CİHAN SAMGAR / İZ GAZETE

Bornova İlçe Başkanı Nevzat Kavalar ile devam etmekte olan delege seçimlerinden, Selçuk’ta yaşanan Aziz Kocaoğlu’nun protesto edilmesine ve 2019 genel seçimlerine dair konuştuk. Selçuk’ta yaşananlar için ‘Organize edilmiş’ diyen başkan 2019 genel seçimleri için de ‘Çalışacağız, çalışacağız ve başaracağız’ dedi.

İzmir’de delege seçimleri başladı. Genel olarak delege seçimleri ile ilgili görüşleriniz nelerdir? Bornova’da delege seçimleri nasıl geçiyor?

Genel merkezimizin almış olduğu kararlar doğrultusunda 10 Eylül ile 15 Ekim arasında delege seçimlerinin tarihi belirlendi. Biz de delege seçimlerimizin ilk günü olan dün, 10 Eylül’de, 5 mahallemizde seçim yaptık. Bu mahalleler Meriç, Gaziosmanpaşa, Yeşilova, Kızılay ve Erzene Mahalleleri. Bu beş mahallemizden Meriç, Gaziosmanpaşa ve Yeşilova Mahallelerimizde tek liste ile seçime girildi. Kızılay ve Erzene Mahallelerimizde ise iki liste çıktı. Biz partili arkadaşlarımıza demokratik ortamda yarışma fırsatını verdik, bu görev alma yarışında listelerini hazırladılar ve seçimlerimizi yaptırdık. Bir grup arkadaşımız delege oldu, bir grup arkadaşımız delege olamadılar. Parti üyesi olarak kaldılar. Önemli olan Kızılay ve Erzene Mahallelerinde iki liste çıkmasına rağmen en ufak bir problemin çıkmamasıdır ki önemli mahallelerimizdendir bunlar. Bu bizleri sevindirdi. Genel Başkanımız 25 gün yürüdü ‘Hak, Hukuk, Adalet’ dedi. Biz de hiç kimsenin hakkına, hukukuna halel getirmeyecek şekilde koyduk sandıklarımızı, listeleri, partili arkadaşlarımız da geldiler oylarını kullandılar. Şeffaf bir şekilde seçimi tamamladık. Saat 5’te sandıkları kapattık. Sonrasında sandıklar açıldı ve bir grup arkadaşımız görevlendirildi. Ben partili arkadaşlarımıza çok teşekkür etmek istiyorum. Her iki grupta yer alan arkadaşlarımız da en ufak bir kırgınlık, en ufak bir küskünlük yaşanmadı. Birbirlerini üzecek en ufak bir davranış sergilemediler. O anlamda da kendilerine teşekkür etmek istiyorum. Bu mahallelerdeki seçimlerden dolayı da tüm örgütümüzü kutluyorum. Bugün akşamüzeri de bir mahallemizde seçim yapacağız. Ondan sonra da periyodik olarak devam edecek. Herhalde 15 Ekim’i beklemeden 10 Ekim’de tüm seçimleri bitirmiş olacağız. Zaten 17’sinde ve 24’ünde bu seçimleri yaptıktan sonra geriye ufak mahalleler kalıyor. Hazırlamış olduğumuz program ve takvim çerçevesinde buralarda da seçimlerimizi yapacağız. Temennimiz yine söylüyorum, delege seçimleri başlamadan önce mahallelerin hepsinde toplantılar düzenledim, bu toplantılarda ‘Arkadaşlar ülkenin durumu malum, ülke ne hale gelmiş, ülke yangın yeri. Biz parti içinde bu tür tartışmalara, kırgınlıklara sebebiyet verecek davranış biçimlerinden kaçınalım. Mümkün olduğunca uzlaşarak tek liste yapmaya çalışalım. Ortak bir noktada buluşup gerçekten parti için çalışan, koşturan, emek veren arkadaşlarımızın delege olmasını sağlayalım’ diye düşüncelerimi aktardım. Onlara tavsiyelerde bulundum. Arkadaşlarımızdan bazıları bu tavsiyelere uydu, bazıları da uzlaşma olmadı, listeler hazırlandı ve yarıştılar. Bu bir görev alma yarışıdır. Bu yarışların kazananı, kaybedeni olmaz. Bir grup arkadaşımız bu dönem görev alır, bir grup arkadaşımız da daha sonraki süreçte görev alırlar. Onun için de sağlıklı bir şekilde bu süreci götürmeye çalışıyoruz.

Geçen hafta Selçuk’ta İZBAN açılış töreninde İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Aziz Kocaoğlu protesto edildi. Bir de 9 Eylül Kutlamalarında bir grubun tekbir getirip, Cumhurbaşkanı lehine slogan atması sonucunda kısa süreli de olsa bir gerginlik yaşandı. Bu olayları nasıl yorumluyorsunuz?

9 Eylül İzmir’in kurtuluşu, bizim partimizin de kuruluş yıldönümü. Sayın Başbakan bu açılışları, temel atma törenlerini yapacak başka bir zaman bulamadı mı? Başka zaman yok muydu? Bir hafta sonra yapsaydı da bu tür gerginliklere, kırgınlıklara sebebiyet vermeselerdi. Bunlar hoş şeyler değil. Büyükşehir Belediye Başkanı, İzmir halkının seçmiş olduğu ve İzmir’e hizmet eden bir kişi. Bizim partilimiz olsun olmasın, geçmiş dönemlerde başka partilerden de büyükşehir belediye başkanlığı yapan büyüklerimiz var. Yani o süreçte de bizler protesto mu etseydik? Hizmet yapılmış ve özellikle de devletle birlikte bir hizmet yapılmış ki İZBAN’ın mimarı da Büyükşehir Belediyesidir, Büyükşehir Belediye Başkanımızdır. Buna rağmen oraya insanları yığıp da ‘Recep Tayyip Erdoğan’ diye bağırttırmanın bir anlamı yok. Başka bir yerde de Recep Tayyip Erdoğan’ı yuhalarlar, bunlar hoş şeyler değil. Özellikle İzmir’in kurtuluş gününde, bizler için çok anlamlı olan bir günde Başbakan’ın gelip de buralarda açılış yapmasını hiç doğru bulmuyorum. Kendilerinin bu davranışından dolayı da yanlış yaptıklarını düşünüyorum. Keşke olmasaydı. İnsanlar, siyasetçiler, siyasi partiler yarışırlar ama bu yarışların kırgınlıklara sebebiyet verecek şekilde yapılmaması lazım. İzmir halkı demokrasiden yanadır, İzmir halkı özgürlüklerden yanadır, İzmir halkı cumhuriyetten yanadır. Bir defa bunu unutmayacaklar. Yapmış oldukları bu hareket onlara puan kaybettirmiş, Cumhuriyet Halk Partisi’ne ve Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanına puan kazandırmıştır. Protesto yaptırmakla, protesto ettirmekle bir şey elde edemezsiniz. Hazırlanmış, organize edilmiş bir şey çünkü anladığım kadarıyla, bunlar o siyasi partiye zarar vermiştir. Cumhuriyet Halk Partili olarak bizlere de kazanç sağlamıştır. Yaptıklarından inşallah pişman olmuşlardır diye düşünüyorum.

Genel olarak eklemek istediğiniz delege seçimlerine dair, gündeme dair, il kongresine dair bir şeyler var mı?

Delege seçimlerini en sağlıklı şekilde götüreceğiz. Delegasyonumuz belirlendikten sonra arkadaşlarımızla oturup konuşacağız. Arkadaşlar geçen dönem, özellikle ilçede ısrarla göreve gelmemi, burada abilik yapmamı istediler. ‘Bir dönem daha devam etmen gerekiyor’ derlerse, bu görevi yapmaktan kaçınmam. Ama il kongresi ile ilgili düşüncelerim farklı. Çünkü bir baskın seçim olabilir, bir genel seçim olabilir. Erken genel seçim yapabilirler. İzmir’in il başkanlığı farklı bir şey, Bornova’da ilçe başkanlığı yapmak farklı bir şey. Bunun olma ihtimali var mı? %50 var. Olmayabilir mi? Olmayabilir. Olmadığı zamanda biz burada ilçe başkanlığında görevimizi 2019 seçimlerine, 2019’un sonuna kadar götüreceğiz. O zamanda zaten milletvekilliği seçimi olacak, 2019’un Kasım ayında yine Cumhurbaşkanlığı seçimi ile birlikte olacak. O süreçte de ben milletvekilli adayı olmayı düşünüyorum. Allah sağlık verirse bu düşüncemizi gerçekleştirmek için yarışacağız arkadaşlarımızla. Arkadaşlarımız layık görürse bu göreve talip olacağız. Bu görevi yapmaya çalışacağız en iyi şekilde, en sağlıklı şekilde. Görev vermezlerse de canları sağ olsun, biz partiliyiz. Geçmiş dönemlerde de taleplerimiz oldu, olmadı. Olmadı diye küsmedik, kırılmadık. Yine partimizdeyiz, partimizin çalışmalarına her türlü katkıyı veriyoruz. Cumhuriyet Halk Partili olmak bana göre bir ayrıcalık. Bu ülkenin gerçekten temellerini atan, cumhuriyetimizin temellerini atan ve hemen hemen cumhuriyetle beraber yaşıt bir parti Cumhuriyet Halk Partisi. Onun içinde ülkenin her aşamasında Cumhuriyet Halk Partisi var, bundan sonrada var olacak. 16 yıldır AKP tarafından yönetilen ülkemiz maalesef çok iyi yönetilmiyor. 16 yılda ülke nereden nereye geldi. Geçmiş dönemlerde de farklı yönetimler vardı ama bu 16 yıllık süre içerisinde kötü yönetildiği kadar hiçbir dönem yönetilmedi. Ekonominin nereye gittiği belli değil, sıcak parayla çarkı çevirmeye çalışıyorlar. Yatırım yok, istihdam yok. Üreteceksin, yatırım yapacaksın, istihdam yaratacaksın, katma değerli mal üreteceksin ki ülkenin kalkınmasını sağlayabilesin. Ülke insanımızın gayri safi milli hasılasını artıracaksın. Maalesef bunların hiçbir tanesi yapılmıyor. En kısa zamanda bu AKP iktidarından kurtulup tekrar parlamenter demokratik sisteme dönmemiz gerekiyor. Geçen referandumda Yüksek Seçim Kurulu’nun yapmış olduğu mühürsüz oyların kabulü ile uyguladıkları entrikalarla, şaibeli bir referandum sonucu ortaya çıktı. Bunu asla kabul etmiyoruz. Kabul etmemizde mümkün değil. Ama geçti diye şimdi uygulamaya çalışıyorlar. 2019 sürecinde de tekrar geriye dönüşün sağlanması, parlamenter sisteme dönüşün sağlaması için mücadele edeceğiz. Ve bunu da başaracağız. Çalışarak başaracağız. AKP’liler diyorlar ya ‘durmak yok, yola devam’ bizde diyoruz ki ‘durmak yok, çalışmaya devam’. Çalışacağız, çalışacağız ve başaracağız. Tekrar ülkemizi sağlıklı, cumhuriyetle, demokrasiyle, özgürlükler içerisinde yönetilen bir ülke haline getireceğiz.