Başlıktaki ifadeler, yaklaşık iki haftadır bana ulaşmaya çalışan bir İzmir Büyükşehir Belediyesi çalışanının ifadeleri.
Kendisiyle sosyal medya hesabım üzerinden yazıştık ve 1 Mayıs mitingi sonrasında da kahve içtik. Sayfalarca not aldım, ancak şimdilik hepsini teyit edemediğim için büyük çoğunluğunu bundan sonraki yazılara bırakacağım.
İsmini vermek istemediği için kendisinden bu yazıda ‘İzBB çalışanı Cenk’ olarak bahsedeceğim. Cenk’in önerisiyle İz Gazete Whatshap hattını ( 0 546 419 35 05 ) da buraya bırakıyorum.
Gelelim kaynayan kazana…
Cemil Tugay İzBB koltuğuna oturdu oturalı, görevden almalar, yeni atamalar, yeri değişenler, genel sekreterin kim olacağı, Özgür Özel ile arasındaki tartışmalar vs ile gündemden düşmüyor.
Açıkçası, Türkiye haritasının kırmızıya boyanmasının keyfini tüm memleket sürerken, on yıllarca kıpkırmızı kalan İzmir’in, Büyükşehir Belediyesi’nin emekçileri cefasını çekmeye devam ediyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde genel sekreter yardımcılıklarından, daire başkanlıklarına hatta şube müdürlüklerine kadar, kadronun revizyonu İzBB bürokrat ve çalışanlarında büyük rahatsızlık yarattı.
Özellikle kurum dışından yapılan atamalar kaygıya sebep oluyor.
Karşıyaka ve Karabağlar Belediyeleri’nden isimler üst düzey pozisyonlara getiriliyor.
Kurum aidiyeti ortadan kalkıyor.
Çok bariz tek örnek vermek yeterli bundan öncesi için: Karşıyaka Belediyesi Başkan Yardımcısı Zeki Yıldırım Genel Sekreter yardımcısı, eşi Eylem Yıldırım ise Basın Yayın Halkla İlişkiler Dairesi Başkanı olarak atandı.
Koltuğa oturduğu andan itibaren, ‘görevden aldı, göreve getirdi’ şeklinde haber olan, bazen de Genel Merkez ile yaşadığı krizlerle gündeme gelen Cemil Tugay’ın önümüzdeki haftaki gündeminde ise Genel Sekreter Yardımcıları Ertuğrul Tugay ile Şükran Nurlu ve onlara bağlı daire başkanlıklarının olduğu söyleniyor. İzBB’de her gün yüzlerce bürokrat ve memur, çeşitli kaygılarla işe geliyor.
Atamalarda kriter olarak ‘Tunç Soyer’e yakın, Tunç Soyer’e uzak’ şeklinde bir gerekçe varmış gibi gösterilse de özellikle yüksek bütçeli yapım işlerini yöneten birimlerin üst düzey atamalarına ise bir inşaat firmasının doğrudan etki ettiği konuşuluyor.
Büyükşehir ve şirketlerinde başlayan kadro revizyonunun İZSU ve ESHOT’a da yakın zamanda sıçrayacağı konuşuluyor. İZSU’da eski Genel Müdür Ali Hıdır Köseoğlu’nun, İzmir kamuoyunda takdir gören çalışmalarına rağmen, görevden alınması Cemil Tugay’ı tatmin etmedi. Tugay’ın, Köseoğlu’nun tüm izlerini silmeyi hedeflediği görünüyor. Aynı durum ESHOT’ta Erhan Bey için de geçerli. İki kurumun çalışanları, böylesine bir hesaplaşmanın, kurumların güncel hafızasına zarar vereceğini ve kurum aidiyetini ortadan kaldıracağını düşünüyor. İzBB çalışanı Cenk’in ESHOT’taki mobbinge dair ifadesi tam olarak şöyle:
“Böyle giderse, gönülden çalışacak kimseyi bulamayacaklar. Buradaki memura böyle baskı olursa, asla çalıştıramazsınız. AKP’den kazanılan belediyelerde dahi böylesine bir kadro revizyonu yapılmıyor. Hamza Dağ gelse huzurumuz bu kadar kaçar mıydı bilmiyoruz.”
Benzer duyguları 5 yıl boyunca Karşıyaka Belediyesi çalışanları da yaşamıştı. Cenk’in iddialarını Karşıyaka Belediyesi’nden bir sendika temsilcisine sordum, şu cevabı aldım:
“Görevden alır, aldığını geri getirir, getirdiğini yeniden kovar. Kini yüzünden 5 yıl huzur görmedik. Karşıyaka Belediyesi çalışanlarının en mutlu anıdır, Cemil Tugay’ın İzBB’ye aday gösterildiği an. Ben CHP’liyim, sırf parti seçimlerde zarar görmesin diye sustuk”
Sevgili okur, burada ‘Peki iddiaları neden İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ya da Cemil Tugay’a ya da ekibine sormadınız?’ diye merak edebilirsiniz. Hem bu iddiaları hem merak edilen birçok konuyu sormak istedik ama bir türlü muhatap bulamadık.
Dönelim yine Cenk’in aktardıklarına:
“Geçiş dönemi olduğundan dolayı, acil hizmetler aksıyor. Gelen bürokratların işi anlaması, ekibi tanıması, harekete geçmesi uzun sürecek. İzmir’in onca çözülmesi gereken sorunu varken, Cemil Bey kafayı bürokratlara ve işçilere takmış durumda.”
“İşten çıkarmalar için, daire başkanlıklarından isimler toplanıyor. Son süreçte işe alınanların listeleri toplanıyor. Kurum içerisinde işe gelmeyen, işten kaçan, uyumsuz personellerin, bankamatiklerin birimlerce tespit edilip, hızlıca bunlarla ilgili aksiyon almasını beklerdik. Bu bankamatikler arasında onlarca yıldır çalışanlar bile var. Ancak Cemil Bey, işe yeni giren garibanlardan başlamayı tercih etti. Buradaki amacı belediye bütçesini korumak değil, siyasi hesaplaşma yapmak. Neredeyse Tunç Soyer’e selam veren herkesten hesap sormak istiyor. Burası ilçe belediyesi değil, İzmir Büyükşehir Belediyesi… Burada yaşanan haksızlığa ve mağduriyete karşı büyük ses çıkacaktır. İzBB personelini sindirmek kolay değil. Kaldı ki bu gibi durumlar için İzBB’de örgütlü farklı konfederasyonlara bağlı sendikalar bile bir araya gelerek yıllarca mücadele etmiştir. Bence İzBB’de grevler ve eylemler dönemi yeniden başlıyor. Yıllarca taşeron olarak çalışan belediye işçileri, mücadele ederek kadro haklarını kazandılar. Mücadele edip kazanan işçiyi sindirmek kolay değildir. Cemil Başkanın bunu deneyerek tecrübe etmesi, aksayan hizmetler bakımından İzmirlileri mağdur edecek şekilde tatsız bir tecrübe olur. Naçizane, kendisini şimdiden aklıselime davet ediyoruz.”
***
İzBB çalışanı Cenk ile uzun uzun sohbet ettik ve notlar aldım. Teyit ettiklerimi bu yazıda, kalanlarını diğer yazılarda paylaşacağım. Yazıyı bitirip haber merkezine gönderirken ise bir son dakika bilgisi düştü: “ESHOT Genel Müdürü Erhan Bey görevden alındı”
Bakalım CHP Genel Başkanı Özgür Özel, seçim sürecinde defalarca gelerek büyük övgülerle bahsettiği Cemil Tugay’ın yanına ilk ne zaman gelecek ve kendisine ulaşan işçilere ne diyecek? Hep beraber yaşayıp göreceğiz.
Bize düşen sadece kayda geçirmesi…
BİR SONRAKİ YAZI: Tabanda korku hâkim, sendikalar ne yapacak?
SONRAKİ YAZI: ESHOT ve İZSU’da neler oluyor?