İzmir’in medyatik, fotojenik Başkanı; Karabağlar Belediye Başkanı Emine Helil Kınay’ın bir internet sitesine verdiği röportajını okudum.

Görevdekini 10 ayını değerlendirmiş.

Karabağlar’ı yakından takip eden bir gazeteci olarak merakla ve ilgiyle okudum röportajı…

Başkan Kınay neler yapmış 10 ayda ve bundan sonra neler yapacak diye herkes gibi bende merak ettim.

Çünkü Karabağlar her şeye muhtaç bir ilçe…

Bu ilçede yaptıklarınızla ya kahraman olursunuz ya da yapamadıklarınızla hedef tahtasına konulursunuz!

Sayın Kınay, 2024’ü tanışmak, 2025’i de başlangıç olarak nitelendirmiş.

Karabağlar’ı hiç bilmediğini, tanımadığını itiraf etmiş bir nevi...

E tabi kolay değil, Bornova gibi işlerin tıkırında olduğu bir ilçeyi hayal ederken, sen git İzmir’in en sorunlu ilçesinin belediye başkanı ol…

Sonra da koca bir yılı tanımakla geçir…

2025’i başlangıç yapmışsınız kendinize güzel de, röportajınızda o başlangıcın adımlarını, yani projelerinizi göremedim, okuyamadım.

Yoktu…

Ama doğru ya… Sizin öyle ciddi, önemli, ses getirecek projeleriniz yoktu!

Adayken öyle demiştiniz ya!

Siyasi hedefinizi iz bırakmak olarak beyan etmişsiniz.

Sizin için milletvekili ya da başkan olmak önemli değilmiş.

Önemli olan nedir Sayın Kınay?

İşte iz bırakacak bir görevdesiniz.

Karabağlar’a yapacağınız her şey, her hizmet, her yatırım iz bırakmak değil midir?

Ama siz 11 aydır hizmetlerinizle değil, kurduğunuz kadronun belediyede ve Karabağlar’da yarattığı kaosla iz bıraktınız!

Karabağlar’ın hangi derdine merhem oldunuz 11 ayda?

Rengarenk ceketlerinizle, her karede gülümseyen fotoğraflarınız dışında…

Karabağlar’ın hangi sorununu çözdünüz ya da adımını attınız?

Bakın…

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yaptıklarından başka Karabağlar’da belediyecilik faaliyeti yok!

Kent lokantaları, yollar, caddeler…

Hepsini Büyükşehir yapıyor.

Sizde gidip önünde poz veriyorsunuz!

Röportajınızdan devam edelim.

Beş ayda 670 kişiyi fabrikalarda işe yerleştirmekle övünmüşsünüz.

Borçlu belediye aldığınızı söylemişsiniz.

Karabağlar çok büyük olduğu için yaptıklarınızın görünmediğinden dert yanmışsınız.

Keşke siz Karabağlar’a değil de, Foça, Karşıyaka, Karaburun gibi ilçelere başkan olsaydınız.

Zorla mı verdiler size Karabağlar’ı Sayın Kınay?

Röportajınız da tüm söylemleriniz gibi ulusal siyaset üzerinden…

Bırakın ulusal siyaseti, milletvekilleri, partinizin genel başkan yardımcıları yapsın.

Siz Karabağlar’ı konuşun, Karabağlar’ın dertlerini nasıl çözeceğinizi anlatın bize…

Süslü, ulusal siyaset ve ekonomik terimler içeren cümleleriniz Karabağlar’a uygun değil!

Halk sizden hizmet bekliyor.

Koca bir yılı süslü cümlelerle geçirdiniz.

2025’i de bu şekilde geçireceğiniz çok açık.

Çünkü ortada anlatacağınız bir projeniz, hikâyeniz yok!

Bir yılda meclis üyelerinizle bile ters düştünüz.

Neden?

“Ben bilirim”, “ben yaparım”, “siz kimsiniz” dediğiniz için…

Sayın Kınay…

Başarı anketinizin de yerlerde gezdiği, seçildiğiniz oranın bile altında olduğunuzu inkâr etmeyeceksiniz umarım.

Zarflar kapalı halde size verilmiş olabilir ama sonuçta Genel Merkez’de hazırlandı hepsi…

Herkes kimin dosyasında ne var ne yok biliyor merak etmeyin.

Bugün seçim olsa CHP’nin kaybedeceği 2 ilçeden biri olduğunuzu siz de biliyorsunuz.

Bırakın ulusal siyaset diliyle konuşmayı da Karabağlar’ın halinden dilinden anlayın.

Size güvenenleri, oy verenleri mahcup etmeyin.

Arkanızda asker gibi dimdik duran Karabağlar İlçe Örgütünüze, vatandaşlardan “belediye çalışmıyor, başkan ortalarda yok” dedirtmeyin.

Pazaryerlerinde imar planı değişikliğine giderek ticari alana çevirmek için uğraşmayın.

Hem halk hem rant demeyin!

Bu röportajınız gerçekten çok ısmarlama olmuş Sayın Kınay!

Derdimi ve kendimi anlatamadım diyorsanız, sorularım da köşem de size açık Sayın Kınay!

Haydi gelin, gerçek Karabağlar’ı birlikte konuşalım!