Yıllardır tarım sektörünün gitgide daha da kötüleşmesinden her fırsatta sorumsuzca sorumlu tutulan ziraat mühendisliği mesleğini; tarımsal kamu yönetiminde liyakatsiz atamalar ile daha da işlevsiz hale getirerek tarımda çağ atlamanın imkansız olduğunu artık görmemiz gerekiyor.
Hangi meslek örgütü olursa olsun, yıllarca emek verdiğiniz meslektaşlarınızla aynı birimde çalışırken sırf birilerinin tanıdığı ve yakını diye ve üstelik meslekle alakalı olmayan bir eğitim sahibi kişinin başınıza sorumlu olarak gelmesi o birimde büyük sorunları ve işlevsizlikleri de beraberinde getirir.
Dağ gibi yapısal sorunların ortada yığılarak durmasından hiçbir rahatsızlık duymadan uygulanan tarımsal kamu yönetimi anlayışı ile bu ülkenin çiftçisinin, tarımının sorunları çözülemez. Bu sorunların çözümü için gerekli tecrübeye sahip mevcut kamu düzeni içindeki yetişmiş insanların bir şekilde tasfiyesi ile de kimseyi rahatsız etmeyen bu tarımsal sorun yığınları tekrar tekrar patlamaktadır.
Son olarak Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğü gibi bir pozisyona tarımsal meslek örgütleri dışından bir atama yapılması ile geçmişte olduğu gibi bugün de bu yapısal sorun patlamalarını daha da şiddetlendirecektir.
Bu konu ile ilgili Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Baki Remzi Suiçmez ;
“En son 10.07.2018 tarih ve 30474 sayılı Resmi Gazate’de yayımlanarak yürürlüğe giren Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkındaki Kararnamesi’nin Tarım ve Orman Bakanlığı bölümünde, Tarım Reformu Genel Müdürlüğü görev ve yetkileri ayrıntılı olarak düzenlenmişti. Bu düzenleme TBMM görevi iken, aslında yürütme sınırları da tartışmalı iken, yine de anılan Kararname’de Tarım Reformu Genel Müdürlüğü’nün görev ve yetkileri ayrıntılı olarak düzenlenmiş. Konu teknik bir konu iken!
Tarım Reformu Genel Müdürlüğü’ne Mühendis olmayan biri, Liyakatsiz biri atanmıştır.
Aldığı lisans eğitimi kapsamında sosyal bilim kökenli birinin Tarım Reformu Genel Müdürlüğü alanında ilgili teknik konuları ve görevlerini yetki ve sorumluluklarını öğrenmesi, sağlıklı karar vermesi, bir yerde zaman kaybıdır. Liyakatsiz yeni bir atama ile ülkemiz tarım sektörü ve de meslektaşlarımızın hakları adına kabul edilemez. Eleştirilerimiz ad ve kişi üzerinden değil ilke ve yöntem üzerindendir.
Liyakatsiz birinin o makamda kısa ve uzun sürede başarılı olması o görevde mevcut liyakati ile ülke tarımının sorunlarını çözmesi olanaksızdır. İşin ehli olmayanın hak etmediği makama atanmaması gerekmektedir.
Yanlıştan bir an önce dönülerek Tarım Reformu Genel Müdürlüğüne işin ehli, konunun uzmanı olan tarımsal meslek örgütleri içinden bir atamanın yapılmasını talep ediyoruz.
Anayasa’nın 135. Maddesindeki kamu adına denetim görevimize de vurgu yaparak; her düzeyde, özellikle üst düzey yönetici atamalarında Ziraat Mühendisliği mesleğimizin ve meslektaşlarımızın dışlanmasını şiddetle kınıyoruz.
‘Tarımsal Kamu Yönetiminde liyakat’ diyoruz” sözleri ile görüşlerini ifade etmiştir.
Ülkemizin tarım sektörü bileşenlerinin yapısal sorunlarının bu kadar çözümsüzlük içinde ortada durmasına rağmen yapılan bu liyakatsiz atamalar ile aslında çözüm istenmediği de anlaşılmaktadır.
Bu Tarımsal kargaşanın merkezine çöreklenmiş göbeği kaşıyarak nemalanan ithalat sünelerinin daha da beslenmesi için gerekli olan ortamın oluşturulması olarak görülmelidir.
Zira yılbaşından bu yana
Yem % 100 oranında
Gübre %250 civarında
Zirai ilaç % 100’e varan miktarlarda artmış olmasına karşın üreticinin ürünleri değerinde satılamamıştır.
Son olarak süt üreticilerinin yakındığı yem fiyatları için çiftçiler ve sanayiciler ile bir görüşme yapılmış. Sorunlarının çözümü için süt fiyatlarının sabitlenmesi kararı gibi trajikomik bir karar ortaya çıkmıştır.
Üstelik yem sanayicileri yem fiyatlarının düşeceğine dair bir garanti de verememiştir.
Zira şaşılacak bir durum da söz konusu değildir. Her iktidar kendi sınıfını temsil eder…
Buna ek olarak ülke genelinde hasadı sürmesine rağmen, TMO 395 bin ton ekmeklik buğday ve 320 bin ton arpa ithalatına 30 Haziran 2021 tarihinde ihaleye çıkacağını duyurmuştur. Üreticiden 2250 tl/ton fiyatına alınan buğday için ithalat fiyatı da merakla beklenmektedir.
Bu liyakatsiz atamaların toprağı eşelemediklerinden midir? Nedir!? Şu küçük örneklerde bile görüldüğü üzere memleketin hiçbir ferdine faydası yoktur.
“Türk Köylüsü ‘efendi’ yerine getirilmedikçe memleket ve millet yükselemez.” MUSTAFA KEMAL ATATÜRK