Hadi gelin bugün sahte mutluluk maskemizi bir tarafa bırakalım

Attığımız o sahte şen kahkahalar da bir kenarda kalsın.

Gelin bugün acı gerçeklerimizden konuşalım.

Malum bir de 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ya hani. En azından bugün konuşalım. Yarın yine susarız.

Hadi kabul edelim eğitimli, eğitimsiz fark etmeden bütün kadınlar zorbalığa maruz kaldığımızı.

Hadi kabul edelim, erkeklerin ağzımızdan çıkan sözü bile yönetme arzusunu.

Hadi itiraf edelim, gecelerce yatağımızda gizli gizli döktüğümüz gözyaşlarını.

Zor dimi kadın olmak? Yürürsün suç, oturursun suç, konuşursun suç, susarsın suç, seversin suç, sevmezsin yine suç. Hep suç, hep...

Çalışsan yaptığın iş küçümsenir. Başarılı olsan mesela hiçbiri demez "Helal olsun benim eşim çok başarılı" Gurur da duymazlar dimi bizimle? Başarılı değil enayi oluruz onların gözünde. Hele bir de hak ettiğin maaşı alamıyorsan eyvah ki ne eyvah. "O kadar çalışıyorsun da ne oluyor? Bıktım senin b.ktan işinden. Enayilik senin yaptığın" der çıkarlar dimi?

Hiç biri demez bu kadın evin geçimi için çırpınıyor diye.

Ev hanımı olsan yine suç mesela. "Ne yapıyorsun ki akşama kadar evde boş boş oturuyorsun" zaten. Eve para getirmiyorsan, kocanın kölesi olmaya mahkumsun.

Gezsen, kendini geliştirmek için kurslara gitsen mesela yine suç. "Ohhhh erkek çalışsın sen gez" "Şu dünyada kadın olmak varmış" dimi

Sussak da suç mesela. Erkek her istediğini söyler ama senin karşılık vermemen gerekir. Ha illa konuşacaksan da onun istediğini söyle kızım, hakkını savunmak senin ne haddine dimi ama.

Konuşursan ya dayak yersin, ya da dişlerini sıkarak seni tehdit eden bir adam bulursun karşında.

Bu şu demek oluyor "Bak ben senden güçlüyüm, seni ezer geçerim, sen kime cevap veriyorsun"

Zor diyorum ya kadın olmak. Bir tanıdığım "eşimle bir yere gitmek bile istemiyorum" diyor. "Yürüdüğüm yola karışıyor, kapıyı açarken bile panik olup anahtarı deliğine sokamıyorum" Bir kadının getirildiği duruma bakın. Ne kadar acı değil mi?

Hayatımızın her köşesine müdahaleyi kendilerine hak görüyorlar dimi? Karşılığında da güler yüz, geceleri yatakta harika performans, sevgi bekliyorlar.

Bu yaptıklarının nedenini de tek cümle ile açıklıyorlar "sevdiğimden"

Bu ülkede birçok erkek, eşini öldürdükten sonra "seviyordum" dedi. Bu ülkede birçok kadın hiç tanımadığı takıntılı erkekler tarafından öldürüldü. Bu ülkede birçok kadın eski nişanlısı, sevgilisi tarafından "sevgi" bahanesi ile öldürüldü.

Hadi bir itirafta bulunayım. Ölmek ya da öldürülmek benim umrumda değil. Ben hayatı seven değil, sevmeye çalışan kadınlardanım. Bunu da insanlardan uzak durup, ağaçlara, çiçeklere, kuşlara, denize bakarak yapmaya çalışıyorum.

Ama bu hayatta eski eşi tarafından bıçaklanan Emine Bulut gibi "Ölmek istemiyorum" diyen kadınlar var.

Dik durmak isteyen, mücadele etmek isteyen, çocuklarına sıkı sıkı sarılmak isteyen... Artık onları rahat bırakın...

Son olarak kadınlar için çığlık atmak istiyorum.

Böyle sevecekseniz lütfen bizi sevmeyin.

BÖYLE SEVECEKSENİZ LÜTFEN BENİ SEVMEYİN!