Geçen hafta TV programımda yer alan bir konu kafamı uzun bir süre meşgul etti…

Ergenlik döneminde çocuklarımız ile iletişim. Kafamı çok fazla meşgul eden bu konuyu köşeme taşımak istedim…
Çünkü çocuklarımız bizler için çok önemli ve hepimiz gelecekte iyi olmalarını istiyoruz ve sürekli bunun kaygısı ile yaşıyoruz…
Ergenlik dönemi, bireylerin fiziksel, duygusal ve psikolojik açıdan hızla değişim geçirdiği, kimliklerini keşfettikleri ve toplumsal kimliklerine uyum sağlamaya çalıştıkları süreçtir…

Bu dönemde iletişim, gençlerin kendilerini ifade etme biçimlerini, aileleriyle ve arkadaşlarıyla olan ilişkilerini şekillendiren temel bir faktördür…
Bu konu ile ilgili değerli uzmanımız Aile Danışmanı Sosyolog Şehime Gül Gözen ile birlikte bir Tv Programı yaparak sorunları ve olması gerekenleri konuştuk…
Tabiî ki konu ergenlik dönemi iletişim olunca konu ister istemez aile içinde ki iletişime geldi. Çünkü ailede iletişimin dengede olması gerektiğini vurgulayan Gözen anne ve babanın da birbirini tamamlayıp destek olması gerektiğini ve tutarlı bir şekilde çocuğa yaklaşmanın önemini belirtti…

Peki ergenlik döneminde iletişimde yaşanan zorluklar neydi?

Ergenler, bağımsızlıklarını kazanma arayışında olduklarından, çoğu zaman ailelerinden ve otoriteden gelen iletişim biçimlerine karşı direnç gösterirler. Bu, hem sözlü hem de sözsüz iletişimde zorluklara yol açabilir. Aile içindeki iletişim, bu dönemde sık sık gerginleşebilir çünkü ergenler, kendi kimliklerini bulmaya çalışırken, ebeveynleri ise onları hala çocuk olarak görmeye devam edebilir. Bu fark, yanlış anlamalar ve çatışmalar yaratabilir. Ergen, duygusal karmaşıklıkları ve toplumsal baskıları da hesaba katarak, duygusal ifadelerinde çelişkiler gösterebilir.

Arkadaşlık İlişkileri ve İletişim;
Ergenlerin sosyal dünyası, arkadaşlık ilişkileri etrafında şekillenir. Bu dönemde arkadaşlar, ergenlerin en büyük iletişim kaynaklarıdır ve bu ilişkilerde genellikle daha açık ve samimi bir iletişim tarzı görülür. Ergenler, duygusal ihtiyaçlarını, hayal kırıklıklarını ve endişelerini arkadaşlarıyla paylaşırken, bu ilişkilerde kimliklerini pekiştirmeye çalışırlar. Ancak arkadaşlar arasındaki iletişim de zaman zaman zorlaşabilir, çünkü ergenler, kimliklerini inşa etme sürecindeyken, grup dinamikleri ve akran baskıları da etkili olabilir.

Aile İletişimi ve Destek;
Ergenlerin sağlıklı bir gelişim süreci geçirebilmeleri için ailelerin rolü büyüktür. Aile içindeki açık, güven verici ve anlayışlı iletişim, ergenin özgüvenini artırır ve duygusal dengeyi sağlar. Ancak ebeveynlerin, ergenin duygusal sınırlarını anlamaları ve onları kontrol etmektense, desteklemeyi tercih etmeleri gerekir. Bu dönemde ebeveynlerin dinleyici olabilmesi, çocuklarının kendilerini daha rahat ifade etmelerini sağlar.

Sonuç olarak, ergenlik dönemi, iletişimin önemli bir yer tuttuğu bir süreçtir. Ergenler, bu dönemde hem bireysel hem de toplumsal kimliklerini şekillendirirken, aile ve arkadaşlarıyla olan iletişimlerinin sağlıklı olması, onların psikolojik ve duygusal gelişimleri açısından kritik bir rol oynar. İyi bir iletişim, ergenlerin daha sağlıklı ilişkiler kurmalarına ve toplumsal hayata uyum sağlamalarına yardımcı olur.

Bizler ebeveynler olarak çocuklarımızı yetiştirirken onlarında bir birey olduğunu unutmadan hareket etmeliyiz. Kendi isteklerimizi hayallerimizi onlara yüklemek ve onlarda gerçekleştirmek fikrinden uzak durmalıyız. Çünkü bu hayat onların ve yollarını istedikleri gibi çizmek onların hakkı…
Mutlu güzel günlerde görüşmek üzere…