Tüm dünyada aşırı sağ partiler hatta ırkçılığı savunan görüşler giderek ilgi görmeye devam ediyor.

Bu ilgi özellikle medeniyetin en yüksek seviyede olduğu Avrupa Birliği ülkelerinde daha çok yaşanınca tedirginlik had safhaya ulaşıyor. Avrupa'da tekrar ırkçı partilerin hortlaması, birlik açısından en büyük tehlike olarak görülüyor. Türkiye bu kadar sayıda mülteciyi kendi topraklarında misafir etmese sanırım Avrupa'da ırkçı hareketlerin önü hiç kesilemeyecek gibi duruyor. Aşırı sağ partilerin ortak özelliği göçmen karşıtlığı ve düşmanlığı üzerinden politika üretmeleri. Dünya üzerinde yaşanan ekonomik buhrana yaşanan göç dalgaları üstüne eklenince uygar dediğimiz toplumlarda ırkçı politikalar büyük rağbet görebiliyor. Yıllardır Türklerin Almanya'da yaşadığı çağdışı ırkçı saldırılar aralıksız sürüyor. Özellikle Orta Doğu'dan Avrupa'ya yayılan yasak göç dalgası bu ülkelerin siyasi dengesini bozmuş durumda. Kültürel farklılıklar ve göçmenlerin ortaya çıkardıkları olumsuz tablolar, Avrupa'da gelişen ırkçı söylemlere alan açıyor. Aslında sorunun ana kaynağını tüm dünya biliyor. Orta Doğu coğrafyasında yaşanan savaşlar bitse göçmen sorunu büyük ölçüde sona erecek. Ama gelin görün ki, yüz yıllardır bu coğrafyada savaşlar artarak devam ediyor. Savaşların ortaya çıkardığı acı tablo önce savaşın çıktığı ülkeleri yakıp yıkıyor, sonrasında yakın çevre ülkeleri olumsuz olarak etki altına alıyor. Bu kısır döngü yıllardır devam ediyor. Savaş ticareti bu topraklar üzerinde kan dökmeye devam ediyor.

AP seçimleri ve aşırı sağ!

Geçen pazar gerçekleşen Avrupa Parlamentosu seçimleri sonuçları, endişe veren ırkçılık konusunu tekrar gündeme taşıdı. Almanya, Fransa ve İtalya'da ulusal aşırı sağ partiler büyük zaferler elde etti. Hatta Fransa'da aşırı sağcı partinin elde ettiği büyük başarı Macron'un erken seçim kararı almasına neden oldu. Fransa'da aşırı sağcı Marine Le Pen'in partisi oylarını yüzde 10 arttırdı ve yüzde 31,5 alarak zafer kazandı. Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un liberal kanattaki partisi Rönesans oyların ancak yüzde 15'ini alabildi. Almanya'nın aşırı sağ partisi AfD, oylarını son seçime göre yüzde 5 arttırdı ve yüzde 16 alarak seçimlerden çıktı. Bu sonuç Almanya'da büyük tedirginlik yarattı. Almanya'da 16-17 yaşındaki genç seçmenin ilk defa bu seçimde oy kullanması ve oylarını bu partiye vermeleri ayrıca analiz edilmesi gereken bir konu.

Son cümle: Uygar toplumlarda ırkçılık en büyük insanlık suçu olarak görülüyor. Bu açıdan uygar dünyanın gidişatı gidişat değil...