Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu 2019 Eylül Raporunu açıkladı. Rapora göre Eylül ayında 53 kadın, erkekler tarafından öldürüldü. Bu cinayetlerin ikisi İzmir’de gerçekleşti.
Kadınların, kadın cinayetleri politiktir tavrı çok açık, çok sağlaması yapılabilir. Örneğin, 2019 2020 eğitim öğretim yılı başlarken Milli Eğitim Bakanlığı, gerici vakıfların tepkileri üzerine, toplumsal cinsiyet eşitliğini müfredattan çıkardı.
Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (BEPAM), ‘Değişen Ders Kitaplarında Sekülarizm ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği 2’ konulu araştırmasının sonuçlarını açıkladı.
Söz konusu araştırmanın sonuçları da, kadın cinayetlerinin politik olduğunun bir sağlaması. Araştırmada, 2017 yılında değiştirilen müfredatın ardından 2018-2019 yılında yenilenen ders kitapları ile 2017-2018 eğitim öğretim yılında kullanılan ders kitapları arasında sekülarizm ve toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farklılıklar olup olmadığını, varsa bu farklılıkların neler olduğunu anlamak amaçlanıyor.
Sonuçlar çarpıcı. Kitaplarda genel olarak kadınların görünürlüğü azalmış. Örneğin tarih yazıcılığında kadınların rolü üzerine olan bölümler kaldırılmış. Kadınların siyasi otorite ve güç sahibi pozisyonlarda temsil eden bölümler çıkarılmış, kadın-erkek eşitliğine ve kadın haklarına dair ifadeler çıkarılmış, namus kelimesine geri dönülmüş, aile içi iş bölümünde ve çalışma hayatında toplumsal cinsiyet ayrımcılığı artmış.
Örneğin; 2016 yılı 9. sınıf tarih ders kitabında ‘Türklerde Tarih Yazıcılığı’ başlığı altında kadınların tarih yazıcılığındaki rolü üzerinde iki paragraf varken, 2017 yılında böyle bir tartışma yok, kaldırılmış. 2016 tarih ders kitabında kadınları otorite ve siyasi güç sahibi olarak temsil eden içerikler varken 2017 kitabında bu içeriğin büyük bir bölümü kaldırılmış. Yani artık kitaplarda ‘kadının adı yok’
Tarih yazıcılığında bunlar olurken, kitaplarda artık kadın-erkek eşitliği kavramları da artık yok. 2016 yılı 9. sınıf tarih ders kitabında eski Türk devletleri anlatılırken kadınla erkeğin eşit kabul edildiği, tek eşliliğin yaygın olduğu ve kadınların erkeklerin yaptığı birçok işi yaptığı bilgileri yer alırken 2017 yılı 9. sınıf tarih kitabında bunlar artık yok. Artık kitaplarda kadın-erkek eşitliği yok.
Kişisel olarak bunlara şaşırıyor muyum, hayır. Erkek çocuğun erkekliğe geçişini sünnet gibi bir törenle kutlayan, kız çocuğunun regli oluşunu saklayan dini ritüellere sahip bir toplumuz. Siz hiç kızı regl olduğu için araba konvoyu yapıp davul zurna çaldıran, bunu herkese duyuran bir aile gördünüz mü? Ya da oğlu evlenirken, baba evinden çıkmadan ‘oğlumuz bakiredir’ kırmızı kuşağı takılan erkek?
Namus hep kadının üzerinde. Az önce bahsettiğim araştırma sonuçlarına göre, 2016 yılı 9. sınıf tarih ile 9. sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ders kitaplarında bulunmayan kadının namusunun korunması gerekliliği mesajı 2017 ders kitaplarında hortlamış. “İslam Medeniyeti’nin Doğuşu” adlı ünitede, kadınlara dair söylem, kadınların İslam öncesi Arap dünyasında ikinci sınıf oldukları ve birçok insani haklarından mahrum bırakıldıkları üzerine odaklanmış.
‘İslam hoş görü dinidir’ derler de bence bunu diyenler asıl İslamın ne olduğunu bilmeyenler.
Hukuk kavramının artık olmadığı, eğitimin gericileştiği bir ortamda kadın cinayetlerine karşı mücadele etmek, aklıselimlerin kadın erkek demeden mücadele etmesi gereken bir alan. Son olarak yine diyeyim; kadın cinayetleri politiktir, öfkemiz de bakidir.