8 Mart Dünya Kadınlar Günü olunca kadınlarımızı yazmadan olmaz diye düşündüm…
Bu haftaki yazım kadınlarımız için geliyor, hemcinslerimiz, kız kardeşlerimiz için…
Toplumun temel taşı ailenin oluşumunda en önemli görev şüphesiz ki biz kadınların üzerinde. Kadının bitmeyen kimlikleri, üzerindeki baskı ve beklentiler ile birleşince kadın olmak çok zor belki de…
Olumsuz bir tablo çizmekten hiç hoşlanmam, umut etmenin iyi geldiğine inanan biriyim ama…
İşte ama’sı var çünkü bir de yaşanan gerçekler var.
Bir toplumda kadına verilen değeri görmek için çeşitli faktörlere bakılabilir;
Eğitim fırsatları, çalışma hayatında temsil, hukuki hakları, toplumsal algılar, aile ilişki ve paylaşımları, sağlık ve kadının güvenliği...
Yukarıda yazdığım bu faktörlere baktığımızda ne yazık ki kadının hak ettiği değeri görmediğini anlıyoruz. Ne yazık ki demek çok acı ve üzücü hem de 21. yüzyılda olunca…
Şimdi gündemde kadınların sorunları, cinsiyet ayrımcılığı, kadına şiddet ve kadın cinayetleri var…
Hepsini konuşuyoruz, alanında uzman kişilerde her 8 Mart’ta olması gerekenleri anlatıyorlar, yapılması gerekenleri konuşuyoruz, konuşuyoruz ama hep konuşuyoruz peki sonuç?
Sonuç yok, çözüm yok…
Bakış açımızı değiştirsek acaba çözebilir miyiz? Acaba sadece sorun odaklı yaklaştığımız için mi sonuç alamıyoruz?
Kadın neden hak ettiği değeri görmüyor? Hep birlikte yazımın başında bahsettiğim toplumun temel yapı taşı aileye bakalım…
Ailede anne baba ve çocuk var yani çekirdek aile;
Baba anneye nasıl davranıyorsa ailedeki erkek çocuk bu davranışını örnek alıyor ve anne bu davranışa nasıl karşılık veriyorsa ailedeki kız çocukta anneyi örnek alıyor…
Anne sessiz kalıyorsa kızı da onu rol model alıyor ve babası gibi bir eş buluyor ileride…
Çünkü sevgiyi öyle öğreniyor. Erkek çocukta büyüdüğü zaman babası gibi davranıyor eşine ve annesi gibi ses çıkarmayan bir eş buluyor kendine…
Bu bir kısır döngü gibi devam ediyor çünkü sorun en temelde ailede…
Ailede olan bu sorunu çözmek için burada en önemli şey eğitim. Ülkemizde aile eğitiminin olması gerektiğini düşünüyorum…
Farkındalık yaratmak gerekli ve herkes elini taşın altına koymalı…
Gerekirse sosyal sorumluluk projeleri daha çok yapılarak insanlara anlatılmalı…
Televizyon programlarında kadına şiddet olayları, taciz ve cinayetler normalleştirilmemeli. Reyting almak uğruna bu olaylar ve tarafları kullanılmamalı…
Seçici olunuz herkesi izlemeyin…
Her filmi her diziyi ya da TV programını izlemeyin çünkü bizler belirleyici olabiliriz…
Kadın ya da erkek aslında herkes önce insan olduğu için değerli olmalı…
Ötekileştirmeden, başkalaştırmadan bir olmayı bilmeliyiz…
Güzel günlerde görüşmek üzere…
