Adım Adım Belediyesizleştirme
Bugüne kadar belediyeleri toplumsal özünden koparacak, işlevsiz kılacak, merkezi idarenin uzantısı haline getirecek sayısız adım atıldı. Bunlardan henüz yeterince farkına varılmamış iki merkezileştirme adımı ilgimi çekiyor:
> Tek Hazine Kurumlar Hesabı Uygulaması ve
> AFAD Afet İşlerinin yeni yönetim düzeni.
Bugün Kamu Mali Yönetimi ve Borç Ödemesi düzenlemesi bağlamında gündeme gelen Tek Hazine Kurumlar Hesabı Uygulamasına odaklanıp Afet İşlerini başka yazıya bırakacağım.
Tek Hazine Kurumlar Hesabı Uygulaması Belediyeleri,
Gönderilen Para Kadar “İdare Eden” Birimlere Benzetecek
Geçtiğimiz yıl, 9 Ağustos 2018’de “Tek Hazine Kurumlar Hesabı Kapsamına Alınacak İdarelerin ve Hesapların Belirlenmesi Hakkında” başlığı ile17 Sayılı Cumhur Başkanı Kararı yayınlandı.
Aynı gün Hazine ve Maliye Bakanlığının “Tek Hazine Kurumlar Hesabı (THKH) Uygulamasına İlişkin Yönetmeliği” yürürlüğe kondu.
Yönetmelik ekinde, Aylık nakit talep ve tahsilat Bildirim Formu, Günlük Nakit Talebi Bildirim Formu ve Nema Paylaşım Formülü yayınlandı.
CB Kararının belediyeleri, il özel idarelerini ve bunların birlik ve ortaklıklarını uygulama kapsamına alması ve Yönetmeliğin eki olan bu formlar, belediyeleri ve diğer yerinden yönetim örgütlerini neyin beklediğini anlatmaya yeter!
Anayasa Mahkemesi, Ege ve Marmara Çevre Belediyeler Birliğinin, CB Kararı ve Yönetmeliğin; Anayasa (123 ve127), Belediye ve Büyükşehir Belediyeleri ve Belediye Birlikleri Kanunlarına ve Türkiye’nin Uluslararası sözleşme olarak onaylayıp yürürlüğe koyduğu “Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı” Anlaşmasına aykırılık iddiasını, yerel yönetimler lehine karara bağlamaz ise uygulama belediyelere ve özel idarelere er ya da geç uzanacak.
Karar ve Yönetmelik yayınlanmış olmasına rağmen, yerinden yönetim örgütlerini kapsayıcı uygulamanın henüz başlatılmaması, teknik alt yapı yetersizliği ile gerekçelendirilebilse de uygun siyasal ve ekonomik zamanın beklendiğini düşünmek yanlış olmaz.
THKH Yönetmeliği uygulandığında; belediyeler, il özel idareleri, belediye birlikleri ve bunların şirket ve ortaklıkları, tüm banka hesaplarını kapatacak ve merkezin belirlediği hesaplara varlıklarını aktaracaklar.
Ayrıca elde edilen tüm gelirler bu tek hazine hesaplarında toplanacak. Bu hesaplarda toplanan paraların işletilmesi, merkezden yapılacak ve bir nema çıkarsa bunun paylaşımı ortalama getiri üzerinden ilgili adına, hesabına kaydedilecek.
Belediyeler ve diğer yerinden yönetim örgütlerinin yapacakları harcamalar ve miktarları Hazine ve Maliye Bakanı onayı ile hesaplarına gönderilerek kullanımlarına açılacak.
Bunun için yönetmelik eki formlar ile aylık nakit talep ve tahsilatlarını Bakanlığa gönderecekler, ayrıca günlük nakit taleplerini de bildirip seçilmiş kimliği olmayan-atanmış Bakanın onayına göre gelen parayla “iş” görecekler.
Adeta merkezi idarenin uzantısı gibi; gönderilen para kadar iş yapan idarelere dönüşmüş olacaklar.
Yerel yönetimler zaten birçok bakımdan merkeze bağımlı, merkezin oldu-bittilerine açık ve aşırı vesayet altındalar. Bu merkezi finans yönetimi de yerel inisiyatifleri devre dışı bırakarak kent yönetimlerinin ülke ekonomisine olası katkılarını engelleyecektir.
Böylece belediyeler ve diğer yerel yönetim örgütleri; seçilmiş organları tarafından bütçeleri yapılan ve bunu kendi seçilmiş organlarınca uygulayan, yerinden yönetim örgütleri olmaktan çıkacaklar.
Bu oldukça radikal bir Belediyesizleştirme adımıdır.