İzmir siyaseti yaz rehavetinde…
Yerel seçimlere daha yaklaşık 2.5 yıl var…
31 Mart 2019’da seçilen CHP’li belediye başkanları, yarı dönemi tamamlamış durumda.
Karnelerine bakılırsa iyi olan da var, pekiyi alan da, takdirname alan da…
Pandemi, deprem, sel gibi olumsuzluklara rağmen İzmir’de güzel şeyler oluyor.
Her ilçede yapılan yatırımların filizleri her geçen gün büyüyor.
Aslında bugünkü köşe yazımın konusu başkanların icraatlarından çok eski bir başkanın yeniden sahalara dönme çabaları…
Bu eski büyük başkanı tanımayan yoktur.
İzmir’de 15 yıl büyükşehir belediye başkanlığı yapan Aziz Kocaoğlu, 31 Mart seçimlerinde yeniden aday gösterilmeyince koltuğunu Tunç Soyer’e devretti ve sonrasında da sonra derin bir sessizliğe bürünmüştü.
Kocaoğlu’nun bu sessizliği yaklaşık 2.5 yıl sürdü.
2004-2019 yılları arasında İzmir siyasetinin büyük başkanı olarak kentte rüzgar estiren, kurultay delegesinden, il başkanına, ilçe belediye başkanlarından milletvekillerinin belirlenmesine kadar tek söz sahibi olan, genel merkeze dahi kafa tutan Kocaoğlu’nun siyasete veda ettiğini düşünenler bence bir kez daha yanıldı.
72 yaşına basan Kocaoğlu, CHP İlçe ve belediye başkanlarını ziyaretiyle bir anda düştü yerel siyaset gündemine…
Bayram değil, seyran değildi.
Kocaoğlu, yanında birkaç arkadaşıyla önce ilçe başkanları, ardından da belediye başkanlarının kapısını çalmaya başladı.
Şimdi herkesin merak ettiği:
* Kocaoğlu, 2.5 yıl sonra neden bu ziyaretlere başlamıştı?
* Ziyaretlerde neler konuşuldu?
* Başkanlardan bir talebi-ricası olmuş muydu - olacak mıydı?
* Yoksa sadece bir nezaket ve teşekkür ziyaretimiydi?
Kocaoğlu, ziyaretlerinde İl Başkanı Deniz Yücel’i başarılı bulmuş, Olgun Atila’ya haksızlık yapıldığını söylemişti.
Bu ziyaretler başladıktan sonra kulislerde farklı yorumlarda da dolanmaya başladı.
En çok konuşulanı da Aziz Başkan’ın veliahtı Bornova eski Belediye Başkanı Olgun Atila için nabız yokladığıydı.
Genç bir siyasetçi olan Olgun Atila, bugünlerde Urla’da açtığı butik oteli ile de gündemde.
Siyaseti uzun soluklu düşünen Atila’nın hedefinde neler olduğunu bir başka yazımda en ince ayrıntısına kadar yazacağım.
Ama bugün konumuz farklı…
Kocaoğlu, oğlu gibi gördüğü Olgun Atila için mi siyaset turlarına başladı?
Yoksa kendisi için mi?
Bunlar ısınma turları mıydı?
Bunu ilk Olgun Atila’ya sordum:
“Ziyaretlerin benimle bir ilgisi yok. Böyle bir talebimde olmadı. Ama en doğru cevabı Aziz beyin kendisinden alırsın” dedi.
Kocaoğlu’nu 532’li son hattından çok kez aramama rağmen cevap vermedi ve dönüşte yapmadı.
Emekli başkan yoğunluğundan vakit bulamadı diye düşündüm.
Sayın Kocaoğlu, sonra neden bana da sormadınız demeyin!
Gerçi sorsam da aynı cevapları alacağımı biliyorum.
Gelelim Kocaoğlu’nun ziyaretlerinde konuşulanlara…
Kocaoğlu, ziyaretlerinin ilk sebebini teşekkür etmek için olduğunu, bu kadar zaman sonra gelmesini de pandemi ve diğer engellere bağlamış.
Ne CHP ilçe başkanlarından, ne de belediye başkanlarından herhangi bir talebi olmamış!
Burası kesin…
Görüştüğüm yakın kaynaklarım da bunu doğruladı.
Ama ziyaretlerin ana bir nedeni var:
Kocaoğlu üstü kapalı (ben her şey bitti, köşeme çekildim demedim) diyor.
İzmir siyasetinde özellikle Memleket Partisi varlığını göz önünde bulundurarak (beni oyun dışında bırakamazsınız) diyor.
Gittiği her ilçe bir mesaj… Bir anlam taşıyor…
Unutulmamalı ki; Kocaoğlu’nun getirdiği ve kalması için savaştığı Deniz Yücel hala CHP İzmir İl Başkanı…
Parti içi muhalefet o kadar uğraşmasına rağmen Yücel’i yıkabildi mi?
Hayır…
Siyasette ahde vefa asla unutulmaz.
O yüzden kimse bu ziyaretleri “nezaket” olarak algılamasın.
Tanıyanlar da, onunla yol yürüyenler de iyi bilir ki, Kocaoğlu bitti demeden siyaset yolculuğu kolay kolay bitmez!