Yaklaşık 1 ay sonra ilk yıllarını doldurmuş olacak başkanlar…
4’ü geçen dönemden olmak üzere, 28 CHP’li ilçe belediye başkanı var İzmir’in…
Cumhur ittifakının ise geçen dönemden kalma 2…
Bu 6 başkanı dışında tutarak söylemek gerekirse; ‘işte tam da bu’ diyebileceğimiz bir
performans henüz göremedik.
Maalesef, aynı partiden devralmış olsalar dahi, yeni seçilen başkanlar çoğunlukla ‘borç
içindeyim, personel sayısı çok, beklediğim gibi olmadı’ minvalinde bir dil tutturuyorlar.
Siyasi iktidara karşı, ana muhalefet partisinin elindeki en büyük ve etkili koz yerel yönetimler
olmasına rağmen…
Aday adaylıkları döneminde, tamamı canla başla adaylaşmak için çırpınmalarına rağmen…
1 yıl dolmak üzereyken hala ‘Ben buraya niye çıktım, sorun bakalım neden çıktım’ tadında
başkanlar olması; tatsız!
Hatta bi’ kısmında ‘pişmanlık’ belirtisi seziyor örgütler…
***
Konumuz tam olarak bu değil…
Muhtemelen 1. Yıl sunumları olacaktır ve detaylıca inceleme fırsatı bulacağızdır.
Esasen bu yazıda, ‘ekip kurma’ konusuna dikkat çekmek istiyorum.
Geçmiş dönemlerde de sıkça gördük.
Bir başkan eleştirilmeye başlandığında, madde 1; ‘ekibini kuramadı’ deniyor.
Belki de kolaycı bir eleştiridir bu, bilemem.
Ancak, koskoca bir ilçeyi yönetmek için hem idari hem siyasi ekibe ihtiyaç olduğu kesin.
Ekip kurmak içinse 1 yıl yeterli bir süre…
Halihazırda başkan pozisyonunda olanlar da yüksek ihtimalle geçen dönem başkanlık
yapanlar için bu eleştiride bulunmuşlardır.
Geçen dönem, çokça başkan için 5 yıl boyunca söylenegeldi bunlar.
5 yıl boyunca…
Ekibini kuramadı aşağı, ekibini kuramadı yukarı…
Hoş, ‘güzel ekip kurdu’ denilenler ne kadar başarılı olmuştur? Tartışılır…
Ama ‘ekipsiz’ devam edenler için açıkçası ‘çile çeker’ gibi geçmişti geçen 5 yıl…
Eleştirileri göğüslemek, beklentileri toparlamak, belediye kadrolarını motive etmek, yeni
gelişmeler üzerine hızlı aksiyon alırken, 5 yıllık bir ortalama plana sahip olmak ve süreci işler
hale getirebilmek için kuşkusuz ekip şart…
Hem de ne kadar nitelikli olduğundan bağımsız şekilde şart…
Çünkü, maalesef belediye başkanlığı makamı, kolay manipüle edilebilir bir makam ve
talepkâr kesimlerin büyük kısmı, ‘sizden iyisi Şam’da kayısı başkanım’ modunda, şeyh
uçurmaya meyilli müritler pozisyonundalar…
Maalesef, ekipleri olmayan başkanlar, bir süre sonra aldıkları gazla, önünü göremez hale
geldikleri gibi, vakit de tutamaz oluyorlar.
5 yıl göz açıp kapayıncaya kadar geçiyor.
***
Konu belediyeler olunca, hemen hemen takip eden herkesin yaptığı bu tatsız vurgulardan
sonra, biraz da iç açıcı olması bakımından ‘iyi de kimse mi ekip kuramıyor’ sorusuna da
cevap vermeye çalışayım.
Yazmadıklarım, üzerine alınmasın. İlk etapta dikkat çekenleri vurgulamak istiyorum bu
yazıda…
‘Ekip’ deyince açık ara birinci sıraya Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin’i koymak
gerekir. Başarısının en önemli sebebi ekip kurabilmesi, ekibini yetkin şekilde kullanabilmesi…
Selçuk Belediye Başkanı Filiz Sengel, Dikili Belediye Başkanı Adil Kırgöz de kuşkusuz ikinci
dönemleri olması hasebiyle bu konuda avantajlılar…
Yeni dönem başkanlarda ise, sıralamasız sıralamak gerekirse…
Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki’yi, Buca Belediye Başkanı Görkem Duman’ı, Konak
Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu’yu ve Narlıdere Belediye Başkanı Erman Uzun’u ekip
kurma ve ekibini harekete geçirme konusunda başarılı bulduğumu söyleyebilirim.
***
Başkanların ilk 1 yılı, ‘cicim’ yılı…
İlçe sakinlerinin, siyasi aktörlerin, çalışanların kredilerinin en yüksek olduğu dönem…
Bu dönemi sonraki 4 yıla hazırlık bakımından verimli geçirenler; sonraki 4 yılda ikinci
dönemleri için şanslarını arttırdıkları gibi, başarı ihtimallerini de yükseltiyorlar.
Başkanların önüne bu konuda iki seçenekten birine yönelmek çıkıyor:
‘Şeyh uçmaz mürit uçurur’a mı teşne olacaklar yoksa ‘Ekip çalışır, başkan başarır’a mı,
göreceğiz.
Değerli başkanlar, ‘müritler’ istese de uçamayacağınıza, her şeyi tek başınıza
yapamayacağınıza ikna olmak için kendi tecrübenizi kendinizin mi yaşaması gerekiyor?
***
Sahi; geçen dönem kimler ekip kuramadı, kimler ekibinin / ekipsizliğin gazabına uğradı?