Özel’in geçerli oyların tümünü alarak yeniden CHP Genel Başkanı seçildiği 21.Olağanüstü Kurultay; “Yarış değil, barış kurultayı” oldu.

21. Olağanüstü Kurultay; birleştirici, bütünleştirici, dayanışmacı, eşitlikçi, özgürlükçü, değişim odaklı, demokratik geleceğe bakan ve İKTİDAR HEDEFİNE KİLİTLENMİŞ kurultay olarak başlayıp sonuçlandı.

Kurultayda oluşan görüntü; örgütüyle ayağa kalkan, dinamik, iktidara yürüyen bir CHP görüntüsü oldu.
CHP’nin önceleyeceği hedef; anayasal düzenin ve üniter, demokratik, laik, sosyal hukuk devletinin yaşama geçirilmesi mücadelesi olmalıdır.
Bu arada; olağanüstü kurultayda Özel’e verilen oylar, aynı zamanda İmamoğlu’nun mücadelesine de destek anlamına gelmektedir.
Ayrıca; İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik’in okuduğu İmamoğlu’nun cesur, kararlı ve mücadele iradesini yansıtan mesajı da; kurultayın ruhunu yansıttı. Öte yandan; CHP, kurultayda kutuplaşma, ayrışma yerine bütünlük içinde kucaklaşma mesajını güçlü bir şekilde verdi.

Bu arada; Genel Başkan Özgür Özel’in konuşmasında vurguladığı gibi, “CHP, ahlaki ve psikolojik üstünlüğü” ele geçirdiği imajını da yansıttı.
Önemli bir nokta da, CHP’nin kazandığı bu ivme; Özel’e liderlik yolunu açtığı gibi, aynı zamanda ağır bir “SORUMLULUK” da yükledi.
Ayrıca; kurultay öncesinde de CHP, toplumla daha fazla bütünleşti. Üye sayısını artırdı, kapsama alanını genişletti, muhalefet partileriyle de diyalog ve iş birliği zeminini büyüttü.
Diyebiliriz ki; 21.Olağanüstü Kurultay, Özgür Özel’in siyasi kariyerinin CHP Genel Başkanlığı’ndan CHP liderliğine evirilme sürecinin de başlangıcı oldu.

CHP umudu örgütlemeli, güveni büyütmeli

Unutmayalım ki; kalabalık mitingler, tek başına CHP’ye iktidar yolunu açmada yeterli olmaz.
Kurultaydan sonra CHP’nin önündeki en önemli görev ve vizyon; topluma “REFAH, ÖZGÜRLÜK, GÜVENLİK, İSTİKRAR” reçetesi sunarak, erken seçimi en kısa sürede milletin önüne getirmektir.

CHP; zaman yitirmeden, adı konmamış bir “İKTİDAR PROGRAMI” hazırlayarak, özellikle “BARINMA VE BESLENME KRİZİ”ni nasıl çözeceği, kısa, orta ve uzun vadede uygulamaları da içerecek bir ayrıntıyla vatandaşın bilgisine sunup ‘İKNA ETMELİ’dir.

CHP; halkın önünde yeni bir “SİYASAL İKLİM” oluşturmalı, ekonomik, sosyal sorunlardan bunalan yurttaşlara “UMUT” vermeli, toplumsal muhalefetle “GÜÇBİRLİĞİ” alanını genişletmelidir.

CHP; yurttaşların beklentilerine karşılık vermeli, belli bir zümrenin değil; 86 milyonun hep birlikte “ZENGİNLEŞECEĞİ HAK TEMELLİ” bir kalkınma hikayesini sunmalıdır.
Özetle; CHP, sağlıklı bir programla, güven verici kadroyla vatandaşa “UMUT VEREREK RIZASINI” almalı, “RIZAYA DAYALI DEMOKRASİNİN İNŞASINDA” öncülük etmelidir.

SONUÇ OLARAK:

CHP’nin “İKTİDAR HEDEFİNE” ulaşabilmesi için halkın “UMUDUNU BÜYÜTMESİ” ve ülkeyi yönetmeye hazır olduğunu göstererek, SORUNLARI KONUŞMAK YERİNE ÇÖZÜMLERİ ANLATMALI…