Cumhuriyet; kapsamlı bir çağdaşlaşma ve ULUS DEVLET inşası projesidir.

Cumhuriyet; “TEBA”dan ‘’MİLLET’’e, ‘’CEMAAT’’ten ‘’CEMİYET’’e geçişi gerçekleştiren modernleşme, çağdaşlaşma ve ‘’EGEMENLİĞİN’’ halka devri projesidir.
Atatürk Cumhuriyeti; EŞİT YURTTAŞLIK temeli üzerinde filizlenip dal budak saldı.
Cumhuriyeti kuran ana fikir;’’ TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ’’dir.
Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran iradenin odağında Atatürk’ün ‘’NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE’’ sözüyle anlamlandırıldığı birleştirici, kaynaştırıcı, bütünleştirici TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ vardır.

Atatürk milliyetçiliğinin eşanlamı; ‘’TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ’’dir. Nitekim; 1924 Anayasası’na ‘’TÜRK DEVLETİNİ KURAN AHALİYE TÜRK MİLLETİ DENİR’’ ifadesi bu amaçla konulmuştur. Böylece; TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ; ırk, kan, kafatası milliyetçiliği değildir, tam tersine; Türk’üm diyen herkesi Türk kabul eden, asla ayrıştırıcı olmayan kaynaştırıcı, kucaklayıcı milliyetçiliği tanımlamaktadır.

Cumhuriyet'in taşıyıcı kolonları

Cumhuriyet’in taşıyıcı kolonları; EŞİT YURTTAŞLIK , FIRSAT EŞİTLİĞİ,MİLLİ EGEMENLİK, ADALET , LAİKLİK, DEVRİMLER  VE ÖZGÜRLÜK’tür. Bu taşıyıcı kolonlardan herhangi birinin olmadığı Cumhuriyet’in içi boşaltılmış demektir.
Cumhuriyet’in ADALET taşıyıcı kolonu; aynı zamanda devleti ve milleti ayakta tutan taşıyıcı kolondur.
Sevgili peygamberimiz Hz. Muhammed, ‘’BİR SAATLİK ADALET, BİN SAATLİK İBADETTEN DAHA HAYIRLIDIR’’ diyor.
KONFÜÇYÜS de; ‘’ADALET KUTUP YILDIZI GİBİ YERİNDE DURUR VE GERİ KALAN HERŞEY, ONUN ETRAFINDA DÖNER’’ sözüyle adaletin toplumun ve devletin temeli olduğunu anlatır. Bu arada; Azerbaycan’ın merhum Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev de; ‘’ADALETİ ADALETSİZLİKLE AYAKTA TUTMAK MÜMKÜN DEĞİLDİR’’ sözüyle adalete atfettiği değeri vurguluyor.

Kolkola girip geleceğe yürüyelim

Dünü dünde bırakarak kol kola girip geleceğe birlikte yürüyelim.
Unutmayalım ki; 86 milyon hepimiz demokrasiye sahip çıkmış, uzlaşarak özgüven kazanmış, ufku açılmış bir ülkenin başı dik, onurlu yurttaşları olarak yaşamayı hak ediyoruz.
Özgürlük ve eşitlik için birlikte olalım, birbirimizi sevelim, birlikte güzelleşelim, birlikte refahı paylaşalım ve kimseyi yok saymadan kollarımızı açıp kucaklaşalım.
Dünü dünde bırakarak kol kola girip geleceğe birlikte yürüyelim.
Korku, kin ve düşmanlık değil; güven, umut, sevgi, barış ve hoşgörü ortamında birlikte yaşama iradesini hâkim kılalım.
Çoğulcu, çok sesli, katılımcı demokrasi zemininde REKABETÇİ siyasetin gerekleriyle geleceğimizin inşasının yolunu açalım. Korkusuz bir dünyada yaşayalım.
Unutmayalım ki; hayatta en yanıltıcı yol gösterici, ‘’KORKU’’dur.

SONUÇ OLARAK

Daha çok özgürlük, daha çok demokrasi, daha çok adalet, daha çok refah; hem toplumu rahatlatacak, hem de ülkemizin yurt dışındaki görüntüsünü ‘’BELİRSİZLİK’’ten ‘’POZİTİF’’e çevirecektir.