9 Eylül, kurtuluştur. 9 Eylül, yeniden doğuştur. 9 Eylül, özgürlüktür. 9 Eylül, bir ülkenin yeni adıdır. 9 Eylül, İzmir'dir. 9 Eylül, Türkiye'dir.

9 Eylül 1922 günü, İzmir Vilayet Konağı'na ay-yıldızlı şanlı bayrağımız göndere yeniden çekilirken, esaretin son günü olduğu tüm dünyaya ilan edildi. Şanlı Türk Ordusu, Güzel İzmir'den başlayan Anadolu işgalini, düşmanı çıktıkları yerden yani Ege Denizi'nden geri gönderdi. Eylül'ün 9'u 1922'den beri bu vatan kutsalı topraklarda diz boyu hürriyet içinde özgür denizlerde nefes alıyoruz. Aldığımız her nefeste kahraman şehitlerimizin hakkı ve kanı olduğunu unutmadan. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının emeklerini unutmadan. Daima onları hep ileriye, geleceğe taşıyarak. İşte bundandır bu şehrin genleri özgürlük ve Atatürk taşır.

NEDEN İLK İZMİR İŞGAL EDİLDİ?

Neden ilk İzmir işgal edildi? Bunun cevabını Atatürk 1923 yılında yaptığı bir açıklamada şu şekilde anlatıyor: “İzmir, kırk yüzyıllık bir ata yurdudur. İzmir, bu kadar derin bir tarihe sahip olmakla beraber coğrafî durumu sebebiyle ekonomik ve siyasî çok büyük bir öneme sahiptir. İşte bunun içindir ki, Türkiye’yi mahvetmek isteyen düşmanların, her şeyden evvel gözleri bu tarihî, bu önemli beldeye döner. Nitekim düşmanlarımız en evvel burasını işgal etmişler, ondan sonra daha doğuya ilerlemişlerdir. İzmir’in işgali, bütün milletin kalbinde derin bir yara oluşturmuştur. Herkes İzmir için feryat ediyordu. İzmir, halkın elemlerini, feryatlarını, kararlılık ve imanını ifade etmek için bir parola olmuştu. Çeşitli görüş noktalarından çok değerli olan İzmir, elbette düşmanların elinde bırakılamazdı ve nitekim bırakılmadı.” Büyük Atatürk'ün açıklamaları İzmir'in önemini ne kadar güzel anlatıyor. Gazeteci Hasan Tahsin ile başlayan ilk kurşun, Türk Ordusu'nun yine İzmir'de attığı son kurşun ile bu ülke bağımsız hale geldi.

Son cümle: "9 Eylül sadece İzmir’in kurtuluşu değil, bir milletin yeniden doğuşu, var oluşudur. 9 Eylül İzmir'in Kurtuluşu Kutlu Olsun!"