Orta Doğu son 16 ayda hızlı şekillenmeye başladı. Özetle 7 Ekim 2023’te Hamas’ın Gazze’den İsrail’e saldırması ve rehine alarak Gazze’ye dönmeleriyle başlayan süreçten söz ediyorum. Karşılığı kanlı oldu, yaklaşık 60 bin ölü ve dümdüz olan bir Gazze.

ABD 20 Mart 2003 sabahı Irak’ı işgal etmeye başladı, öldürülen Iraklı sivil sayısı 500 bin.

Arap baharı 17 Aralık 2010’da Tunus’ta başladı. Tunus’ta, Mısır’da, Libya’da yönetim değişti. Suriye ise iç savaşa sokuldu.  Suriye’de hayatını kaybeden kişi sayısı 500 bin olarak tahmin ediliyor. Savaş öncesi var olan 23 milyonluk nüfusun yarısı da yer değiştirdi.

2003’ten 2023’e kadar geçen 20 yılda, Orta Doğu ve Kuzey Afrika iç savaşlarla kaynadı. En az bir milyon kişi öldürüldü, herhalde 3- 4 milyon yaralı vardır. On milyonlar evinden oldu, yer değiştirdi.  Projeyi geliştiren ABD başta olmak üzere emperyal devletler; savaşları, ölümleri ve sürgünleri olağanlaştırdılar. Medya gücü ile tiyatrocular devlet başkanı oldu, terörist ilan edilenler, başına milyonlarca dolar ödül konan teröristler emperyal devletlerin projesi için çalışarak yönetimleri ele geçirdiler. Örneği Suriye. Şam’ı savaşmadan ele geçiren “askeri rejim” tarafından eski El Kaideci, Birleşmiş Milletler, ABD, Türkiye ve Fransa tarafından yıllar önce terörist ilan edilen birisi devlet başkanı ilan edildi. Şimdi ülke ziyaretlerinde nerede ise kırmızı halılarda ağırlanıyor.

Türkiye için en yakın ve tehlikeli terörist gruplar arasında yer alan PKK, YPG ve türevleri Suriye’de nasıl şekillenecek, henüz bilinmiyor. Suriye’de İdlib’de yıllardır hükümet olan Ahmet El Şara ve ekibi Şam’a transfer oldu, kendi düşüncelerine göre sistem kuruyorlar. Karşı düşüncede olanları, özellikle eğitimli lider nitelikli kişileri kaçırıp öldürdükleri iddia ediliyor. Medya bu konulardaki “insan hakları ihlallerini” dile getirmeyi bir yana bırakarak, eski militan sakallı liderleri takım elbise ve kravatlı gömlekleriyle parlatmaya çalışıyor.

Orta Doğu’da Türkiye kendine verilen görev gereği Suriye ile yakından ilgileniyor. ABD ise Gazze’yi eline almış durumda.  Trump, ABD'nin "Gazze Şeridi'ni devralacağını" söyledi.

Gazze’de yaşayanlar ne olacak? Trump’a göre Gazze Şeridi'ndeki herkes Ürdün'e, Mısır'a ve başka yerlere kalıcı olarak yerleştirilmeli. Sonra da Gazze "Orta Doğu'nun Rivierası" yapılacak. Peki burada kimler yaşayacak?  Gerekirse oraya ABD askeri götürebileceğini söyleyen Trump’ın yıllar içindeki planı şöyle olabilir; Gazze’nin ortasına ABD üssü kurulur, sahilde de büyük bir askeri liman projelendirilir. Bombalanan binalardan çıkan milyonlarca metreküp bina molozu, liman arkasına taşınarak bedava dolgu malzemesi olarak kullanılır. Böylece olası İsrail’e dönük saldırılar için ABD orada yasal olarak yerleşir. Suriye’nin deniz ve hava güçleri İsrail’in bombardımanı ile tahrip edildiği için, yakın bir tehlike de bulunmaz. İsrail ile Suriye arasındaki Golan tepeleri ve tepenin Dürzi yerleşimi ile Lübnan tarafı da İsrail askeri gücü ile kontrol altında tutulduğundan güvenli bir çevre de sağlanmış olur. Gazze’deki yapılaşma için de Trump bazı kişi ve devletlerin para vereceğini daha doğrusu onlardan para alacağını söylüyor.

Orta Doğu’da “sessiz sedasız” bir değişim var. Bu sessizlik ne kadar sürer bilemem. Suriye’de, İdlib’de “uykuya yatırılan” Golan, Ahmet El Şara tarafından uyandırıldı. Gelecekte ona hangi senaryoda ne rol yazılacak, onu zaman gösterecek.

Trump’ın “Gazze’yi devralacağız” söylemine Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan tepki gösterdi. Merak ettiğim konu ise, CHP’nin “iç hesaplaşma” arasında bu konuda bir görüş beyan edip edemeyeceği… Özel’in cumhurbaşkanı ön seçim senaryosuna kendisi inanıyor sanırım. Ancak öykünün sonu şimdiden belli. Bari ulusal konulara biraz önem verseler daha yararlı olacak.