Çiftçisin, bir sürü masrafın altında kalıp gene de üç beş bir şeyler yetiştirmişsin ve ürününün hasadını bir dünya işçilik ücreti vererek yaptırmışsın, toptan pazarına götürüp malını satman gerek ki alacaklılar biraz olsun sussun lakin tarladan toptan pazarına kadar yaktığın mazot arabaya yüklediğin mal parasına denk geliyor.
Esnafsın, sabahın üçünde kalkıp aracınla ‘hal’e gidiyorsun, tezgahına üç beş çeşit mal alacaksın malı içine koydukları kasa için hale bıraktığın emanet para, aldığın mal parasından fazla. Tezgâhına koyacağın mal için 5 bin sermayen varsa en az bir 5 binde kasa parası götüreceksin ki satacağım malı tezgâhına rahatça götürebilesin. Bununla da bitse iyi:
600 – 700 lira mazot
100 – 200 lira poşet
100 – 200 lira yemek
50 – 100 lira çay
300 – 400 lira eleman parası..
derken yandı gülüm keten helva, sermayeyi çıkar, masrafları çıkar, kalırsa çoluğunun çocuğunun ihtiyaçlarını giderebilirsen gider.
Çok suçlu, hep suçlu, sadece onlar suçlu bir aracı tüccarsın. Koca kamyonu gönderip mal yaptırıyorsun. O kamyon bildiğin yakıtı içiyor. Biz binek arabamızla hafta sonu bir yere gitmeye korkuyoruz 400 – 500 gidecek diye, bir de onu düşünün. Malı yükleyip, indirmesi için ayrı elemanlar. Dağıtması için ayrı araç ve elemanlar. Tümünün yevmiyesi, mazotu, yemeği derken hani diyorlar ya tarlada şu kadar, raflarda bu kadar yuh diye öyle ya ürünler toplandıktan sonra kendiliğinden ayaklanır geliyorlar sanki.
Demem o ki bu pahalılık da çiftçisi, esnafı, tüccarı, vatandaşı aynı kefede.
Ne yapılması gerek.
Tarımsal ürünlerin tohumundan hasadına kadar tüm evrede gerçekleştirilen lojistik hareketin kamucu politikalara ihtiyacı var çünkü buradaki sıkıntılar direkt dar gelirli vatandaşı ilgilendiriyor.
Büyükşehirler de hatta İzmir’de bu hareket öncü olabilir, yapılabilir. Örneğin, belirli bölgelerde belirli hasat tarihleri belirlenip ürünlerin hallere tırlarla taşınması projelendirilerek yapılabilir. Hatta nasıl garajlara, hava limanlarına metro hattı koymak mantıklı ise büyük şehirlerdeki hallere de bu yüklerin taşınabileceği raylı güzergâhlar yapılmalıdır. Böylelikle mal üzerine binen maliyet düşmüş olur.
Bir diğeri de hallerden pazaryerlerine parça kamyonlarıyla malların taşınması. Her semtin belirli günlerde kurulan pazaryerlerine büyük araçlar ile belirli gün saatlerde mal aktarılması küçük esnafın masrafını doğrudan azaltacağı için bu ürünlerin tezgâhlarda satışı da daha ucuz olacaktır.
Ha bu arada hallere esnafın gidebilmesi için de gece yarısından itibaren her semtten otobüs seferi de olmalı.
Kimse yanlış anlamasın bu hizmetler belediye tarafından bedava yapılsın demiyorum. Cüz-i bir ücret ile yapılırsa toplumun tüm kesimini kapsayan faydalı bir iş yapılmış olur.
Ben ufacık aklımla bu kadarını akıl ettim, gerisi büyüklerimizin işi elbet bir hal yolu bulunur...
Ha birde bir sürü aracın karbon salınımını düşünürseniz, bu karbon salınımını da düşürür...