Öncelikle… şöyle taş gibi güçlü kuvvetli, zulmünden kaçılamayan, soyguncu ve zengin “zira soymazsa zengin olamaz, zengin olmazsa sana faydası olmaz”, bütün dünyanın önünde titrediği (biraz abartmış olabilirim ) yasal tefeci bir ülke ile dostluk kurup müttefik olacaksın. Sırtını sağlam duvara dayayacaksın. Sonra bu ülke size hibede bulunacak. Ne kadar diyelim 120 MİLYON lira olsun. Sonra sizde buna karşılık ülke kapılarını açıp askeri üst kurmasına izin vereceksiniz. Aynı zamanda ülkenizin geçim kaynaklarının hemen hemen tümüne ortak edip, borcunuzu da bir nebze olsa ödemiş olacaksınız. Bu arada en iyi okullarınızı enstitülerinizi kapatacak ve onların yerine sizlerin her dediğine inanacak nesiller yetiştirmek için öğretim okulları açmanız gerekecek...Yetiştirmiş olduğunuz en iyi tütün ve pancar vs. ürünlerin üretimini durduracaksınız çünkü bunları artık bundan sonra en yakın müttefikin sana sağlayacak. Sen artık düşünmeyeceksin işçiymiş, emekçiymiş, alın teriymiş, üretimmiş uğraşmayacaksın müttefikin sana bunları çok KÜÇÜK bir maliyet ile sağlayacak. Sonra bir bakmışsın dış pazara açılmışsın. Bi dünya müttefikin olmuş. Herkes senden toprak almak için sıraya girecek. Ülkenin en güzel en harika yerlerini gözünü kırpmadan vereceksin ki turizm sektörü ayağa kalksın. ”BUNUNLA ÖVÜNMEYİ DE UNUTMAYACAKSIN”. Her yaz müttefiklerin satın aldıkları topraklardaki villalarda keyif yapacaklar ki senin halkında onlara hizmet ederek evine ekmek götürebilsin. Tabii iş böyle olunca müttefik sayın giderek artacak. Tüm sahil kenarlarını müttefiklerine vererek o sahillerde iş kurmasına yardımcı olacaksın ki halkının iş gücünü artıracaksın..Halkın boş durmayacak garsonluk ve buna benzer önemli mesleklerin sahibi olacak. Sonra bütün müttefiklerinin dillerini öğrenmesi için okullarda eğitime başlanacak ama kendi sınırlarının içinde yaşayan halklarının ana dil haricinde başka dilde konuşmasını yasaklayacaksın. Çünkü artık meydanlarda atıp tutman lazım zira uyanık olanlar var bu işlerin böyle olmaması gerektiğini bilenler var… Gençler var, ayaklanmışlar. Onları da müttefikin ile bir olup yakalayıp cezalandırdın mı tamamdır. Bazı şeyleri oturtmuş olacaksın...
Sırada ne var? Teslim bayrağı. Artık tamamen müttefikinin elindesin. Bir bakmışsın ki ne üretiyorsun, ne satabiliyorsun halkın tamamen hazıra alışmış, ohh mis gibi. Fakat uyanık olanlar hala var ne yapacaksınız? Uyuyan nesli çoğaltman lazım. Özgür basınını derhal Özgürlüğünden kurtarıp müttefiklerine teslim edeceksin. Böylelikle çok kanallı sisteme geçecekler ve televizyonlarda sabahtan akşama kadar fıstık gibi yarışma programları ve muazzam diziler ve hatta sürekli “alın, bunu da alın, şunu da alın” diyen reklamlar izleteceksin halka. Gazetelerde her gün sizlere övgü dolu sözler yazacaklar ki halk sizle gurur duyacak ve uyanık olan kişileri azınlık olarak düşündürtebileceksiniz…sonra bedelli askerlik çıkartacaksınız. Parası olan askerlik yapmayacak, devlete borcunu bu şekilde ödeyecek. Parası olamayanda gidip şehit olacak hem sen hem müttefikin bunun kaymağını yiyeceksiniz. vs. geri kalanını bir dahakine anlatırım şimdilik bu kadar...
Yani anlayacağın Milliyetçilik dediğin böyle olur...
Pardon Minnetiyetçilik diyecektim.