Yarın ülkemizin kaderini belirleyeceğimiz, nasıl bir Türkiye’de yaşamak istediğimize karar vereceğimiz, Cumhuriyet tarihimizin en önemli seçiminde oy kullanmak için sandıklara gideceğiz. Umudun ve yorgunluğun bu kadar yoğun hissedildiği hiç bir seçim süreci hatırlamıyorum. Toplumun içinde bulunduğu ekonomik çıkmaz, yaşanan deprem felaketi, mitinglere yapılan saldırılar değişimin bir kez daha kaçınılmaz olduğunu gözler önüne sermiş oldu.
Seçim sürecini en başından beri, 2023 yılının başlarından bu yana Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanlığı görevini üstlenen Şenol Aslanoğlu ile birlikte takip ediyorum. Selçuk, Ödemiş, Tire, Bergama, Beydağ, Kınık, Bayındır, Güzelbahçe, Foça, Dikili, Menemen, Torbalı, Menderes, Kiraz programlarında bizzat kendisiyle sahada bulunma fırsatı yakaladım. Hem gerçekleştirilen aday tanıtım toplantılarında hem de esnaf ziyaretlerinde bir takım gözlemlerde bulunma şansım oldu. Öncelikle İl Başkanı Aslanoğlu ile ilgili söyleyebileceğim en temel özelliği halkla çok iç içe olması. Büyük, küçük demeden herkesin elinden tutan, sohbet eden, şakalaşan, gülümseyen bir İl Başkanı toplumun psikolojik olarak çok zor zamanlardan geçtiği bu dönemde gittiği her bölgede halkın umudu olmayı başardı.
Bu süreçte henüz il başkanlığı görevine yeni gelmiş olmasına rağmen her ilçe örgütünden kendisine karşı olan güveni görmek de çok zor olmadı. Aslanoğlu sokaktaki halkla kurduğu bağı, kendi parti örgütleriyle de kısa sürede kurmayı başarmış anlaşılan.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’le gerçekleştirdiği uyumlu çalışma süreci, göreceksiniz ki yarın tüm İzmir’de sandıklara yansıyacak. CHP Genel Merkezi ve altılı masanın tüm partilerinin seçim çalışmalarındaki kucaklayıcı tavrını tüm İzmir’e yansıtmayı başaran İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve ekibini tebrik etmek gerekiyor.
Bir tebrik de artık bu işi bitirmekte kararlı olan seçmenlere. 15 Mayıs’ta Türkiye’nin özgürlüğe, adalete, barışa, mutluluğa karşı özlemini sonlandıracak herkese şimdiden teşekkür etmek istiyorum.
Bir avuç tefecinin değil, 85 milyonun kazanmasının, gençlerin, emeklinin, emekçinin, kadınların hakkını alabilmesinin tek bir yolu var. Bu seçim size hakaret edenlerle, size kalp gönderenlerin, cebinizde ki telefonu soranlarla, yatağa aç girmemeniz için uğraşanların, hakkınızı yiyenlerle, hakkınızı savunanların, iyilerle kötülerin arasında olacak.
İyilerin tarafında olun, Türkiye kazansın, siz kazanın!