Muhalefet bir taraftan erken seçim söylemlerini ısrarla sürdürürken, Cumhur İttifakı'nın küçük ortağı MHP "seçim 2023'den önce olmaz seçim yok" demesine rağmen, Erdoğan seçime gidebilir.
Cumhur İttifakı oy oranının düştüğünü gördüğü için, Erdoğan geçtiğimiz ay birden gelin anayasayı konuşalım demişti. Biraz buna bakalım.
Burada anayasanın 101. Maddesine dikkat çekmek istiyorum. Erdoğan'ın bu maddeden tedirgin olduğunu sanıyorum. Çünkü Erdoğan normal seçimde bir daha aday olamayacak. Anayasanın 101. Maddesi 2017 referandumda değiştirilmişti ancak ikinci fıkrasına dokunulmamıştı. Ne diyor o fıkrada,
"Bir Cumhurbaşkanı en fazla iki kez seçilebilir" diyor.
Öte yandan normal seçim 2023'te ise Erdoğan Yüksek Seçim Kurulu'na güvenebilecek mi? Bu soru kilidi açacak boyutta.
Ben şahsen bir çok kritik kararda toplumu hüsrana uğratan hukuksuzluğa göz yuman Yüksek Seçim Kurulu'na hiçbir şekilde güvenmiyorum. Bugün Millet İttifakı'nın oylarının yükseldiğini YSK da görüyor. Hukuk bürokrasisi güçten yana tavrını Erdoğan'a gösterdiği gibi, oylarını yükselen Millet İttifakı'na da gösterebilir. 2023 seçimlerinde Erdoğan'ın büyük olasılıkla aday olamayacağı kararı YSK'dan çıkabilir. Erdoğan bu riski göze almaz. O zaman yasada yer alan erken seçime karar verecek tek merci meclis kalıyor. Erdoğan'ın anayasa değişikliği talebi burada ortaya çıkıyor ve yüzde 50 + 1'i kaldırıp, en çok oyu kim alırsa o kazansın maddesinin eklenmesi için anayasa değişikliğine gitmek istiyor. Ancak burada da meclis aritmetiğinde en az 360'ı bulması gerekiyor. Onu da bulamayacağına göre, o zaman erken seçime evet diyecektir. Buna meclis karar verdiği için Erdoğan bir kez daha aday olma yolunu tercih edecektir.
Diğer yandan son 6 aydaki ekonomik sorunların artması, suç örgütü lideri Sedat Peker'in iddialarının devam etmesi de AKP'yi erken seçime zorlayacak gibi görünüyor. Devlet desteği ile ayakta duran AKP artık devlet desteğini de kaybedecek gibi görünüyor. Suç örgütü lideri Sedat Peker'in Süleyman Soylu, Binali Yıldırım iddiaları AKP tabanında rahatsızlık yaratıyor ve kopmalara neden oluyor. AKP'den kopanlar Gelecek, Deva ve diğer muhafazakar partilere üye olurken, CHP'ye bile üye olanlar var. Öyle görülüyor ki erken seçim ne kadar gecikirse AKP'den ayrılanların sayısı da her geçen gün artış gösteriyor. Sadece AKP'den değil MHP'den de kopuşlar var. O yüzden Erdoğan'ın milletvekillerine 'artık sahalara inin, millete dokunun' mesajları boşuna değil. Ancak AKP'li vekiller işsizlerle, emekliyle ne konuşacak? Ne vaatte bulunacak? Dolayısıyla AKP'li milletvekillerine ne millete gidebilecek ne de dokunabilecek. Ne yaparlarsa yapsınlar seçime gitmek zorundalar. Ve Erdoğan'ın erken seçim startını bu sefer Bahçeli'den önce vereceğini düşünüyorum. Sonucu belirleyecek olanlar ise işsizler, emekliler, asgari ücretliler, açlık sınırında yaşayanlar, yoksullukla mücadele eden milyonlar ve Z kuşağı olacak.