CHP Kurultayı’na soruşturma, İmamoğlu’na ‘’yargı kıskacı’’, CHP belediyelerine operasyon, belediyelere kayyum atanması, tutuklamalar ve gazetecilerin gözaltına alınması ve tutuklanması; tüm bu süreçler iç içe girmiş.
Bu arada; CHP’nin Cumhurbaşkanı adayının ‘’TEMAYÜL YOKLAMASI’’ yoluyla belirlenmesi amacıyla CHP Genel Başkanı Özgür Özel başkanlığında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ABB Başkanı Mansur Yavaş’ın katılımıyla ‘’ÜÇLÜ ZİRVE’’ yapıldı. ‘’Üçlü zirve’’nin örtülü gündeminin İBB Başkanı İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP’nin adayı olacağı algısı, toplum kesimlerince paylaşıldı. Siyasal ve toplumsal kesimlerce paylaşılan bir başka algı da ‘’ÜÇLÜ ZİRVE’’nin yalnız adamının ABB Başkanı Mansur Yavaş olduğu algısıdır. Başka bir anlatımla; “ÜÇLÜ ZİRVE’’ CHP’de Cumhurbaşkanlığı adaylık krizini çözmek için değil, İmamoğlu’nun adaylığını duyurmak için toplandı.
Denilebilir ki; ‘’ÜÇLÜ ZİRVE’’nin gündemi, senaryosu ve sonucu, önceden belirlenmiş, duyurusu da o gün yapılmış. ABB Başkanı Mansur Yavaş, ‘’ÜÇLÜ ZİRVE’’ sonucunda sosyal medya hesabında yaptığı açıklamasında, ‘’Ülkemizin güzel günlere kavuşması, emeklilerin, asgari ücretlilerin, öğrencilerin, işçilerin rahata ermesi, parlamenter demokrasinin yeniden tesis edilebilmesi için BİRİZ VE BERABERİZ’’ İfadelerini kullandı.
Yavaş’ın paylaşımında şifrelenen gerçek; ÖZVERİDE bulunduğu gerçeğidir.
GERÇEK OLAN NE?
YAVAŞ POTANSİYEL ADAY
İç içe giren karmaşık süreçte gerçek olan;
a) İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı ve 23 Mart 2025’ te yapılacak TEMAYÜL YOKLAMASI kararı; ‘’YARGISAL KISKAÇ’’ ve oluşabilecek ‘’YARGISAL TABLO’’ karşısında İmamoğlu’nu ‘’KORUMAYA ALMAYA’’ yetmeyebilir.
b) Yargısal gelişmelere bağlı olarak İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığının gerçekleşmemesi durumunda, İBB Başkanı Mansur Yavaş’ın Cumhurbaşkanlığı seçiminde adaylığı devreye girebilecektir.
c) CHP’lilerin desteğini alması, Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olan İmamoğlu’nun her koşulda seçilmesi anlamına gelmez.
d) Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanabilmek için CHP’nin ve İmamoğlu’nun UMUDU, TOPLUMSAL MUHALEFETİ, İŞSİZİ, YOKSULU örgütlemesi, geniş halk desteğini sağlaması gerekir.
İmamoğlu’nun ‘’Mansur Başkan’la BİR VE BERABER, yan yana durmak benim için onurdur’’ sözü önemlidir ancak sonucu belirleyici değildir.
e) Bu arada; İmamoğlu’nun ‘’TEMAYÜL YOKLAMASI’’ ile Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP’nin adayı seçilmesi, tek başına ERKEN SEÇİMİ GÜNDEME GETİRMEYE yeterli değildir.
CHP’nin etrafında bir ‘’TOPLUMSAL MOBİLİTE’’ sağlanmasına ihtiyaç var. Toplumsal istem oluşmadan ERKEN seçim gündeme gelmez.
SONUÇ OLARAK:
CHP; birlik ve bütünlüğünü koruyarak siyasal ve toplumsal muhalefeti örgütlemede, umudu yeşertmede etkili bir politika üretemezse; Cumhurbaşkanlığı seçiminde istediği sonucu alamaz.