendirme sessiz sedasız bir şekilde ilerlerken neticesi toplum adına çok vahim olarak da sonuçlanabilir. Çağdaş, demokratik, bilimsel eğitimden nasibini almamış birileri çıkar; aydın bir insanı vahşice, kafasını keserek dahi öldürebilir. Bu denli kötü bir tabloyu tasvir ederken eminim ki herkesin aklına Teğmen Kubilay’ın Menemen’de gerici, yobazlar tarafından vahşice katledilişi geldi.
Üzerinden yıllar geçmesine rağmen bu vahşi olayın her yıldönümünde yine içimiz kan ağlıyor, yüreğimiz nasıl da acıyor değil mi? Gericiliğe, yobazlığa nasıl da lanetler okuyoruz!
Ancak İzmir’in şirin ilçelerinden biri olan Menemen’de gerçekleşen bu olay, sonrasında tam karşıtı çağdaş, ilerici, bilimsel zihniyetin önünü daha da açmış bu yöreye yıllarca eğitimde, yaşamda, dünya görüşünde sağlam köklerini tutturmuş.
Son yıllarda ise bu sağlam kökleri adeta bir çınar haline getiren yöneticilerimiz var bu ilçede. Bu simalar hepimizin bildiği gibi Menemen Belediye başkanı, ekibi ve bu oluşuma canı gönülden destek veren yüzlerce sivil toplum örgütleri, dernekler ve tabi ki Menemen Halkı.
Menemen’de 17 yıldır yerel yönetimde CHP’nin bayrağını Tahir Şahin dalgalandırıyor, Menemen onun sayesinde kuzeyin paralayan ilçesi oldu. Çoğu insan Menemen’de bir ev sahibi olmanın özlemini yaşıyor son yıllarda. Nerede ev sahibi olmak istiyorsunuz, diye sorulsa birçok kişinin dilinde Ulukent veya 35. Cadde var şimdilerde.
Peki, günümüzde Menemen’i bu denli revaçta yapan asıl etkileyici güç nedir, diye sorsak, ne dersiniz? Tabi ki insanları dil, din, ırk, zihniyet açısından ayırmayıp çağdaş bir toplum yaratmak noktasında herkesi bir çatı altında toplayan belediyecilik anlayışı çok çok önemli.
Temelini, gücünü halktan almayan güçlü bir yönetim anlayışının ömrü daima kısa olur. Hem siyasal hem de sosyal açıdan halka ve halkın katılımına dayanan yönetim birimleri her zaman güçlü ve başarılı olmayı başarmıştır. Siyaset tarihimizin başlangıcında Demokrat Parti’nin yerel yönetim anlayışındaki yaptığı birçok yanlışla bizim bu noktadaki kalkınmamız nihayetinde 27 Mayıs Devrimi ile gerçekleşmiştir. Bu dönemde köy ve kent ayrımı yapılmaksızın, tamamen halka dönük anlayışın yerel yönetimlerde egemen olması bugünkü olması gereken belediyecilik anlayışının temelini oluşturmuştur.
Günümüz belediyecilik anlayışında da belediyeler, iş programlarını halk kuruluşları ve yerel kuruluşlara danışarak ve onlarla işbirliği yaparak hazırlamalıdır. Bu anlayış, ilk kez siyaset tarihimizde CHP tarafından dile getirilmiştir. Yani belediyecilik anlayışında sokakların, mahallelerin belediye hizmetlerine katkıda bulunması ve yeri geldiğinde belediyeleri denetleyebilmeleri öngörülmüştür.
Bu noktada yerel yönetimle halkı bütünleştirmeye çalışan yönetim anlayışlarının bulundukları yörelerde daha etkili oldukları yadsınamaz bir gerçektir.17 yıldır Menemen Belediye başkanının aynı idealistlikle ve ona duyulan sevgiyle görevde olması, diğer belediyelere de örnek olmalı bence. Menemen halkının Tahir Şahin’e bu denli bağlı olmasındaki en büyük etkenlerden biri onun geniş bir vizyon sahibi olması… Hizmette halkı esas alması ve halkla iç içe olması…
Belediyelerin yeni projeler üretmesi ve projelere halkı tüm samimiyetiyle dâhil edebilmesi bir yönetici için en büyük başarılardan biridir bana göre. Böyle uygulamaların birçoğu Menemen’de hayat buluyor. Bu güzel yerin Belediye Başkanı Tahir Şahin’in tarafından projesi yapılan ve Menemen Belediye Meclisi’nin de oybirliğiyle kabul ettiği, Menemen Belediyesi Gençlik Eğitim Kurs Merkezi’nin çalışmaları günümüzde birçok belediyenin örnek alması gereken çalışmalardandır. Eğitimde fırsat eşitliği ilkesinden yola çıkılarak bu kurs merkezinde Şubat 2011’den beri nice aydınlık beyinler yetişmiştir. Yıllarca işçinin çocuğu işçi; köylünün çocuğu köylü kalır, gibi dar düşünceli zihniyetin karşısında bu merkez dershane veya etüde gidemeyen ekonomik yönden dar gelirli ailelerin çocuklarına hem Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı hem de çağdaş, ilerici, bilimsel ilkeler doğrultusunda eğitim vermeye devam etmektedir.
Düşünsenize bu tür dershanelerde yüzlerce çocuk eğitim görecek; okuyarak hem kendilerine hem bu ülkeye faydalı olacaklar. Köylünün çocuğu köylü kalacak, işçinin çocuğu işçi olsun, anlayışından çok uzakta olacaklar. Yaşadıkları topluma güvenecekler, geleceklerinden emin olacaklar.
Bizim böyle yöneticilere ihtiyacımız var. Halkı kutuplaştırmayan, onların inançları üzerinden siyaset yapmayan... Herkesi birleştiren yöneticiler istiyoruz. Halkının menfaati söz konusu olduğunda korkusuzca hareket edebilen yöneticiler istiyoruz.
Bir zamanlar ayrı bir coğrafya olarak görülen ve çoğu kimse tarafından önemsenmeyen Asarlık’a kurs merkezi kuran Tahir Şahin gibi yöneticiler istiyoruz. Menemen ilçesinde eskisi gibi çamurlu sokaklardan da bahseden yok sanırım. Hele bir futbol takımı var: Menemen Belediyespor: Türkiye’deki en ünlü spor kulüpleri gibi tanınıyor artık. Fenerbahçe’yle yaptığı müsabakada kendinden bu denli söz ettirebilmenin altında yatan sebep nedir sizce? Yöneticinin sevgisi ve çalışkanlığı, her işte olduğu gibi sporda da kendini hissettiriyor bence! Başkan Tahir Şahin, Menemen halkını hizmetleriyle ve Menemen’e duyduğu sevgiyle bütünleştiren lider olduğu için; kimseyi dini, dili, ırkı ayırmayıp herkesle bir gün bir yer de, bir konuda tokalaşabildiği için; Menemen için her şeyi yüreğiyle yaptığı için doğal olarak el attığı her şeyde de başarılı oluyor!
Şimdilerde Menemen Tahir Başkan sayesinde sadece Çanakkale Yolu’nun kuzey tarafında yer alan, sadece yol kenarındaki testicileriyle ünlü bir küçük ilçe olarak anılmıyor. Hani küçük çocukların bile tekerlemelerine, Karşıyaka Menemen, ben bu işe giremem; ayaklarım pek küçük terlik pabuç giyemem, diyerek sevgiyle yerleştirdikleri bu ilçe, şimdilerde bambaşka. Sokaklarında dolaşırken özlediğin, kaybettiğin bir şeyleri buluyorsun sanki. Küçük çocuklar ülkemde huzurlu olsunlar; tekerlemelerinde iş yapmak istemeyedursunlar… Hayat Menemen’de çok güzel!
Şunu da belirtmek isterim ki halkı çalışmalarıyla ve modern dünya görüşüyle bir çatı altında toplamayı başaran Tahir Başkan gibi, Menemen halkı da o kadar çalışkan, o kadar dürüst ki… Bu nedenle yüzde yetmişi tarımla ve hayvancılıkla uğraşan halkın da ünü geniş bir coğrafyaya yayılmıştır. Yeşilliğin en iyisini Menemen pazarında yaşlı amcalardan teyzelerden bulursun!
Tatile giderken Menemen’de bir mola verip keyifle çayını, ayranını yudumlarsın! Yıllarca göç almasına ve ekonomik yönden yeterli desteğe sahip olmamasına rağmen Menemen’de asla halkın birbirine düşmanca yaklaştığını duymazsın. Bu birlikte beraberlikte ve tabi ki ilerlemede; sevgi saygı, hoşgörüyü temel alan; dil din, ırk, cinsiyet ayrımı yapmaksızın bütünleşmenin önemini çoktan kavramış yöneticilerin rolü çok büyük.