Merhaba Sevgili Mansur,
Bugün 19 Mart Perşembe.
Günü, senin iki kitabını, “Kumdan Kale” ve “Zar Zaman ve Tiner”i yeniden okuyarak geçirdim. Yok, sana senin kitaplarını anlatacak değilim.
Kalktık Bademler’e gittik, “Bademler Şiir Akşamı”na.
Seni Konak dolaylarında bir yerden almıştık. Koca bir belediye otobüsü, Ünal Ersözlü ayarlamıştı. “Ne yapayım hızırı süleymanı davudu/ başkalarından arta kalan giysiler gibi” demiş, “Zar, Zaman ve Tiner” şiirini seslendirmiştin. Şiirlerle, türkülerle tamamladığımız gecenin sonunda soluğu yine köy meydanında, sıcacık çorba kâselerinin başında almıştık.
***
Kalktık Salihli’ye gittik, “Salihli Şiir İkindileri”ne...
Salon yine dopdoluydu. Belediye Başkanı Mustafa Uğur Okay, herkese oturacak yer sağlayamadıkları için özür dilemişti konuklarından. “Ölüm neredeyse şiir oraya gitsin...” demiş, kanatlandırdığın şiir atını dünyanın dört bir yanında dolaştırmıştın. Senden de dizeler yazmıştık yüreğimize; sonra ezgiler, replikler...
Bugün 19 Mart Perşembe.
Şair arkadaşım Ali Ekber Ataş gelmiş İstanbul’dan, onu görmeye gittim Gaziemir’e. Tokalaşmadan, sarılmadan söyleştik ayaküstü. Seni de konuştuk.
“N’oluyor?” diyeceksin, haklısın. Dünya bir süredir “koronavirüs” derler bir belayla boğuşuyor. Çin’de ortaya çıktı. Avrupa’ya ulaşması çok sürmedi. On bine yakın can kaybı var. Daha da olacak gibi. Bu yüzden her türlü bilim, sanat, spor etkinliği Avrupa’nın tamamında ya ertelendi ya da iptal edildi. Bizde de öyle. Dahası insanların bir araya geldiği her yer kapatıldı. Şaşırma diyeceğime: Sayıları yüz bini çoktan aşan camiler de kapatıldı. Virüsün, en kolay, “el”lerden bulaşması nedeniyle, sanırım epeyce bir süre, ne tokalaşma ne sarılma...
Gazetemi aldım, döndüm eve. Eşim bir kahve yaptı.
Açtım gazetemi... Birinci sayfa:
“Sermayeye 100 milyar, halka kolonya maske!”
Hükümet virüsle mücadele paketi açıkladı, onun haberi!
On altıncı, ikinci, üçüncü sayfa... Kahve fincanı elimde kalakaldım! Sayfanın ortasında bir fotoğraf, fotoğrafta Fatsalı bir yurttaş, elinde bir pankart: “ÖLÜLER ALTIN TAKAMAZ”
“Dün” Bergama’daydın, bugün Fatsa’da... “Fatsa’daki siyanürlü madenin yarattığı çevre kirliliği yapılan testlerle ortaya konuldu...” Haber böyleydi. Sevgili Mansur, yarın da “Kanal İstanbul” alanında ya da savunulacak başka bir doğa parçasında olursun, biliyorum.
Kahveyi, gazeteyi bıraktım. Bergama’da aldık soluğu. Ovacık Çamköy’de, senin de büyük çabanla 18 Mayıs 1997’de açılan “17 Köy Kitabesi”ni görmeye gittik. Bergama Çevre Platformundan Erol Engel’den aldım haberi; Dünya Çevre Gününü orada kutlamayı sürdürüyorlarmış.
Televizyonu açtım. İrfan Değirmenci, hani şu doğru bildiğini söylediği için ekrandan “kovulan”lardan. Uzun zamandır işsizdi. Şimdi Halk TV’de. Koronavirüsle mücadelede, zor şartlar altında çalışan, kendi sağlığını hiçe sayan sağlık emekçileri için bir istekte bulundu sevgili Değirmenci.
Saat 21.00 oldu. Salonun birer camını açtık. Başladık alkışa... Bir alkış koptu ki bizim sokaklardan/ mahalleden, kendimi de seni de hani şu muktedirin ödünün koptuğu Gezi günlerinde sandım! Evet, sağlık emekçilerini saat 21.00’de hep birlikte alkışlamak İrfan’ın çağrısıydı... Eşim, “Yarın daha büyük bir alkış kopar!” dedi.
1999’da, Yalova’da, deprem sonrasında kurulan “Dayanışma Köyü”nde, tıpkı Bergama’da (ve savunulması gereken başka yerlerde) olduğu gibi, üretici-emekçi ama çoğun umarsız insanın yanında duran sen, burada da “ÖLÜLER ALTIN TAKMAZ Kİ” çığlığını çoğaltırdın.
“Ölüler Altın Takmaz ki” şiirini bestelemişti de ne iyi etmişti “Moğollar”dan Taner Özgür! Görünen o ki epeyce bir süre daha haykıracağız senin dizelerini Taner’in ezgisiyle.
Sevgili Mansur,
Evet, haberler böyle, pek iç açıcı değil ama bunca sıkıntının arasında iyi şeyler de var bilmeni istediğim.
İzmir il örgütünde emeğin olan ÖDP, adını SOL Parti olarak değiştirdi.
2020’nin Dünya Şiir Günü Türkiye Bildirisini Ahmet Telli yazdı.
Sedat Şanver’in toplu şiirleri yayımlandı. Veysel Çolak da tüm şiirlerini iki ciltte topladı. Tuğrul Keskin’in denemeleri çıktı. Fergun Özelli’yle Muzaffer Kale, öykü; Zeynep Uzunbay, öykü ve roman yazıyor. Şu son birkaç yılda yeni, başarılı kalemler katıldı aramıza. Onları da bir dahaki mektupta anlatırım.
Bugün 19 Mart Perşembe, Sevgili Mansur! Alkışlarla!
........................
Mansur Balcı (şair/ 5 Nisan 1957-17 Mart 2017)
1998-2003 arasında, Bademler köyünde, yılda iki kez düzenlenen sanat etkinliği
“Zar Zaman ve Tiner” kitabında yer alan, “Dünyanın En Kaliteli Zili İstanbul Markadır” şiirinden...
47. Salihli Şiir İkindisi, 6 Mayıs 2012
“Zar Zaman ve Tiner” kitabında yer alan ilk şiir.