Belediyelerin işi sadece yol, kaldırım, park yapmak olmamalı…
Bunlar da önemli ama asıl yapılması gereken kalıcı hizmetler üretebilmek…
Hele hele kamunun, yani iktidarın yapması gerekirken, yapmadığı hizmetleri, yatırımları, projeleri belediye kanalıyla hayata geçirebilmek daha da önemli…
İşte bu yatırımlardan biri İzmir’in Bayındır ilçesinde hayata geçirildi.
Hem de İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin öz kaynakları ile…
Hayvancılığın başkenti Bayındır’da sütünü kendi ilçesinde satacak, iyi fiyat verecek yer arayan, bu konuda tüccarın ve dev süt firmalarının elinde oyuncak olan üreticinin imdadına “Başka bir tarım mümkün” diyen Başkan Tunç Soyer yetişti.
Temeli CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu tarafından atılan Bayındır Süt İşleme Fabrikası’nda test üretimleri başladı.
Son teknoloji üretim makineleriyle donatılan ve yatırım maliyeti 200 milyon lirayı aşan tesiste 128 personel görev yapacak.
İzmir tarihinde ilk kez, Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘her fabrika bir kaledir’ düsturundan yola çıkılarak tarıma bu ölçekte, bu büyüklükte bir yatırım yapıldı.
Sadece rakamlarla ifade edilebilecek bir yatırım değil bu. Bölgedeki üreticiye nefes aldıracak, kooperatifleri güçlendirecek ve tarıma muazzam bir destek sağlayacak.
Bu tesis vasıtasıyla üretim maliyetleri ve nakliye masrafları aşağı çekilecek.
Çiftçiden piyasa koşullarından daha yüksek fiyatla alınan çiğ sütler, uluslararası standartlarda işlenerek, “İzmirli” markasıyla dünya piyasasına sunulacak!
Bölge üreticisinin yıllardır hayalini kurduğu yatırım bugün yerel yönetim sayesinde faaliyette…
İşte İzmirli farkı, işte Tunç Soyer farkı…
Yine birileri çıkıp, buradan bir ticari kaygı iddiasını ortaya atacaktır ama Soyer buna da baştan tavrını koydu: “Hedefimiz ticari gelir değil, üretimi sürdürülebilir kılmak” dedi.
Dev tesisi gezen ve test üretimini başlatan Soyer, İzmir’in yeni süt markası İzmirli’nin detaylarını da açıkladı:
“Hakikaten çok uzun yıllardır hayalini kurduğumuz bir şeydi. Bütün Ege Bölgesi’nde toplanan sütler, UHT firmalarında kutulanmak için şehir dışındaki tesislere gönderilmek zorunda kalıyordu. Artık üreticinin ürettiği sütü, ambalajlayacak bir tesis var. Çok sayıda yan ürün üreteceğiz. Mozerelladan gravyer peynirine, dondurmadan yoğurda birçok ürün üreteceğiz. Olağanüstü büyük bir tesis, olağanüstü güzel ürünler çıkacak. Hepsi İzmirli markasıyla çıkacak”
Günlük 100 ton süt işleme kapasitesine sahip Süt İşleme Fabrikası’nda 10 milyon litresi koyun, keçi ve manda sütü olmak üzere yılda yaklaşık olarak 35 milyon litre süt işlenecek.
Çiftçiden alınacak sütlerin bir kısmı İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin “Süt Kuzusu” projesiyle yurttaşlara ulaştırılacak.
Tunç Başkan’ın da anlattığı üzere fabrikada UHT süt kutu, UHT süt poşet, pastörize süt cam, İzmir mozerellası, burrata peyniri, beyaz peynir, feta peyniri, kaşar peyniri, örgü, dil, tulum, kaşkaval-gravyer peyniri, dondurma, kaymak, tereyağı ve yoğurt ve benzerleri üretilerek İzmirli markasıyla yurt içi ve yurt dışındaki tüketiciyle buluşturulacak.
Bayındırlı süt üreticileri mutlu, sevinçli…
“Başkan Soyer’den Allah bin kere razı olsun” diyerek bu sevinçlerini dile getiriyorlar…
Tire’de Tire Süt Kooperatifi, Bayındır’da Süt İşleme Fabrikası…
Üreticiler; kartel oluşturup, istediği fiyata çiğ süt alan dev markaların elinden kurtuluyor.
Bölgenin sütü, “İzmirli” markasıyla dünyaya ulaşacak.
Gerçekten herkesin takdir etmesi, alkışlaması gereken bir yatırım…
Başka bir tarımın neden mümkün olduğunu şimdi daha iyi anlıyoruz.
İzmir bu konuda tüm Türkiye’ye model…
Meclis kürsülerinden, sosyal medyadan, yazılı basın açıklamalarıyla İzmir’e çivi çakılmadığını iddia edip, karalama kampanyası yürütenlere Bayındır Süt İşleme Fabrikası’nı gezmelerini tavsiye ediyorum.
Hoş geldin “İzmirli”, teşekkürler Tunç Başkan…