Suriye geçici yönetimi lideri Ahmet El-Şara ile SDG (Suriye Demokratik Güçleri) komutanı Mazlum Abdi tarafından bir belge imzalandı. 10 Şubat’ta Şam’a bir ABD askeri helikopteri ile gelen Mazlum Abdi, Ahmet El- Şara ile 8 maddelik bir anlaşma imzaladı.

İmzayı Katar başta olmak üzere birçok devlet ve lider mutlulukla karşıladı. Erdoğan, “Suriye’nin terörden arındırılmasına yönelik her türlü çabayı, doğru yönde atılmış bir adım olarak görüyoruz” dedi ve “mutabakatın eksiksiz uygulanmasının kazananının” Suriye halkı olacağını ekledi.

Suriye Demokratik Güçleri, “Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin silahlı gücü”dür. Her ne kadar Kürt, Arap, Süryani, Ermeni ve Türkmenlerden oluşan İŞİD karşıtı bir silahlı oluşum olduğu iddia edilse de gerçek farklıdır. SDG Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin, Suriyeli Kürtleri temsil eden silahlı birliği olarak bilinir. Türkiye’de YPG olarak bilinen silahlı birlikler SDG’nin silahlı gücünün çoğunluğunu oluşturur.

Şimdi imzalanan belgedeki imzalardan birisi cumhurbaşkanı El-Şara, diğeri silahlı birlik komutanı Mansur Abdi.  Yani cumhurbaşkanı gelecekte muhtemelen bir bölgede komutan veya yönetici olacak birisiyle “eşit güç” imzası atıyor.

Olur mu, olur! El Kaideci, İŞİD’çi birisini, HTŞ’den devlet başkanlığına getirirseniz, karşısına da Amerikan askeri helikopteri ile Suriye’de özerk bir alandaki askeri birliklerin komutanını indirip “şu belgeyi imzalayın” derseniz, ikisi de imzalar.  Bunun nedenini El Mecelle’deki röportajdan 3 soru ve 3 yanıtı aktararak göstereceğim:

Londra’da İngilizce ve Arapça yayınlanmaya başlayan Al Majalla (El Mecelle) haftalık gazetesi SDG’nin (Suriye Demokratik Gücü) komutanı Mazlum Abdi ile bir röportaj yayınladı. Röportajı: “El Mecelle, Suriye Kürtlerine anayasal hakları da garanti altına alan çığır açıcı karar öncesinde düşüncelerini paylaşan SDG komutanıyla bir röportaj yaptı” diye sundu.
Sonra devamla gazete söyle diyor: “Suriye’deki büyük askeri gruplardan birinin başkomutanı - Suriye Demokratik Güçleri’nden (SDG) General Mazlum Abdi - Ahmed el-Şara’yı ülkenin geçiş başkanı olarak tanıdığını doğruladı. Al Majalla’ya verdiği özel röportajda ayrıca SDG’nin yeni Şam hükümetiyle birleşik bir Suriye ordusu olması gerektiği konusunda anlaştığını söyledi.” Röportaj uzun. Eğer ingilizce metnin tamamına ulaşmak isteyen okurumuz olur ise, internet bağlantısı şöyle:  https://en.majalla.com/node/324687/politics/mazloum-abdi-agrees-merge-sdf-syrias-state-army

Sıra geldi Mazlum Abdi’ye sorulan 3 soruya ve alınan 3 yanıta:
-Suriye’deki yabancı paydaşlar konusunda, Türkiye’nin yeni hükümet ile SDG arasındaki diyaloğu desteklediğini düşünüyor musunuz?

Türkiye’nin diyaloğa karşı olduğunu düşünüyoruz, ancak karşı çıkmaları için hiçbir neden görmüyoruz. Türkiye’yi bu süreci engellemekten kaçınmaya teşvik ediyoruz.

- Peki ya ABD? SDG’nin Şam ile diyaloğunu destekledi mi?

ABD sadece bizi Şara hükümetiyle diyaloğa girmeye teşvik etmekle kalmıyor, aynı zamanda aktif olarak arabuluculuk yapıyor ve her iki tarafı da oturup müzakere etmeye zorluyor.

- Şimdiye kadar ne gibi tavsiyelerde bulundular?

Görüşmelerin rayından çıkmasını önlemek için iletişimi sürdürmemizi tavsiye ediyorlar. Anlaşmaya varabileceğimiz alanlara odaklanmamızı istiyorlar. Genel olarak, katılımları yardımcı ve olumlu oldu. Ayrıca ayrıntılara çok erken takılmamamızı da tavsiye ettiler. Odak noktası önce bir diyalog kurmak, sonra da ayrıntılara değinmek.

Evet, değerli okuyucularım. Amerika işi kotardı. Suriye’yi istediği gibi şekillendiriyor. Biz itiraz bile edemiyoruz. İsrail de Davud koridorunun temellerini attı. Prensip sahibi Alevilerin kıyımı da sürüyor. Yabancı basının sunumu, değerlendirmesi bizi sadece üzüyor.