Yazık ki, siyasal kişilikleri böyle işte!
Bilerek, isteyerek asla gerçekle ilişkisi olmayan açıklamalar, atıp tutmalar…
Birisi; AKP İzmir milletvekili, öyle bir eğmiş bükmüş ki meseleyi; akıllara ziyan.
Gaziemir'deki radyoaktif atıkların temizlendiğini söylüyor. Sorun yokmuş yani! Üstelik de üç bin ton radyoaktiften söz ediyor. Allah'ım sen bana akıl ve katlanma gücü ver! Üç bin ton “kimyasal atık” ve “hiçbir radyoaktif atık tespit edilmedi” diyor.
O zaman neden bu temizleme (!) işlemi için Türkiye Enerji Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu TENMAK'tan söz ediyorsun? Nükleer atıklar yoksa bu kurum neden görevlendirildi, ne işi var orada?
Radyoaktiviteyi nasıl temizlemek bu? Kepçelerle yüklediler kamyonlara kim bilirlerse taşıyıp tıkadılar mı? Dünya temizleyemediği için ülkemize tıkıştırıyorken...
Burada suçun ortak olan kurşun fabrikasına ruhsat veren İBB olduğunu da söylüyor; öyle gerekiyor. Algı operasyonu ve çamurun izini bırakma çabası. Oysa yıllar öncesinden hurda kurşun işletmesi mevcut ve İBB GSM Ruhsatı vermekle yükümlü. Yasal görevi budur. Ama sonrasında nükleer kaçakçılık yapılıyorsa suçlu kimlerdir? Vekil beyimiz bir zahmet etsin de araştırsın.
Beyim, AKP iktidarı sırasında, bu nükleer atıkların hangi ülkeden Türkiye'ye getirildiğini bir söyleyiver! Yurt içinde işbirlikçileri kimlerdi, hangi partinin özellikleri, güç sahipleriydi? Bu nükleer atıklardan saçılan radyoaktif İZAYDAŞ tarafından tespit edildikten sonra yedi yıl neden halktan saklandı? Kimin gücü yetti buna mı yoksa kimlerin mi?
"Bugüne kadar herhangi bir radyoaktif atık sızıntısı tespiti yapılmadı, ancak daha sonra tespit edilirse gerekli işlemler yapılacak ve TENMAK'a teslim edilecek" demiş. Yani radyasyon tehlikesi var!
Yıllar boyunca Gaziemir'deki ve şimdi kamyonunun taşıdığı insanlar ve canlıların bu radyasyondan etkilenmiş ve etkileniyor olması umurunda mı bu AKP üyesi olan milletvekilinin?
Ama onu rahatsız eden kurum TMMOB ve bileşeni olan Çevre Mühendisleri Odası. İddiası, ÇMO'nun nükleerden sorumlu olan firmayla ilişkisi var! Ört ki, ölem! Vekilsin, suç duyurusunda bulun o zaman.
ÇMO Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kamu kurumu niteliği ve ciddiyetiyle, halkın çıkarlarını gözeterek, koruyarak çalışmalarına devam etmektedir.
Bunlar böyle işte! Hem suçlu hem güçlüler. Türkiye'nin gerçeği budur.
İktidarları sırasında yaşadıkları ekoloji yıkılıp yaşam yok edilirken ses çıkaramayanlar, halkın vekili olamayanlar doğal olarak suçu yıkacak bir yerleri arayacaklar ve algı oluşturma çabasına gireceklerdir.
Gerçek bir gün doğal olarak tüm bilimsel ve hukuki delillerle ortaya çıkar.
O zaman utanır mı acaba?