Toplumun değer yargıları değişiyor. Hızla gelişen kitlesel iletişim araçları, yeni alışkanlıklarla yeni kültür yapımızı ortaya çıkarıyor. Çoğu zaman bundan şikâyet etsek dahi, yeni kuşak bambaşka bir dünyanın kapısını aralamış durumda. Evlerde artık son kuşak, başı yazmalı babaanne-anneanneler kaldı. Onlar da göçünce geçmişe dair izler hepten silinmeye başlayacak. Ben çocukların küçük yaştan itibaren ailenin büyüğü ile vakit geçirmesine büyük önem veririm. Bunun çok gerekli olduğunu 2022 yılında daha net görüyorum. Anadolu kültürünü özümsemiş o babaanne-anneanne ve dedelerin, torunlarına bıraktıkları en büyük mirasın vicdan olduğunu inanırım. Okul bize birçok şeyi öğretiyor. Ama ailede öğrenilmesi gereken vicdan ve adalet duygusunu bu büyükler kadar kim iyi öğretebilir ki? Güzel ahlakı, hak yememeyi onlar kadar kim daha iyi anlatabilir ki? Ortak paylaşım, ortak sevinç, ortak hüzünler yaşanırdı o zamanlar. Herkesin kafasını telefona gömüp, derdini sanal ortamlarda yaşadığı bugünlerde o büyüklere ve onların öğretilerine o kadar ihtiyacımız var ki...
ANI BİRİKTİRMEK YERİNE AN'I YAŞAMAK!
Bir zamanlar anı biriktirilirdi. Ailede, mahallede, okulda, askerlikte... Ve bu anılar devam eden yaşam içinde büyük öneme sahip olurdu. Tekrar tekrar anlatılırdı. Göçenler yad edilir, yaşayanların kulaklarını çınlatılırdı. Kişiler, aileler, mahalleler anılarıyla var olurdu. Bu kültürden artık yavaş yavaş uzaklaşıyoruz. Hem de çok acı bir yolculuk içinde. Son gördüğüm bir tablo beni çok etkiledi. Bu yazıyı yazdıran neden oldu. İzmir İnönü Caddesi üzeri. Bir hurdacı arabası üzerinde Singer Dikiş Makinesi. Benim kuşağım ve üstü reklamlardan çok iyi hatırlar. "Singer Dikiş Makinesi-Her Genç Kızın Rüyası" sloganıyla radyo reklamları vardı. O genç kızlar artık ebediyete göçünce o dikiş makineleri bir hurdacının arabasına atılarak eskiye dönüşmüş. Taşıdığı tonlarca anıları üstünde barındırmasına rağmen. O makinenin eve ilk geliş anını hayal etmeye çalıştım. Evin hanımı ne kadar mutlu olmuştur. Büyük ihtimalle taksit taksit alınmıştır. Senetle aylık ödenmiştir. Komşular hayırlısı olsun ziyaretlerine gelmiştir. Beye gömlek, çocuklara ne önlükler dikilmiştir. Hep evin en güzel köşesi o makineye verilmiştir. Şimdi bir hurdacı arabası üzerinde tüm anılarını alıp nereye gittiğini bilmeden o kadar acı duruyordu ki.
Son cümle: Anı biriktirmenin yaşı yok. Büyüklerimizi yaşatan değerlere sahip çıkmanın büyük anlamı var. Bir zamanlar anılar sandıklara konulurmuş. Neden bir odamız aile değerlerine ayrılmasın?