Çeşme direniyor. Hem de ne direniş!

Çeşme Kent Konseyi, Çeşme Kadın Dayanışma Derneği, Çeşme Çevre Platformu ile dayanışmaya gelen Karaburun Kent Konseyi, Konak Kent Konseyi'nin temsilcileri ve EGEÇEP, İzmir Yaşam Alanları ve Ekoloji Birliği temsilcileri hep birlikteydiler; omuz omuzaydılar.

İkinci kez amaçlarına ulaştılar ve Çevresel Etki Değerlendirme toplantısını yine yaptırmadılar! Dayanışmaları ve örgütlü, bilinçli direşkenlikleri zaferlerini getirmişti.

Bu hadsiz, utanmaz saldırıyı ve yağma, talan, eko-kırım yıkımı girişimini kökten çözmek gerek.

Neden engellenmeli, neden kökten çözüm üretilmeli diye soracak olursanız, Evrensel Gazetesi’ den Ramis Sağlam’ın haberine göz atmak gerekir. “…Sabancı Holding, Vega Rüzgar Enerjisi Elektrik Üretim AŞ aracılığıyla GES projesi için 65 milyon lira harcayacak. Bununla birlikte, Sarnıç’ta istediği arazi ise 4 milyon 139 bin 700 metrekarelik arazi proje çerçevesinde kapatılmak isteniyor. Çeşme Kent Konseyi Başkanı Ahmet Güler, yaptığı açıklamada; "Burada yapılmak istenen metrekaresi en düşük 15 bin liradan yaklaşık 62 milyar lira dolar türünden gelir elde etmeyi hedefliyorlar. 2 milyon dolar yatırım yapıp, 1,7 milyar dolarlık araziye el koyma hesabı yapılıyor" dedi. 

 Bir koyup üç almak Özal döneminden, bir koyup 850 almak Tek Adam dönemine atladık!

Sermaye böylesine zalim ve yıkıcıdır!

Yaklaşık 6 Hektarlık alanda yapılmak istenen GES (Güneş Enerjisi Santrali) yatırımı İzmir-Manisa Çevre Düzeni Planı’na göre ağaçlandırılacak alan ile tarım arazileri üzerindedir.

Çeşme Kent Konseyi Başkanı Dr. Ahmet Güler, bu duruma itirazını yüksek sesle ve “…"Çeşme'yi sadece turizm beldesi olarak gören anlayışı reddediyoruz. 3 aylık turizm sezonu olan Çeşme'de 12 ay etkin biçimde tarım yapıldığını hatırlatıyoruz. Çeşme'yi devasa bir rant pastası olarak gören zihniyete karşı duruyor, Çeşme sakızının, enginarının, kavununun o pastadan daha kıymetli olduğunun bilinmesini istiyoruz. Bu nedenlerle ÇED sürecinin sonlandırılarak projenin iptal edilmesini istiyoruz. Betonla boğulan bir Çeşme'de ne turizm nefes alabilir ne tarım” diyerek dile getiriyordu.

Başkaca neler mi olacak? O “kutsal mülkiyet” olan 169 bin metre kare tarım arazisi yok edilecektir. Doğal hayvan ve bitki varlığı yıkıma uğrayacaktır. Karaburun’da olduğu gibi hayvancılık da zarar görecektir elbette. Doğal olarak bu yatırımın gerçekleştirilmesi sırasında Çeşme’ de yepyeni bir inşaat cehennemi ve beton ormanı oluşacaktır.

GES Projesi bahanesiyle Çeşme’ de 4 milyon 139 bin 700 metrekarelik araziye çökülmek isteniyor.

Bu gidişe tümden dur demek gerek!

Bu kazanımda olduğu gibi, omuz omuza dayanışmayla, direnmekle, kararlılıkla; tüm ülkede, tüm direniş alanlarında hep birlikte olarak.

Çeşme Belediye Başkanı olmasa da olur.