Tüm dünya olarak zorlu bir süreçten geçiyoruz, bu süreçte çocuklarımıza nasıl davrandığımız daha da önem arz etmekte. Anne babalar, çocuklarına her zaman en iyisini vermek en iyi şekilde davranmak isterler. Çünkü onları çok severler fakat bazen farkında olmadan çocuklarımızın psikolojisine pek uygun olmayan davranışlarda bulunabiliyoruz. Şimdi aşağıdaki ebeveyn tutumlarına birlikte bir bakalım. Birlikte öğrenelim hangi tutum daha iyi bir tutum.

1.BASKICI VE OTORİTER TUTUM

Bazı anne babalar çocuklarına kızarak, onları eleştirerek, çocuklarının hoş olmayan davranışlarının önüne geçeceklerini düşünürler. Eğer bu şekilde davranmazlarsa çocuklarının sorumluluk sahibi olmalarını ya da ödevlerini yapmalarını sağlayamayacaklarını düşünürler. Dolayısıyla çocuklarına bağırabilir, kızabilir, ceza verebilirler ve böylelikle çocuklarına yapmaları gereken davranışları öğreteceklerini umarlar. Bu tutum baskıcı ve otoriter bir tutumdur. Bu anne baba tutumunda çocuk sürekli anne babaya itaat etmeli, asla onun sözünden çıkmamalıdır.

Her konuya anne baba karar verir, çocuk karar almaz sadece alınan karara uyar. Çocuk korkudan dolayı yapması gerekenleri yapmaya başlayabilir fakat bu çocuğun özgüvenini düşüren bir davranış olacaktır. Gelecekte bu çocuklar hayır deme becerisiyle ilgili sorun yaşarlar ve performans göstermeleri gereken bir durum olduğunda kaygı duyabilirler, bu da doğal olarak çocuğu mutsuz kılacaktır. Çocuk ailede anne babaya nasıl davranıyorsa dışarıda aynı davranır. Yani anne baba katı kurallarla çocuğu yönetince dışarıda yani dışarıdaki hayatta da bu çocuk boyun eğici davranacaktır. Bu çocuklar duygu ve düşüncelerini rahatlıkla ifade edemezler. Çocuklardan evde kuzu, dışarıda kurt olmasını bekleyemeyiz. Dahası hayır diyemeyen çocuk gelecekte yetişkinliğinde ya da ergenliğinde psikolojik şiddete de açık hale gelecektir. Bu çocuklar dışarıdan gelen yani anne babadan gelen kararlara uydukları için anne baba olmadığında büyük bir boşluğa düşerler.

2.İZİNVERİCİ TUTUM

Çocuk her istediğini yapar, asla ona kızılmaz, tüm cam çerçeve iner aşağı ama yine de çocuğa kızılmaz. İşte bu aile tutum olarak izin verici tutuma güzel örnektir. Bu tutum baskıcı otoriter tutumun tam tersidir. Hiç kural yoktur. Anne baba sevgisini çocuğun her istediğini yaparak gösterdiğini düşünürler fakat aslında çocuklarının psikolojisine bu tutumlarından dolayı zarar vermektedirler. Bu çocuklar 'hayır' kelimesini aile içinde hiç duymadıkları için dış dünyada duydukları anda yıkılırlar ve depresyona girerler. Çünkü dünya her istediğimizin olduğu bir yer değildir. Küçükken anne baba çocuğun her istediğini yerine getirebilir ve çocuk da doğal olarak dünyayı her istediğinin gerçekleştiği yer olarak kodlar, farkında olmadan yani bilinçsizce yapar bunu. Fakat ergenliğe girdiğinde hoşlandığı kişi ondan hoşlanmadığında bunu algılayamaz çünkü küçükken kodladığı düşüncenin(dünya her istediğimin gerçeklştiği sınırların olmadığı yer) yanlış olduğunu fark etmek çok zordur.

Anne babalar kasıtlı olarak izin verici tutum gösteren aile olmazlar ama sonuçları ne yazık ki çocuğu olumsuz etkiler. Bu çocukların her istediği yapıldığı için çocuk doyumsuzluk yaşar ve mutsuz olur. Yani çocuk küçükken de mutsuzluk duygusunu tatmalı ki ilerde o duygu geldiğinde o duyguyu nasıl yönetebileceğine dair bir deneyimi olmuş olsun. Bu çocuklar toplumsal kurallara uymakta da zorlanırlar. Okullarda ve iş yerlerinde kurallara uymakta zorlanırlar. Kuralları delmeyi kendilerine hak görürler. Bu nedenle de başarısızlık yaşama ihtimalleri çok yüksektir. Mesela okula başladığında kurallara uymakta zorlanır. Öğretmenini dinlemeyebilir, eşyalara zarar verebilir. Yani net bir şekilde diyebiliriz ki çocuklar için izin verici tutum çocuğun okulda, arkadaşlarıyla olan ilişkisinde, akademik başarısında sorunlar yaşamasına neden olur.

3.TUTARSIZ TUTUM

Dengesizlik ve tutarsızlık, anne-baba arasındaki görüş ayrılığında ortaya çıkar. Mesela anne babanın birbirlerini çocuklarına olan davranışlarıyla alakalı eleştirmeleri, çocukta tutarsızlık yaratır. Bir ebeveyn 'evet' derken diğerinin 'hayır' demesi de tutarsızlık yaratır. Anne baba bu konuda ağız birliği yapmalıdırlar. Çdül verdiğiniz bir davranışa ertesi gün öfkeleniyorsanız bu da çocukta tutarsızlık yaratır. Çocuk bu durumda hangi davranışının uygun olduğuna karar veremez. Çünkü kararı ebeveyninin ruh hali belirlemektedir. Çocuk bu durumda içsel olarak huzursuz hisseder. Gelecekte de huzursuz kararsız davranacaktır.

4.İLGİSİZ TUTUM

İlgisiz ve kayıtsız tutum, ana babanın çocuğun ihtiyaçlarını karşılamamasıdır. Çocuk ile ebeveyn iletişim kurmazsa anne baba çocukla ilgilenmez, onunla oyun oynamaz yani onun ihtiyaçlarını gidermezse çocuk ilerde saldırgan davranışlar sergiler. Bu bir duygusal istismardır. Bu tür ailelerde çocuk, ilgi görmek için hep çabalar ancak karşılık bulamaz. Belki anne baba depresyonda olabilir ve kendi ihtiyaçlarını bile karşılayabilecek durumda olmayabilirler bu durumdan dolayı çocukla ilgilenemiyor olabilirler fakat çocuk gerekli ilgiyi görmezse ne yazık ki ilerde saldırgan davranışlar geliştirir ve mutsuz bir yetişkin olur ve madde bağımlılığına açık hale gelir. Çocukla her gün 20 dk bile olsa oyun oynamalıyız. Onun ihtiyaçlarını karşılamalıyız.

5.AŞIRI KORUYUCU TUTUM

Çocuğun kendi kendine bi şeyler denemesine izin verilmeyen anne baba tutumudur. Adı üstünde çocuk aşırı derece de korunur. Genellikle kaygılı anne babalar bu şekilde davranır fakat bu durum çocuğa zarar verir. 'Sen yapma, sen etme, aman sana bir şey olmasın' cümleleri ile büyüyen çocuklar ilerde tek başına bir şey yapamaz hale gelirler. Özgüveni düşük kaygılı bireyler olma ihtimalleri çok yüksektir. Aşırı koruyuculuk anne ya da babanın duygusal olarak kendini yalnız hissetmesinden de kaynaklanabilir ama anne ya da baba bunun farkında olmayabilir. Yani farkında olmadan çocuğu kendine yapıştırır ki ilerde anne/baba yalnız kalmasın çocuk hep onun yanında kalsın. Fakat tekrar etmek isterim ki anne baba kasıtlı olarak bu şekilde davranmaz kendi kaygılarından dolayı bu şekilde davranır. Mesela çocuk 5 yaşındadır fakat hala babası çocuğuna yemek yediriyordur. Ergenlik çağında annesiyle/babasıyla uyuyor olabilir. Bu tutumla büyüyen çocuklar ilerde tek başına karar alamaz, dolayısıyla bağımsızlıklarını kazanamazlar, özgüvenleri ve akademik başarıları düşük olabilir.

Güven verici, destekleyici ve demokratik tutumda çocuk her konuda desteklenir ama kurallar da vardır. Konulan kurallar dışında çocuğun dilediği gibi davranmasına izin verilir. Bu ailede çocuk duygu ve düşüncelerini söylemesi için desteklenir. Bu tutumda, anne baba, kabul edilen ve edilmeyen davranışları çocuğa net bir şekilde söylerler. Bu kabul edilen ve edilmeyen davranışlar konusunda çocuğa tutarlı davranırlar. Anne de baba da aynı şekilde davranır çocuğa. Çocuğun söz hakkı vardır, her zaman kendini ifade etmesine izin verilir. Hatta duygu ve düşüncelerini ifade etmesi için ona destek verilir. Mesela çocuğa bir kural koyduk diyelim bu kural hakkında ne düşünüyorsun diye sorulur ya da bu kural sana ne hissettirdi diye sorulur. Özetle ne hissettiği ne düşündüğünü söylemesi için çocuğa destek verilir. Anne baba çocuğa sarılır ona sevgi gösterir. Anne baba çocukla düzenli olarak oyun oynar ona özel bir zaman ayırır.

Bu tutum sayesinde çocuğun özgüveni gelişir. Bu çocuklar kendi kararlarını kendi alan, sorumluluk sahibi başarılı bireyler olurlar. Toplum içinde duygu ve düşüncelerini rahtça söyleyebilen bireyler olma ihtimalleri çok çok çok yükselir. Psikolojik şiddete karşı kendini koruyabilir, psikolojik şiddet yaşadığında buna nasıl son vereceğini fark eder ve uygulamaya koyar.