Hangi bir olayı yazayım bu hafta? Ne yazsam anlatmaya yetecek hislerimizi…

İçimde derin bir sessizlik hissediyorum bu hafta. Şuan 40 yaşımdan yazıyorum size ama 20 li yaşlarımda da aynı duyguları hissetmiştim… hiç yabancı değilim anlayacağınız…
Hayallerimiz vardı o zamanda İstanbul da üniversitede öğrenciyiz, o yaş kan daha bir deli akıyor sonra tecrübe ettikçe durulduk tabii…

Anlam veremediğimiz olaylar oluyordu ülkede hem de her şeyde bir ilk yaşanıyor o dönem…
Sanat okulunda okuyoruz konservatuar da, bizler geleceğin sanatçıları topluma karşı sorumluyuz diyip elimizi taşın altın koyuyoruz...
Neler yaşanıyor çok belli tabiî ki oraları geçiyorum çünkü zaten hep oraya takılıp kalıyoruz belki de tarihin tekerrür etmesi de bundan…

Ama çok daha şiddetli olaylar oluyor hatırlarsınız bir dönem her yerde bombalar patlıyordu ülkenin, kalabalık yerlerde duramaz olmuştum anksiyete yaşıyordum sürekli…  içimde hep bir korku, annem ve rahmetli babam İzmir de her telefon konuşması sonu dikkat et kızım cümlesi ile bitiyor…

O yola neden çıktık ne için unutuyoruz, dün gibi hala ama unutmadım;
Hayallerim vardı benim 20 li yaşlarımda, ele avuca sığmayan düşlerim bir de çokça kaygılarım…
Ülkede yapması en zor olan şeyi yapıyorum sanat yapıyorum müzisyenim, sanatın değeri yok ön yargı ile yaklaşan çok, ama kararlıyım yola devam diyorum ben ve birçok arkadaşım…

Yine bolca laf vardı ama icraat yoktu bizlere sahip çıkanda olmadı. Ben küstüm başka bir ülkeye gittim uzun bir zaman orada yaşadım. Sanatımı başka yerlerde yaptım ama içimde hep bir eksik vardı…

Arkadaşlarımdan başka işlere geçen hayatını değiştiren ya da benim gibi başka yerlere gidenler oldu.
Kaç yıl geçmiş aradan hala o kırgın 20 li yaşım içimde bir yerde kaldı. Çok farklı olabilirdi her şey…

Şimdi günümüz Türkiye si ve aynı şeyleri yaşıyor gençler çünkü onlarında hayalleri var inandığı doğruları var soran ve sorgulayan bilinçli çocuklar hepsi…
Bir taraf olmadan kimseye çekilmeden devam ediyorlar gelecekleri için hayatları için daha güzel bir yaşam için mücadele ediyorlar. Geleceğimiz olan gençlerimiz onlar, yargılamadan dinlemeyi bilmek kulak vermek gerek etiketlemeden olduğu gibi dinlemek…

Okumak ya da duymak istenen o sözleri yazmayacağım çünkü benim gördüğüm açıdan çok daha başka her şey…
Gençlerimiz hayallerini gerçekleştirebiliyor mu? Gelecek kaygısı olmadan yaşayabiliyor mu?
Herkes özgürce işini yapabiliyor mu? Korkmadan çekinmeden ve susmadan…

Geleceğimizden umutlu olmalıyız, umudunu yitirdiğinde yaşama amacı olmuyor insanın…
Hayallerimiz bizim motivasyonumuz hayal etmeden yaşanmaz bir hayat, birde gençler için çok daha değerli hayalleri…
Kocaman bir ömür bir yaşamın kıyısında umutlarına tutunmaya çalışanlar gençler, okurken çalışmak zorunda olan iyi bir iş bulmak için kaygı duyan insanca yaşamak için mücadele etmesi gereken gençlerimiz…

Henüz büyümeden olgunlaşmak zorunda kalıyorlar, bizim gibi bizlerde öyleydik…
Değişmedi düzen hala öyle devam ediyor, çocuklarımız bile büyümeden olgunlaşıyor…
Yazımın başında yazdığım gibi hangi birini yazayım işte bu yüzden içimde derin bir sessizlik var…
Ama unutmayın ki sessizlik bile fark edilmediği zaman en büyük çığlığa dönüşür…
Hep dediğim gibi güzel günlerde görüşmek üzere…