Ah ülkem
Vah ülkem...
Nereden nereye geldik ve nereye gidiyoruz diye demeden de yapamıyor insan.
Özellikle şu dönemlerde,
Önümüzde kritik bir seçim süreci var.
Ortaya karışık bir şeyler oluyor
Mesela;
AKP döneminin eski Kültür ve Turizm Bakanı aynı zamanda Milli Eğitim Bakanlığı’nda görevlendirilen, Hüseyin Çelik yakın zamanda yaptığı konuşmada;
''Bir ülkede adalet yoksa yaptığınız yollar ve köprüler beş para etmez'' dedi.
Aaa tabii bireysel hak ve özgürlüklerden de söz etti.
Nerede sahi bizim bundan haberimiz var mı?
Haksız mı?
Yok yok hiç haksız sayılmaz.
AKPnin kurucularından olması ve şimdi sadece isim olarak “Adalet Kalkınma Partisi” görünen ismiyle kalması kendisini de hüsrana uğratmış olmalı ki artık ver yansın yapabildi.
Bizim burnumuza hala kötü kokuları geliyor.
Herkesin gözü korkuyla dolu cesaret edebilen konuşuyor.
Konuşsa da nafile bazı siyasi parti zanlarının yer aldığı çember bu.
Fakat çember de daralıyor sıkıştıkça öfkelerin dahası dile geliyor.
Hep aynı senaryo diller de yalan dolan , ağzı bozuk cümlelerle, haklı olduğunu ispat etmeye çalışmak biz izleyenleri ve okuyanları şaşırtmıyor değil.
Dahası bitmedi...
Milletvekili Aday Tanıtım Toplantısı'nda konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan,
"'Köprü yapmakla, baraj yapmakla, havalimanı yapmakla bu iş çözülmez; soğan, patates kaç lira sen onu söyle' diyor.
Bunu söyleyen adam profesör.
Barajın yok, havalimanın yok, TOGG'un yok.
Ya bu adam profesör.
Müsvedde bu...
Öncelikle senin profesörlüğünden bu millete ne gelir?
Önce bir ülkenin kalkınması için nelere ihtiyaç var bunu söyle!”
Doğrusu millet yine hakaret işitiyor, Sayın CB parmak sallamaya devam ediyor
Sapla samanı birbirine karıştırmamak gerek.
Geçim sıkıntısı yaşayan halkı görmezden gelmemek gerek.
Milletin derdine ses olmak ve halk adamıyım dediğinde de bugün tepeden tırnağa kibirle göstermemek gerek.
Yani demem o ki kiminden ses geliyor, kimi de ses getiriyor!
Baharın sesi yakındır.
Sevgiler…