Gıda işleme teknikleri ve doğal tarım kaynaklarının değişmesi hangi sebzenin hangi sezona ait olduğunu bizlere unutturmuş durumda. Artık her daim her sebze, meyveyi raflarda görüyor ve kolayca ulaşabiliyoruz. Bu bize sunulan bir güzellik gibi görünse de birçoğunuz şifadan daha çok; kokusuz, tatsız meyve ve sebzeler hatta fazlaca hormon tükettiğinin farkında bile değil. Mevsimi dışında tüketilen meyve ve sebzelerin besin değerleri daha düşük olup, daha pahalı ve lezzetsizdir. Her mevsimde toprak, hava ve değişen iklim koşullarına göre bedenimizin farklı ihtiyaçları doğuyor. Bu nedenle doğanın bize sunduklarını zamanında tüketmemiz gerekir. Hazır sonbahara girmişken size önümüzdeki aylarda tüketebileceğiniz kış sebzelerden bahsetmek istiyorum.

KIŞ SEBZELERİ

Bal kabağı: Bilinen en iyi beta-karoten kaynaklarındandır. İçeriğindeki beta karotene bağlı olarak göz sağlığı üzerindeki etkisi alzheimera karşı olan koruyucu etkisi ile birleştiğinde balkabağı bilgisayar başında uzun süre çalışanlar için mucizevi bir besin haline gelmektedir. Demir, potasyum, sodyum, fosfor, kalsiyum, magnezyumun da iyi birer kaynağı olan balkabağı sahip olduğu yüksek posa içeriği ile kabızlığa iyi gelir. Sık tüketiminin kolon kanserine karşı koruyucu etkisinin olduğu da yapılan çalışmalarla kanıtlanmıştır.

Brokoli: Güçlü antioksidanlar olan C ve E vitaminlerinden zengindir. Brokoli ayrıca yüksek folat içeriği ile özellikle hamile kalmayı düşünen anne adayları için harika bir sebzedir. Kansere karşı koruyucudur; yapılan araştırmalar brokoli tüketiminin özellikle kolon ve akciğer kanserine yakalanma risklerinin daha düşük olduğunu ortaya çıkarmıştır. Brokolinin mineral kaybı en az olacak şekilde pişirilmesi çok önemlidir. Bu nedenle az pişirilmeli ve haşlama suyu dökülmemelidir.

Brüksel Lahanası: Brokoli ve lahananında aralarında bulunduğu turpgiller ailesinin bir üyesidir; kükürtlü sebzeler grubunda olduğu için güçlü bir kanser savaşçısıdır. Düşük kalorisine karşın lif ve pek çok vitamin ve mineralden zengindir. Sadece 100 gram brüksel lahanası tüketerek günlük c vitamini ihtiyacınızın tamamını karşılayabilirsiniz.

Havuç: 100 gram havuç günlük A vitamini ihtiyacımızın tamamını karşılar. A vitamininden böylesine zengin olan havuç gözler için oldukça faydalıdır ayrıca yaşlılığa bağlı katarakt oluşumunu da engeller. Karaciğerin safra salgılamasına ve kolesterolü dengelemesine yardım eder. Havuç içeriğinde yüksek miktarda bulunan potasyum ile tansiyonu düşürür. Harward Üniversitesi tarafından yapılan bir çalışmada ise beta-karotenden zengin sarı ve turuncu sebze-meyvelerin spermleri güçlendirdiği ve sperm kalitesini arttırarak erkek fertilitesini (kısırlık) olumlu etkilediğini göstermiştir.

Ispanak: Diğer yeşil yapraklı sebzeler gibi kalsiyum, folik asit, demir, K ve C vitamini, posa açısından zengindir. Araştırmalar ıspanağın yaşlanma ile ilişkili beyin fonksiyonlarındaki düşüşü azalttığı ve kalp-damar hastalıklarına karşı koruyucu etkisinin olduğu göstermektedir. Ispanak vücudun dayanıklılığını arttırır ve vücuda kuvvet verir. Yorgunluğu giderir.

Kabak: Yüksek lif ve düşük kalori içeriğinden dolayı diyet programlarının baş tacıdır; öyle ki 100 gram kabak sadece 19 kaloridir. Yüksek su ve posa içeriği sayesinde bağırsak tembelliği ve kabızlık sorunu olanlar için iyi bir alternatiftir. Ayrıca potasyum, fosfor, kalsiyum, magnezyum, sodyum, demir içerir.

Kereviz: Flavonoid dediğimiz antioksidanlardan oldukça zengindir. Kanserden korunmada, yüksek kan basıncı kontrolünde, karaciğer yağlanmasında önemlidir. İyi de bir sakinleştiricidir. 100 gramı sadece 16 kaloridir.

Lahana: Kalsiyum, bakır, demir, potasyum ve C vitamini bakımından zengindir; ayrıca kükürt içerir. Çiğ olarak yemek veya sıkarak suyunu içmek daha faydalıdır. Kansızlığı giderir, idrar söktürür. Mide ve bağırsak yaralarını yumuşatır. Kabızlığı giderir. Kandaki şeker miktarını düşürür. Vücudu hastalıklara ve kansere karşı korur. Ancak guatrı olan bireylerin tüketiminde dikkatli olmaları gerekir.

Şalgam: Kalsiyum, demir ve magnezyumdan zengindir. A, C ve B vitamini içerir. Kemik ve dişleri güçlendirir. Vücuttaki toksinleri atmak için hem yenmesi hem de suyunun tüketilmesi oldukça sağlıklıdır. Mide ve karaciğere faydalıdır.

Turp: Antioksidan olarak bilinen flavonoidlerden zengindir. Düşük glisemik indeksli ve yüksek posalı içeriği ile kan şekerini dalgalandırmaz; şeker hastalarının rahatlıkla tüketebileceği bir sebzedir. Lif içeriği yüksek olduğu ve fitosterol içerdiği için kan kolesterolü düşürücü etki gösterir.Özellikle siyah turp, çok daha yüksek miktarda antioksidan içerir.

Yer Elması: Yer elması, toprak altında ve patates gibi yumru biçiminde gelişen sebzelerdendir. A ve C vitamini, kalsiyum, demir ve fosfordan oldukça zengindir. Yer elmasının bu faydalı içeriğini koruyabilecek en ideal pişirme yolu, buharda pişirimdir. Körpe yer elmaları, salatalarda çiğ olarak kullanılabilir.