Bu hafta gündeme şöyle bir göz ucuyla bakayım dedim; listelerin havalarda uçuştuğunu gördüm.
Dedim il kongreleri falan da yeni geçmişti, önümüzde olağan ya da erken seçim de yok nerden çıktı yine bu liste meselesi. Karantina falan derken mevzuyu kaçırmayalım bir vatandaşlık ödevidir neticede diyerek mahalle muhtarını aradım.
Sayın muhtarım listeler geldi mi? dedim.
Yok daha gelmedi, zaten o listeler bize gelmez site ve apartman yöneticilerine gelir dedi!
Hoppalaaa!
Ne listesiymiş o dedim?
Bir abla hazırlıyormuş 50 kişilik listeler.
E ne işe yarıyormuş, ne için gerekliymiş?
Senle alakası yok direkt Mezarlıklar Müdürlüğü ilgilenecek dedi!
Hayırdır inşallah listede adı çıkmayanı vuruyorlar mı nedir?
Yok, bu defa listede adı çıkanı vuracaklar galiba dedi!
Desene işler çok karışık dedim. Öyle dedi.
Merak edip haber kaynağım tivittıra girdim.
Baktım sakallı ve öfkeli bir abi ile ilk kez gördüğüm sakalsız ve öfkeli bir abla liste hazırlamış.
Abla sayı veriyor 50 kişiyi götürürüz, donanımlıyız diyor.
Fakat abi sayı da vermiyor, ‘listelerden haberiniz var mı?’ diyor.
Rakam yüksek anlaşılan.
Benim ev üç katlı ne apartman yöneticisi var ne de site yöneticisi.
Beş kata kadar yönetim defteri de oluşturamıyoruz, mağduruz yani.
Onu bırak benim oturduğum yere belediye maksimum dört kat veriyor.
Şimdi işin yoksa biri kaçak iki kat daha çık, sonra imar affı bekle, git yönetim defteri al, yönetim oluştur...
Ohoo uzun iş.
O değil kimse yönetici de olmak istemez, emekli bir öğretmen ya da iş güzar bir komşuyu nerden bulacağız!
Valla zenginlerin işi ne kolay...
Havuzlu sitelerinde listelerini bir güzel hazırlayacaklar.
Olan yine bize olacak diye düşünürken işin aslı ortaya çıktı.
Meğer abla 15 Temmuz’u işaret ediyormuş.
Kursağımızda kaldı, hazırlıksız yakalandık. "Bir daha hain bir kalkışmaya cesaret edecek olurlarsa, affetmeyiz! Bizim aile 50 kişiyi götürür" diyormuş.
İlahi ablacım, az kalsın evi damı yıkıp beş katlı apartman diktirecektin bize.
İşin şakası bir tarafa.
Şu tespitimle yazımı bitireyim.
Bu listelerden söz eden iki kişiyi de asla tanımam.
Fakat şunu çok iyi biliyorum ki; son 30 yıldır fetöye hain diyen, fetönün ne haltlar karıştırdığını bilen, söyleyen hiç kimse bu insanlar kadar sızlanmıyor.
Ama geçmişte şu ya da bu sebeple, fetö ile yolları kesişmiş ve dahi evvelce hoca efendi diyerek iltifatta bulunmuş kim varsa; ağzından bu işi düşürmüyor.
Beni de en çok hayrete düşüren bu yaman çelişkidir işte.
Eğer bir liste yapacaksanız ömürleri boyunca darbeleri lanetlemiş, darbelere direnmiş, bedel ödemiş kimselerin listesini yapın!
Demokrasiyi ve halk iradesini güvence altına almak için bu daha isabetli olur.
Haftaya görüşmek üzere...