İzmir Büyükşehir Belediyesi için adı geçen en güçlü adaylardan bir tanesi Tunç Soyer. Tunç Başkan’ın birkaç gün önce Ahval’den Ceren Karlıdağ’ın sorularını yanıtlarken sarf ettiği cümleler İzmirlilerin gönlünü okşayacak cinsten. O röportajda bir cümle var ki kentlinin, kentlilik bilinci yüksek İzmirlinin, çevrecilerin ve demokratların kısacası İzmir’i gerçekten sevenlerin kent için geleceğe daha umutla bakmasını sağlıyor: “Başkan olursam Cengiz İnşaat’a, Kolin İnşaat’a karşı halkı koruyacağım.”
Mevcut başkan Aziz Kocaoğlu’nun görev süresince en çok eleştirildiği konulardan birisi iktidara yakın müteahhitleri şehre sokmasıydı. Tunç Soyer başkan olursa bizi o müteahhitlerden koruyacağını söylüyor. Kültürpark'ı, Körfez'i, İzmir’i koruyacağım diyor. Tatar Ramazan misali ‘ben bu oyunu bozarım’ diye geliyor. Şimdi naifliğinden kaynaklı Tatar Ramazan benzetmesine burun kıvıracaklara yine aynı röportajda cevap var Tunç Başkan’dan: “Zarafet ve zafiyet birbirine karıştırılmamalı.”
***
Sol-Sosyalist gruplardan, meslek odaları ve sendika üyelerinden de çokça duyuyorum Tunç Başkan’a olan desteği. ‘Gönül rahatlığıyla oyumu veririm’ diyenlerin sayısı hiç de az değil, hem de daha önceki seçimlerde CHP’ye oy vermeyi bırakın, oy vermeyi akına bile getirmeyen isimlerden. İYİ Parti’nin de aday çıkarmayacağı İzmir’de, CHP-İYİ Parti’ye bir de sol ittifak eklenirse Tunç Soyer rekor oyla başkan seçilir öngörüsünde bulunmak hiç de ‘hayalcilik’ olmaz.
Tunç Soyer’e belki de en çok dikkat çeken destek Tarkan’dan gelmişti. Tarkan sosyal medya hesabından “Doğamız ve kültürümüz için benim gibi pek çok insanın Seferihisar’ı desteklemesini sağlayan Soyer, daha geniş olanaklara sahip olsa eminim İzmir ve Türkiye için daha çok güzel projelerle nice insanı harekete geçirir, doğa aşkıyla bir araya getirir.” ifadelerini kullanmıştı. Tarkan ikametini İzmir’e aldırır da Tunç Soyer’e oy verir mi bilemem ama Tarkan’a hak verenlerin sayısı da oldukça fazla.
Tunç Soyer ile ilgili olumsuz bir algı da ‘Seferihisar küçük yer büyükşehir başka, yapamaz’ ifadesi. Bunları dile getirenlere birçok örnekle cevaplar verilebilir. En son ve güncel örnek ise Aziz Başkan. Bornova Belediye Başkanlığı’na başladıktan çok kısa süre sonra, Ahmet Piriştina’nın vefatı sonrası Büyükşehir Belediye Başkanı olmuştu Aziz Kocaoğlu. Aziz Başkan, Büyükşehir Belediye Başkanlığına nasıl başladığını ve sürdürdüğüyle ilgili birçok yerde açıklamalarda bulundu. 2017 yılında Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası’nın düzenlediği yaz kampında katıldığı panelde ise aynen şu ifadeyi kullandı: “65 gün Bornova Belediye Başkanlığı yaptım. Biz Büyükşehir’e geldiğimizde, Bornova Belediye Başkanı olmadan önce Büyükşehir’in kapısından girmemiştim. İzmirli hemşerilerimiz bize ciddi ve uzun bir süre öğrenme dönemi için tolerans gösterdiler. Biz de bu toleransı istedik, hakkımız vardı çünkü hazır değildik. Başkanımızın vefatından sonra emanetçi olarak gelmiştik.” Aziz Başkan’a gösterilen toleransın Tunç Soyer’e de gösterilebileceğini düşünüyorum. Üstelik 2004’teki Aziz Kocaoğlu ile 2019’daki Tunç Soyer karşılaştırıldığında ise Soyer’in yerel yönetimler konusunda çok daha tecrübeli olduğu da aşikar.
***
İyisiyle, kötüsüyle İzmirlilerin toleransı ile 15 yıl başkanlık yaptı bu şehre Aziz Kocaoğlu. Bu vesile ile yeri gelmişken her şey için de teşekkür edelim. Belediye Başkanlığının bir meslek olmadığı ve kamu hizmeti olarak düşünülmesi gerektiğini de ekleyelim. Doğru ekiple ve kentlilik bilinciyle Tunç Başkan da bu görevi layıkıyla yapar kanısı taşıyanlardanım.