10 Kasım'ın yaklaştığı şu günlerde Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün birçok hastane duvarına yazılmış bir veciz sözüyle kendisini anmak ve saygı göstermek isterim. "Beni Türk hekimlerine emanet ediniz!".
Büyük Atam, her konuda olduğu gibi yıllar sonrasını görmüş olmalı ki, sağlığında bu sözü kayıtlara geçirtmiş. Son zamanlarda Türk doktorlara karşı alınan tavır karşısında yurt dışına beyin göçü hızla devam ediyor. Doktorlar için söylenen "giderlerse gitsinler" açıklamasından sonra giden doktorların yeri maalesef farklı şekilde doluyor. Hastanelerde, sağlık ocaklarında hatta özel hastanelerde son zamanlarda umarım dikkatinizi çeken doktor isimleri yer almıştır. Büyük bölümünü Suriyelilerin oluşturduğu tıp çalışanları sağlığımızı kontrol eder duruma geldi. Çalışan diyorum bunların birçoğu dil bilmiyor ve hekim olup olmadıkları şüpheli. Bu çok hassas konu gün geçtikçe sayıları artarak büyüyor. Sağlık Bakanlığı atamalarında Türk doktor kontenjan sayısı azalırken yabancı hekim kontenjanı artarak devam ediyor. Yıllara göre ortaya çıkan rakamlar durumun ciddiyetini daha da göz önüne seriyor. Ülkede her yıl gelen yabancı sağlık çalışanı da yurt dışına giden Türk hekim de arttı. 2012: 309 yabancı sağlık çalışanı geldi, 59 Türk hekim yurt dışına gitti.2013: 555 yabancı sağlık çalışanı geldi, 90 Türk hekim yurt dışına gitti.2014: 856 yabancı sağlık çalışanı geldi, 118 Türk hekim yurtdışına gitti. 2015: 1056 yabancı sağlık çalışanı geldi, 150 hekim gitti. 2016: 1346 yabancı sağlık çalışanı geldi, 245 hekim gitti.2017: 1574 yabancı sağlık çalışanı geldi, 482 hekim gitti. 2018: 4144 yabancı sağlık çalışanı geldi, 802 hekim gitti. 2019: 4603 yabancı sağlık çalışanı geldi, 1047 hekim gitti. 2020: 4242 yabancı sağlık çalışanı geldi, 931 hekim gitti.
8 yılda 18 bin yabancı sağlık çalışanı
8 yılda 18 bin 685 yabancı sağlık çalışanı geldi, 3 bin 924 Türk hekim gitti. Gelenlerin birçoğu hakkında ne oldukları konusunda net bilgi sahibi değiliz. Diploma denklik veya özel sınavlar liyakat sorununu tam olarak çözemiyor. Ülkeler için öyle hassas konular vardır ki bunları yabancılara teslim etmek imkansızdır. Sağlık konusu da bunların en başında gelir. Kendi evlatlarımız olan doktor ve sağlık çalışanlarına sahip çıkmazken, uyruğu ne olursa olsun yabancı bir hekimi istihdam etmek milli ve yerli olmakla açıklanacak bir durum değildir. Büyük Atam, "Beni Türk hekimlerine emanet ediniz" derken elbet bir bildiği varmış. İyi düşünmek ve anlamak lazım.
Son cümle: Kişilerin nasıl varsa ülkelerinde namahremleri vardır. Onlardan biri de sağlıktır. Aman dikkat sağlık her şeyin başıdır.