Bugün Süper Lig’de beşincilik potasındaki Göztepe, BJK karşısında bu akşam ter dökerken sadece maçı değil iddiasını da kaybetti. Çünkü Trabzonspor evinde bugün öğleden sonraki maçta Kayserispor’u 4-0’la geçerek beşinciliği kimselere vermeyeceğini gösterdi. Geçen hafta Göztepe’nin (40) yanında Trabzonspor (45) ve Kayserispor da (41) kaybetmiş, haftanın kazananı haftayı üç puanla kapatan ve yarın (Pazar) Konyaspor’la karşılaşacak olan Sivasspor (41) olmuştu.
Dün akşam Başakşehir’in üç puanı alması ve 59 puana ulaşması BJK’yı şampiyonluk yarışını sürdürebilmek için Göztepe karşısında üç puana kilitlemişti. Göztepe’nin geçen hafta beklenmedik şekilde evinde kaybetmesi ve camianın beşincilik yarışından kopmama baskısı da olunca bu akşamki maçın heyecanı ve zorluk derecesinin oldukça yüksek olacağı açıktı. Hafta içinde iki kulübün başkanları arasında polemik konusu da olan Demba Ba’nın sahada ne yapacağı da merakla bekleniyordu.
OYUNCU KALİTESİNDEKİ FARK MAÇA DAMGASINI VURDU
BJK maça kart cezalısı Atiba, Tolgay, Oğuzhan, Love, Queresma ve sakat Gökhan’dan yoksun çıktı. Göztepe’de ise Gouffran ve Kosanoviç kart cezalısı, Kadu ve Traore ise sakat olduğu için yoktu. Ne var ki BJK’nın kulübesi eksiklerini aratmayacak donanımda oyuncularla doluydu. Gökhan yoksa Adriano vardı. Love yoksa Negrado, Tolgay yoksa Medel vardı. Varoğlu vardı. Göztepe ise sakat ve cezalı oyuncu asların yerini dolduracak nitelikte bir kulübeden yoksundu. Leo, Reis’in yanına stopere, Tanju ise Traore’nin yokluğunda solbeke çekilmişti.
Zaten maça damgasını vuran da bu kalite farkıydı. Bu anlamda BJK’nın galibiyeti normal sonuçtu. Göztepe’nin 10 kişi kaldıktan sonra farkın açılması ve dörde çıkması beklenmeyen bir gelişmeydi, o kadar. Bu noktada Rotman’ın ikinci sarı karta neden olan hareketine şaşırmamak elde değil. Göztepe bunu daha önce de yaşadı. Bedava kartlardan dolayı zaten sınırlı kadroya sahip olan takım daha da sınırlanıyor. Göztepe yönetimince bedava sarı ve kırmızı kartlara bir ceza sistemi getirilmesi şart.
GÖZTEPE TAKIMDAŞLIĞINI GÖZÜ GİBİ KORUMALI
Göztepe bugün sadece maçı değil, beşincilik iddiasını da kaybetti ama kaybetmese de zedelediği önemli bir şey daha var; duygudaşlık, takımdaşlık, arkadaşlık. Buna özellikle değinmek durumundayım ki, çabuk bir toparlanmaya katkısı olsun.
Ne demek istiyorum? Şu: Birincisi, eğer Kaptan Selçuk oyundan çıkarılacaksa ve bir sakatlık da olmadıysa -ki, öyle gözüküyor- neden devre arasında değil de 50’nci dakikada oyundan çıkarıldı anlayamadım. Çünkü Kaptan Selçuk oyundan alınırken oldukça sert ve köşeli tepkiler gösterdi. Bu hiç iyi olmadı. Selçuk gibi bir profesyonelden daha soğukkanlı bir duruş beklerdim. Tamer Hoca da Selçuk’u devre arasında oyundan alsa muhtemelen yaşananlar gözönünde yaşanmamış olacaktı. Yaşananların hafta başında telafi edileceği bir iklim oluşacaktır ve telafi edilecektir diye umuyorum. İkincisi de var; Tayfur ve Poko’nun tartışması da iyi gitmeyen bir maça tüy diken ikinci gelişmeydi. Sonuçta, herşey iyi giderken değil, daha çok kötü giderken takımdaşlık, duygudaşlık, arkadaşlık önemlidir. Buna Göztepe camiasında herkesin dikkat etmesi gerekiyor. Ama yine de Göztepe taraftarına bu maç için de ayrı bir parantez açmalıyım; doksan dakika boyunca takımlarını desteklediler, hiç susmadılar.
MAÇIN İLK YARIDA ÖNEMLİ ANLARI
Maça dönersek, ilk 15 dakikada Demba Ba’nın ofsayt diye duraklandığı anda sol ayakla vurduğu sert şu üstten dışarı çıktı. Caner’in serbest vuruşuna Talisca’nın kafası ise Beto’da kaldı. Halil’in soldan uzattığı topa Damba Ba’nın dokunamaması Göztepe adına talihsizlikti.
19’da ise BJK’nın ilk golü geldi; Caner’in kestiği topa Talisca bir büyücü gibi kafayı vurdu, Beto’nun yapacağı bir şey yoktu: 1-0. Talisca’nın bu sezon yere vurdurtarak attığı altıncı goldü bu.
Günün yalnız ama çalışkan ismi Demba Ba’nın 23’te çektiği şut Pepe’ye çarparak dışarı çıktı. Bir dakika sonra ise maçın en ilginç pozisyonu geldi; Beto’nun geri pasa kısa ve yerden düşen ayakla yaptığı vuruşa Medel şahane vurdu uzaktan ve top falso almasa gol olması işten bile değildi. 26’da siyah beyazlıların ikinci golüne Medel imza attı; Babel’in götürüp geriye çıkardığı topu düzgün bir vuruşla Göztepe ağlarına gönderdi.
40’ta Beto, Babel’in sert şutunu çeldi, iki dakika sonra ise Leo sarı kart görme pahasına Negrado’yu durdurmasa üçüncü gol erken gelecekti. Caner’in frikiği ise sol çataldan az farkla dışarı çıktı. Devre biterken Reis ceza alanında önünde bulduğu topu karşı karşıya topu üstten dışarı göndermese Göztepe farkı bire indirebilirdi.
İKİNCİ YARIDA DİREKTEN DÖNEN ŞUT MAÇIN KIRILMA ANIYDI
İkinci yarıya Göztepe daha istekli başladı ve 48’de Reis’in kafasını Fabri kornere çeldi. 53’te Lens Beto’nun yanından sıyırdı, plasesi az farkla direğin dibinden dışarı çıktı. 60’ta Talisca Poko’dan söktüğü topa sert vurdu, gollük şutu Beto çıkardı. 61 ve 62’deki Leo’nun kafası ve Rotman’ın sert şutunun ardından iki dakika sonra BJK’nın üçüncü golü geldi; kornerden gelen topu Necip aşırdı, Beto çıkmakta tereddüt edince Tosiç’in kafasından çıkan ağlarla buluştu.
Üçüncü golden sonra Göztepe atakları gelmeye başladı, 70’te Halil’in nefis ortasına Castro vurdu kafayı ama Fabri’de kaldı. Hemen arkasından Poko ceza alanına daldı, ondan seken topa defanstan önce Halil dokundu; 3-1. Bir dakika sonra Tayfur yerden vurdu, Fabri’de kaldı. Hemen arkasından Göztepe atağında Demba Ba sağ çaprazdan soluyla nefis vurdu, top yakın direk çatalından dönerken BJK adına şans anıydı.
Demba Ba’nın direkten dönen şutu maçın belki de son kader anıydı çünkü arkasından Rotman ikinci sarıdan kızarınca Göztepe 10 kişi kaldı. 86 ve 87’de çözülen Göztepe kalesine Larin ve Babel’le atılan gollerle skor 5-1’e geldi.
GÖZTEPE’DE DEFANS GÜVENLİĞİ YANINDA HÜCUMDA ÇOĞLAMAMA VE SON VURUŞ SIKINTISI
Beşiktaş, alışılmış eksik kadrosuna karşın bilhassa bugün Babel ve Talisca’nın yaratıcılığı ve oynadığı futbolla şampiyonluğa aday olduğunu bir kez daha hatırlattı. Göztepe ise geçen hafta değindiğim gibi defans güvenliği konusunda sıkıntı yaşamaya devam ediyor. Evet, Kadu, Kosanoviç ve Traore yoktu ama onlar olsa da söz konusu sıkıntı yaşanıyor. Rakip oyuncular rahatça kafa vuruyor, şut çekiyor. Tamam, kalede birinci sınıf iyi bir kaleci var ama yine de şut çektirmemek, kafa vurdurmamak gerekiyor olabildiği kadar. 28. Hafta itibarıyla Göztepe’nin yediği gol 46. Maç başına 1,5’u aşan bu istatistik herşeyi anlatıyor. Bu arada Göztepe bugün girdiği üç dört önemli pozisyonu da gole çeviremedi. Geçen haftaki Kasımpaşa maçında da sezonun en çok pozisyonunu yakalamıştı ama sonuç alamamıştı. Hücumda çoğalamazsanız seken ve dönen toplar rakipte kalıyor, Demba Ba da bir “yalnız kurt” havasında oluyor ister istemez.
GÖZTEPE HEDEFİNİ HER ŞEYE KARŞIN TUTTURDU VE LİGİ İYİ BİR SIRADA BİTİRECEKTİR
Göztepe’nin çok akıllı bir yönetimi, ne yaptığını bilen bir başkanı var; 28. Hafta itibarıyla Göztepe hedefinden uzaklaşmış değil. Göztepe’nin sezon başındaki hedefi Süper Lig’e tutunmaktı ve bu hedefine çoktan ulaştı. Camianın beklentisi ve tatlı baskısıyla birlikte ilk yarıda gelen iyi sonuçlarla toplanan puanlar sarı kırmızlıları beşincilik potasına iteledi. Ancak sakatlıklar ve cezalarla daralan takımın bu yarışı sürdürmesi ve bu sezon Avrupa hedefine ulaşması zordu. Zaten daha önce iki kez Göztepe’nin puan cetvelinde sezon sonunda 7-13 arası bir yerde olmasının normal olduğunu, performansa göre bu sırlamanın şekilleneceğini belirtmiştim. Ki, Göztepe çabuk toparlanır ve fikstür avantajını değerlendirebilirse beşinci olamasa da sezonu Trabzonspor’un ardından altıncı olarak kapatabilir. Sezonun son maçında ise Göztepe GS karşısında alacağı sonuçla belki de şampiyonu tayin edebilir.
İlk yarıda 17 maçta 30 puan toplayan, ancak ikinci yarıdaki “2018 modeli” ile 11 maçta sadece 10 puan toplayabilen bir takımdan söz ediyoruz. Lig arasının ve milli maçlar arasının Göztepe’ye yaramadığı açık. İlk yarıda Göztepe lehine çalınan penaltı düdükleri de var. İkinci yarıda ise hakem kazalarını çokça yaşayan bir Göztepe var. Aradaki farkı en iyi Tamer Hoca ve yönetim analiz edebilir. Çabucak etmeleri ve çabucak yeni bir motivasyonla kalan altı haftayı planlamaları ve gelecek sezonun projeksiyonunu yapmaları gerekir. Çünkü iddialı bir Göztepe Süper Lig’in çok önemli bir rengidir. Bunu 14 yıl aradan sonraki ilk sezonunda göstermiştir.
Odatv.com