İz Gazete’nin kuruluş öyküsünü defalarca gerek bu köşelerden gerek kürsülerden gerekse de sohbetlerden birçoğunuz biliyorsunuz. 2016’da işçi bir annenin çektiği kuş kadar kredi ile Bornova’da tek göz bir odada başladı İz Gazete’nin serüveni. O günlerden bugüne 7 yıl geçti. Bu 7 yılın yaklaşık 4 yılında yönetici olarak aktif görev alan birisi olmak benim için de onur ve gurur sebebi... 

Kurulduğundan beri yaşanmayan zorluk da kalmadı. Dikensiz gül bahçesi yok tabi. Hem genel hem de yerel iktidarların siyasi baskılarından tutun da ekonomik problemlere kadar birçok zorluğu hamurundaki emekle aştı bu gazete. Stajyerlerinden gazete yönetimine, gönüllü muhabirlerinden okurlarına kadar ciddi bir emek söz konusu. Zaten sermayesi emek olunca bu birliktelik olmasaydı bugünler görünemezdi. 

***

Günümüzde basın sektörünün ayakta kalabilmesi için gerekli olan yegane şeyin para olduğu düşünülürken bunun yetersiz olduğunu ispatlayan yerde duruyor İz Gazete. Hep öyle oldu. Para gerekli mi? Maalesef gerekli ama İz Gazete bugün bunun tek gereklilik olmadığını ispatladı. 

7 YILIN İZİ'NE ULAŞMAK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR BAŞARI ÖYKÜSÜ

Özellikle ülkenin içinde bulunduğu durumdan kaynaklı bugün bir gazetenin sadece baskı maliyeti bile arşa vardı. Malum kâğıt da ithal, mürekkep de… Ekonomik sebepler başta olmak üzere, günlük olarak raflarda olan İz Gazete’nin özellikle Basın İlan Kurumu’nun ihale ilanları olmadan ayakta kalması açık ve net başarı öyküsüdür. Üstelik bunu yaparken kalemini de hiç eğmeden gerçekleştirmiştir. 

İşçi eylemleri ve grevler yerelde ilk burada haber olmuştur. Sendikalar, sivil toplum örgütleri bilir ki sesini daha çok duyurmak isterse İz Gazete hep yanı başındadır. 

Peki bu bir başarı öyküsü derken bu tesadüf müdür? Muhakkak ki değildir. Çorbada kendi tuzumun da olmasının verdiği gururla, İz Gazete’den bahsederken Ümit Kartal’dan da bahsetmek gerekiyor.

‘ÜMİT BEY KARTAL KARDEŞİM’

Ümit Kartal ile tanışıklığımız İz Gazete’den eskiye dayanıyor. Ama bağımızın kuvvetlenmesi İz Gazete ile başladı. İz Gazete bünyesine dahil olmadan önce gazetede aldığım ilk görevim 1. İz Bırakanlar Ödül Töreni’nde sahne arkasında ödülleri sıraya koymaktı. Sadece gönüllü bir şekilde arkadaşıma yardım etmiştim. Daha sonra bir gün ‘Ümit Bey Kartal Kardeşim’ (işler yolundayken hep böyle seslenirim) ile otururken hiç aklımızda yokken birlikte yol yürüyebileceğimize karar verdik. 

Daha önce gazetecilik ile ilgili tek deneyimi okurluk olan ben, böylelikle İz Gazete’de göreve başladım. İlk zamanlar oturabileceğim masam, sandalyem bile yoktu. Hatta ofise gidip eve dönecek paramız bile yoktu cebimizde. Ama inatçıydık. En büyük iki gücümüz emeğimiz ve hayallerimizdi. Bunun da farkındaydık. Bugün 7. yıl etkinliği düzenlenirken başardığımızı ya da başka bir deyişle Ümit’in başardığını söylemek ukalalık olmayacaktır.

***

İlk gittiğim basın toplantısı, ilk kaleme aldığım köşe yazısı, ilk canlı yayın deneyimi hep ‘Ümit Bey Kartal Kardeşim’in teşviği ile oldu. Yapamam dediğim birçok şey için beni yüreklendirdi. Sadece beni değil, emin olun gazeteye yolu düşen hemen herkesi. İşte tüm bu sebeplerden dolayı İz Gazete, sermayesi emek olan bir okuldur. Ve bu okul artık 7 yaşında. 

Sermayesi emek olanın ömrü de uzun olur. Nice 7 yaşlara gazetem.

İz Gazete, sermayesi emek olan bir okuldur. Sermayesi emek olanın ömrü de uzun olur.